Umarım pişman olmazsın

54 4 0
                                    


Kelimeler ağzından dökülürken kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyor, içinde bulunduğum kafe üzerime üzerime geliyordu.şaka gibi aşık olduğum çocuk karşıma geçmiş aşkını ilan ediyordu. Çok mutluydum hiç olmadığım kadar çoook ve şuan istediğim tek şey bunların rüya yada halisilasyon olmamasıydı.Dilim tutulmuştu mutluluktan konuşamıyordum yaaa.Onu seviyordum ama heyecandan, mutluluktan ve onun mükemmel yüzüne bakmaktan söyleyemiyordum.Cümlesini bitirirken söylediği şey beni kendime getirmeye yetmişti."İstemezsen gözüne gözükmem." demesiyle

"Ben seni görmeden yaşayamamki"dedim.

Ve kendime lanetler okumaya başladım ne demiştim ben ! tam anlamıyla rezil oldum, ben mi dedim onu? sanırım bugün özgüven patlaması yaşıyorum.Her şeyi bir tarafa atıp ona baktığımda gözlerinin içi gülüyordu.Onu ilk defa böyle gördüm o hep sırıtırdı ama şimdi olgun biri gibi samimiyetle gülüyordu.Ben de ona katılmaya karar verdim ve yüzüme tebessümümü yerleştirdim artık duygularımı saklamayacaktım çünkü o bana açık açık her şeyi anlattı.

"Ben de senden ho..."hoşlanıyorum diyecektimki sözümü kesti

"Biliyorum" dedi.

Ukala işte duygularımı söylememede izin vermiyordu ki. Karşımdaki koltuktan kalkıp yanımdakine oturdu.Cebinden bir şey çıkarıp bana uzattı.Bir kutuydu ne yani ilk günden beni hediyeleremi boğacaktı hem onu kabul edeceğimi nerden biliyorduki? Tabikide kabul edeceğimi biliyordu.Çünkü onu rededecek kız daha dünyaya gelmedi.Konumuza gelelim KUTU. Kutuyu açtığımda hiç beklemediğim bişey gördüm büyük annemin bana küçüken verdiği kolye ama nasıl olur ben bu aile yadigarı kolyeyi 9 yaşımdayken kumsalda düşürmüştüm ve o günde tatilimiz bitmiş eve dönecektik yani ben kolyemi sonsuza kadar kaybetmiştim. Ne diyeceğimi bilemiyordum, hayatım boyunca aldığım en kıymetli hediyemi kaybetmiştim ve sevdiğin adam bana onu bulup getirmişti sıf bu yüzden ona bir kez daha aşık olabilirdim. Asıl merak etdiğim şey bunu nasıl bulduğuydu daha fazla içimde tutamayıp sordum.

"Bunu nerden buldun?"dedim.

"Sizinle beraber tatile gitdiğimiz günleri hatırlıyor musun?" dedi.

Evet anlamında kafamı salladım,onu pür dikkat dinliyordum çünkü bu kolye benim için çok önemliydi.Kolyemi kaybetdikten sonraki hikayesini çok merak ediyordum.

Cevabını aldıktan sonra konuşmaya devam etti.

"Küçüken seninle beraber oynarken bana kolyenin büyük annenin hediyesi olduğunu söylemiştin" dedikten bir süre sonra tekrar devam etti.

"Bir gün sen yokken kumsalda oynuyordum ve kolyeni buldum sana vermek için yanına geliyordum ki gitdiğini öğrenince hayal kırıklığına uğramıştım ama pes etmedim.Bizim de tatilimiz bitince evinize geldim ama yoktunuz babanın taininin çıktığını ve sizin taşındığınızı öğrendim.Sana yemin ederim günlerce ağladığımı biliyorum.Ağlamam, üzülmem beni hiç bir zaman yıldırmadı kendime seni bulup kolyeni vereceğime dair söz vermiştim ve verdim umarım seni mutlu edebilmişimdir"dedi.

Şu an hissettiklerimi hiç bir kelimeyle, cümleyle anlatamam, olması gerekenden daha çok mutluydum nasıl mutlu olmamki önce sevdiğim kişi bana aşıkını ilan ediyo sonra en değerli ama kaybetdiğim hediyemi bana hediye ediyor.Eminim şimdi benden mutlusu yoktur.Kafamdaki düşüncelerimi bir rafa kaldırıp, heyecanla sordum

"Hadi beni sevginden unutmadın peki ya kolyeyi neden unutmadın?"dedim ve dediğim anda kızardığını fark ettim, utanmışmıydı ooo

"Bunun iki nedeni var 1.senin değer verdiğin her şeye ne olursa olsun değer veriyorum,2.kolyeni yanımdan bir an olsun ayırmadım ve ona her baktığımda seni ne kadar çok sevdiğimi anladım"dedi.

İMKANSIZ DEĞİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin