İMKANSIZ DEĞİL

geri dönüyorum

Murat'ın ağzından

Garsona bir bardak daha içki vermesi için işaret ettiğimde hemen yanıma geldi, tedirgin gözlerle bakıp fazla içtiğimi söylemek istercesine ağzını açacakken gidebilirsin diyip ona ölümcül bakışlar atınca yanımdan uzaklaştı. Bu kaçıncı bardaktı bilmiyordum ama daha çok içmek istiyordum başka türlü Defne aklımdan çıkmıyordu. Tek çarem sızana kadar içmekti. Bardaki müzik ve önümdeki jack daniels başımı oldukça ağırtmıştı. Ceketimi alıp çıkışa doğru yönelmeye çalışınca sendeledim ama ince bir elin beni kavradığını farkedince kafamı çevirdim. Esmer uzun siyah dalgalı saçlı, kırmızı rujlu, elbisesi kalçalarını anca kapatmış, göğüs dekoltesi oldukça açık olduğundan iri yuvarlak göğüsleri yerinden fırlayacak gibi gözüken oldukça seksi bi kızın bana gülümsediğini gördüm.

"İstersen sana yardım edebilirim" sıcak ve seksi gülüyordu. Onu becermemi istediği belliydi.

"Olur" dedim çapkın bir gülüşle karşılık vererek.

Arabaya bindik ve İzmir'deki evime doğru gittik. Her gece yaptığım gibi ismini dahi bilmediğim bi kızı evime getirmiştim. Kafamı başkasıyla birlikte olarak dağıtacağımı sanıyordum ama yaptığım Defne'ye ihanetten başka birşey değildi. Eve geldiğimizde kapıyı zar zor açıp içeri girdik. Direk odaya gittik.

.........

Gözümü açtığımda yanımda yarı çıplak bir kız gördüm. Direk banyoya yöneldim. Başım çartlıyordu, kendimi sıcak suyun altına attım. Odaya döndüğümde kız uyanmış bana tahrik edici bir şekilde gülümsüyordu.

"Günaydın yakışıklı dün gece harikaydın bu gecede-" lafının devamını biliyordum.

"Hayır çık!" dedim sert bir şekilde

Yüzünde şaşırmış bi ifade vardı. Bu gecede benimle birlikte olmak istiyordu ama benim başkalarına değil Defne'ye ihtiyacım vardı. Birşey demeden kıyafetlerini alıp odadan çıktı bi süre sonra kapı sesini duydum. Mutfağa gidip bi highland park aldım ve kafama diktim.

Salondan telefonumun sesi geliyordu. Kimin aradığına bakmadan telefonu açtım.

"Alo"dedim bitkin sesimle

"İçtin mi lan yine!"dedi.

Hassiktir! Arayan Poyraz Abiydi. Poyraz Abi İzmir'in ünlü mafya babası Vedat Saraç'ın veliahtı ve beni en çok tanıyan insandı. Dün gece bu kadar çok içmemeliydim, sesim boğuk çıkmıştı tabi anlar.

"Yok abi-"lafımı bitirmeme izin vermeden

"Nerdesin?" diye bağırdı.

"Evdeyim abi" dedim.

"Hemen yanıma gel" dedi.

Sesimi düzeltmek için derin bir nefes aldım. Tam konuşacaktımki lafı ağzıma tıktı.

"Ya da bekle ben geliyorum"dedi.

Şimdi boku yedim.! Eğer beni böyle görürse gebertir. Telefonu kapatıp koltuğun üzerine fırlattım. Kafamı kaldırıp ortalığa şöyle bir göz gezdirdimde hem ben hem de ev berbat haldeydi. Bu evi en son ne zaman topladım acaba? Mutfağa gidip ağrıdan çatlayan başım için ilaç aldım. Ortalığı toplamam hiç kolay olmadı. İşimi bitirdikten sonra hızla merdivenleri çıktım ve odama girdim. Üstümü değiştirip aşağıya indim. Ortalığa son kez göz gezdirdim. Her şey yerli yerindeydi. Rahat bir nefes alıp aklımdan hiç çıkmayan düşüncelerle kendimi koltuğa attım. Her seniyemde Defne'yi düşünüyorum.

Birden bi patırtıyla yerimden fırladım. Kapı çalıyordu. Hızla kapıya yöneldim, akşam kilitlemeye bile tenezzül etmediğim kapıyı açtım. Poyraz Abi gelmişti.