(Paragrafları ben daha ıyı olur dıye uzun tutmustum ama sımdı kısa tutacağım. Bu bölüm Azra'nın neden kötü bir kız olduğunu anlayacaksınız.. Bu arada yorumları unutmayın voteyide, klibi dinlemenızı tavsiye ederim.)
"Ece" diye bağırmıştı Can'ın annesi , bu sefer tek ben değil tüm gözler ondaydı. Bazıları neler olduğunu anlamaya çalışırken bazıları ise olayı fısıldaşmalar ile anlamaya çalışıyordu, saniyelik olaylardı bunlar ama nedense gözüme ağır çekim gibi gözüküyordu, nefes alamıyordum bu panik atak geçirdiğim anlardan biriydi. İçimden tekrarlardım "Nefesini tut ve anı yavaş izle."
Burada içkileri dağıtan baylar gibi giyinmiş Ömer, Can'ın yakasını daha yeni bırakmış bana bakıyordu panik atak geçirdiğimi görmüş olacak ki yanıma yaklaşmaktaydı. Can ise ağır çekimle annesine dönmüş, Ece'nin kaçırıldığını fark edince etrafa onu arar gözle bakıyordu. Derken çantamın elimden alındğını farkettim, arkadan bir el panikatak geçirdiğimde sıkmam gereken fısfısı ağızıma zorla sıkıştırmıştı bu arada Ömer bana ağır çekimle yaklaşıyordu.
Derken ilaç etkisini gösterdi, panikatağın getirdiği ağır çekim zamana yenilmiş, zaman aynı akışına geri dönmüştü.
Bana fısfısımı ağızıma sokuşturanı merak edip arkamı dönmüştüm, siyah maskesi yüz hatlarına uyumlu, smokini bedenine tam olan bir adam duruyordu. Başımı hafi sola döndürüp, kaşlarımı birbirine yaklaştırdım "Sen kimsin?" dercesine sonradan maskemin kaşlarını örtttüğünü anladım, baş hareketimden ne demek istediğimi anlamıştır diye tahmin ediyorum.
Maskesini çıkarınca bu kişinin lisen beri arkadaşım Efe olduğunu anladım, o da davetli olmalıydı. Can okuldan bazı kişilerinde davetli olduğunu soruma karşılık cevap olarak almıştım. Bu arada Ömer yanımıza varmıştı bile, bazen keşke ağır çekimde kalsam diyorum hayatımdaki gereksiz kişiler yavaş yavaş gelse.
"Sanırım yanlış zamanda geldim."
"Evet, tam zamanında dövdün artık şüpheli bile sayılabilirsin." Efe, Can'a laf yetiştirirken ben gerilmiş bu ortamdan bir an önce kurtulmak istiyordum.
"Hiçbir şey olmaz Efe."
Olaydan daha on dakika geçmemiş polis memurları salonu doldurmuşdu, tüm insanların ifadelerini almamalarına rağmen sadece "Herhangi bir garip davranışlar sezen oldu mu?" diye sordu göbekli, serbest kıyafet giyen başkomser sandığım memur. Tabiki de insanlar bu işe bulaşmamak için ifade vermeye gitmediler, şahsen ben bu işe bulaşmak istemedim Efe'de..
Efe, ben ve Ömer Çırağan Sarayı'ndan dışarı atıp kendimizi ağır adımlarla yürürken bir polis yanımıza yaklaştı. Kimin için geldiğini anlamak zor değildi.
"Ömer hanginiz?"
Polis memuru iki yanımda duran Ömer ve Efe'ye sırayla baktı, Ömer iç çekerek bir adım öne çıktı ve "Benim." dedi. Polis memuru, polis arabasını göstererek "İfadenizi alacağız." Ömer tekrardan yanıma gelip yanağımı sertçe öptü "Seni seviyorum." diğer yanağımı okşadıktan sonra. Ömer ile polisin arabaya gittiğini gördükten sonra Efe'nin arabasına doğru yürüdük, vardığımızda Efe'nin binmem için kapıyı açmasını beklemeden kendim açtım çünkü onun diğer erkeklerin bana yaptığı naziklikliği yapmasını istemiyordum. O farklıydı çünkü o geçmişimden bir parçaydı.
Maskelerimizi çıkardıktan sonra "Sahile gidelim mi? Zaten yakın buraya." beni kıramadı saatin on olmasına rağmen. Girdiği yoldan geri dönerek sahile vardık ve bir banka oturduk ilk dakikaların sessizliğini ben bozdum.
"Hep hayatımı kurtarıyorsun. Senin yerinde olsam 'Bu kötüyle uğraşmam' derdim"
Başını öne eğdi gülümsedikten sonra bana aktı gayet ciddi görünerek "Sen kötü değilsin sen lisedeki iyi Azra'sın." üzüntülü bir hale büründü. "İyi birisin sen , sadece kendince böyle davranmanın bir nedeni var. İyi bir şey mi? Hayır. Hepsi Cenk yüzünden bir bulursam öldüreceğim onu." dediklerini yalanlamaya başlayacaktım ki beni susturdu.
"Eğer lisede Cenk'le çıkmayıp onun sana öğrettiği kötülük kurallarını mantıklı bulmasaydın, böyle birisi olmazdın. Ama ben biliyorum sen aynı Azra'sın hiç değilse bana göre."
Gözlerim acımaya başlamış, dolmuş buda bulanık görmeme neden oluyordu. Ağlamamak için dirensemde Efe'nin yanında olduğumu, ağlayarak rahatlayacağımı kalbimin kötü tarafına söyledim. Saniyeler sonra ise konuştuğumda ağladığımı kesik kesik nefes alıp, hızlıca konuştuğumu farkettim.
"Eğer annem, amcamla iş ortağı olup kandırılmasaydı bu böyle olmazdı. Amcam ve ona inanansaf annem sayesinde Rus bir adama borçlu olduk ve izimizi Ankara'dan silip İstanbul'a yerleştik. Amcam yurt dışına çıktı bizi ise Rus adamla baş başa bıraktı. Adam bizi Ankara'da az kalsın yakalayıp öldürecekti. Ama ben annem gibi saf olmayacım, güçlü olacağım bu sayede kimse beni kullanamayacak anlıyor musun Efe beni?"
Efe başımı omzuna bastırdı, "Şşşşş, tamam geçti bak ben senin yanındayım. Adamlarla ne iş yapıyormuşsunuz ki?" dudaklarım ceketine yapıştığı için boğuk bir sesle sorusunu cevapladım "Silah kaçakçılığı, adamlar karanlık yani." başımı omzundan kaldırıp, elimi Efe'nin kolundan geçirdim.
"Ben iyi birisiyim Efe" itirafımı yaptıktan sonra derin nefes aldım o ise güümsedi ve "Biliyorum Azra" dedi sonrada ekledi "Geçenlerde bir klip izledim aklıma sen geldin, tekrardan izledim."
"Ne klibiymiş o?"
Keyfim yerine gelmiş, Efe'nin sırıtmasına karşılık bende sırıtıyordum. "Cher Llord'un With Ur Love diye bir şarkısı var ordaki kızlar senın gibi erkeklerin kalbini çalıyor. Ordaki kızlarda maskeli, bu gün eve gidince bak." maskemi çantamdan çıkarıp taktım "Şimdi daha da benzedin, kalbimi çalmayacaksın değil mi?" dediklerine gülerken "Hayır, hadi sende tak" dedim, o da taktıktan sonra birbirimize bakıp gülümsedik,komik olan bir olay yoktu ama gülesim geliyordu gerçekten sinirim bozulmuşdu.
Güldükten sonra derin bir nefes alıp denize baktık "Hala Cenk'i seviyor musun?" dedi, işte buna daha da çok gülecektim."Hayır, o bana güçlü olmayı öğretti ama beni terk etti bana çok ağır bir travma yaşattı." her zaman ki gibi alnını kaşıdı ama telefonumun çalmasıyla dikkatini çantama yöneltti. Telefonumu çıkarıp, banktan kalktım sahil kenarına gidip Efe'den uzaklaştım arayan özel bir numaraydı.
"Maskeni Ece takmasaydı kaçırılan kim olurdu?"
Kalbimi kullanan her kimse kötü modu açmıştı aniden. Arayan telefon sapığına sinir bozucu gülümsemi yaptıktan sonra "Bilmiyorum ama abartıyorsun." telefonda cinsiyetinin erkek olduğundan başka hiç bir bilgi bilmediğim kişi derin bir iç çekti.
"Ben sana gitmemeni söylemiştim."
"Beni mi koruyorsun? Okulda bu görevi yapan bir sürü erkek varken"
Ses çıkmamıştı kısa bir süre takii "Masken demirden paslanabilir." diyene kadar, konu atlayan bir telefon sapığı.. İyiymiş.. "Ordaydın sanırım." geç cevap vererek ne amaçlıyor bilmiyorum.
"Evet, bundan sonra da yanında olacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TELEFON SAPIĞIM
Teen FictionHer kızın içinde biraz Azra vardır... Telefon sapıklarından hepimiz nefret ederiz, ama bu sapığa karşı bir sempati besliyorum. @JseMre (Nisa Kaya) Biraz aşk,biraz heyecan,biraz merak ve daha birçok duygu...Aradığınız her şeyi bu kitapta bulacak, oku...