★ 5.Bölüm ★

1.8K 100 18
                                    

[Size bir haber, Azra'mız gelecek bölümlerde aşık olacak. Kime aşık olacağını yazın, ilk doğru tahmini yapanı aşkın ilk tomurcuklandığı zaman ismini bir karakterde kullanacağım :)) 4. bölümün son cümlesini okuyup bu bölüme başlamanızı tavsiye ederim. ]

Telefon sapığının, telefonu yüzüme kapatmasından sonra yüzümü ekşitmiş olmalıyım ki Efe "Hey, ne oldu?" diye seslendi, ona bu meseleyi söylemekte emin değildim her meselemi ona anlatamam, bazı sorunlar bende kalmalı, kendime sır olarak saklamalıyım. Bunun, Efe'ye karşı olan güvenimle alakası yok sanırım kendimle alakalı bir mesele. Kurallarımdan biri.

Kural iki: Kendin hakkındakı olayları kendine sakla.

Efe'ye gülümseyerek "Hiç bir sorun yok" numarası verdim, banka doğru yürüyüp banka yaklaştım, eteğimi düzeltip oturdum. Yüzümü ona doğru döndürdüğümde, banka iki kolunu koyup gerdiği gövdesini kollarını banktan çekerek düzeltti. Yüzünü bana yaklaştırdı, merhametle "Ben bu gülüşünü biliyorum Azra, benden bir şey saklayamazsın. Canını sıkan bir mesele var gibi.." maskesini önce o sonrada  ben çıkardım.

"Bir telefon sapığım var, bu gün üçüncü kez beni rahatsız ediyor."

Efe dediğime gülüp "Ne yani 'Hoh' layıp durmasını mı kafana takıyorsun." demesiyle  istemsiz olarak bıkmış  vaziyette derin nefes aldım, Efe ise gülmesini bitirmiş, ciddi bir tavırla tek kaşını kaldırmışdı. 

"Sen ciddisin." 

"Tabiki de ciddiyim, aslında beni koruyor bu gün bana maskeli baloya gitmemem gerektiğini söylemişti. Ve ardından bam!! Ece kaçırıldı." beni neden koruyordu ki günümüzde her şey çıkarlar doğrultusunda olurken, neden? Beni sevme ihtimalini bir yandan düşünürken acımasızca yorum yapan bilinç altım bana seslendi "Seni seven yok, senle ortalıkta görünmek isteyen var pis kaltak."  Hayır ben kaltak değilim.

"Ece'nin kaçırılmasıyla senin ne alakan var?" olayı dedeftikçe sorgulayan Efe'nin merakı gittikçe artmışa benziyordu, son zamanlarda o da biraz hayatında heycan istiyordu zaten ona bir fırsat çıktı gibi. "Bilmiyorum ama burnuma kötü kokular geliyor."

"Bende gelmediği kesin Azra"

Bir yudum içtiğim alkol gülmemizi arttırırken , Efe gülmesini kesip  yere baktı derin bir nefes aldıktan sonra.

Aramızdaki sessizlik çığ gibi büyüdü, kaç dakika sonra konuşmaya başladık bilmiyorum ama bu sessizliğin iyiye işaret  olmadığı kesindi.

"Seni seviyorum Azra!" 

Bana bakınca kırmızılaşan gözleri cevap vermeyince yere baktı "Seni herkesten daha iyi tanıyorum,  liseden  beri seni seviyorum. Sense benim seni sevdiğimi bile farketmiyormusun!" dedi. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum tek bildiğim bu işin nasıl olduğu.

"Efe, lütfen beni sevme! Lütfen, seni kaybetmek istemiyorum!" sol gözümden çıkan yaş, sağ gözümden daha hızlı akıyor hafif tuzlu tadı dudaklarıma varıyordu. "Sen benim en iyi arkadaşımsın, eğer seninle çıkarsam tüm kurallarımı bozmuş olurum ya da seni üzerim. Lütfen beni sevme!" 

Efe ayağı kalktı, arkasını bana döndü sanırım göz yaşını silmek istiyordu beni bırakıp gitmesinden korkarken bana döndü " Seni eve bırakayım" dedi. Yolculuk boyunca konuşmadık, evimin önüne gelince durdu.

"Seni severken arkadaş kalamayız, üzgünüm. Olmamış gibi davranamam, kendine iyi bak."

"Sende."

Son kez ona sarıldım her şeye teşekkür etmek için, sarılırken bana yardım ettiği tüm anılar gözümde canlandı. Ayrılık gerçektende çok kötü bir şey, eve çıkınca gözüm şişene kadar ağlamam gibi.. Annemin büykbabamda bu gece kalması, hiç değilse rahat ağlayacağımı hatırlattı.

Ayrılıklardan nefret ediyorum.

Beni kötü birine çeviren Cenk'ten de.

Herkesin gerçek aşk zannetiği aşktanda nefret ediyorum.

Ağlamaktanda..

Bu sabah çantamda bulduğum, telefon çalınca açtım belki başıma gelecek bir bela daha söylerdi ona göre tedbirli olurdum ama böyle bir konuşma olmadı.

"Neler oldu Azra?" 

"Efe.." nefes alıp verirken gözlerimin yeniden dolduğunu, acımasından anladım ama nedense insan bunu engellemeyemiyor. "Efe..Beni seviyormuş.." tekrardan bir nefes "Artık arkadaş değiliz..."  ve ağlama..

"Şşşş sakın ol!  Bu telefon sapığın ağlamanı istemiyor."

TELEFON SAPIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin