2. Bölüm- "Koyverdin gittin beni..."

528 124 38
                                    

"Uyanacak mısın, yoksa ben oraya çıkıp zorla mı uyandırayım?" Trambolini aratmayacak şekilde zıplatıldığım yatakta homurdanarak döndüm. Altımdaki yatakta yatan Nilsu'ya inat olsun diye zıpladım. Yattığımız ranzadan değişik değişik sesler gelince  Onun tepiklemeleri benim zıplamalarımın üstünü örttüğü için pes edip uyumaya çalışmaya devam ettim. Uyku haliyle kaşlarımı çatıp bağırdım. "Ya yapmasana kardeşim!" 

Tamam, uyuyamadım kabul. Ama bunu yapması gerekmez! Belki o bunu yapmasa ben şu anda uyuyordum. Ah-a! Bu belki de bir intikam biçimiydi! Üst ranzaya ben oturdum diye de olabilirdi tüm bunlar. Olabilir, olabilir.. Bu kızdan her şey beklenir. Benden daha sayko bir kafaya sahip olduğu söylenir. Ki öyle. "Kalk artık, kahvaltıyı ebem mi yapacak?" Gözlerimi açmamıştım daha. Konuşamıyordum bile. Kendi halimde geveliyordum. Gözlerim yarı açıkken hala zıpladığımı fark ettim. Gülerek yanıt verdim. "Oluur." Yan ranzadan olduğunu tahmin ettiğim bir kız "Yapma kıza ilk günden, kaçar gider görürsün bak." dedi gülerek. Aferin kızım! Uyuyanları savunma birliği kuralım seninle!

Zıplamam durmaksızın devam ederken yattığım yataktan kalktım. Yatağı şöyle bir süzdüm. En kısa zamanda teyzemin verdiği çarşafları geçirmeliydim. Gözlerimi ovarak merdivenden atladım. Nilsu'ya korkmasını isteyeceğim türden bir bakış attım. "İnşallah, sınıf listesinde en sinir olduğun kişiyle üst üste gelirsin!" Diye bedduamı ederek yattığı yatakta bacaklarını ittirerek yanına oturdum. Kahrolmuş bir suratla bana baktı. "Sözünü geri al!" İbnelik sırası bendeydi.

Düşünür gibi yaparak elimi çeneme götürdüm. "Dur ben bir düşüneyim.." Düşünürmüş gibi yaptım "Hayır." Nilsu bu harekete sinir olurdu. Ona inat yapmıştım. Ayağa kalktım.

Aslında yatakhane oldukça kalabalıktı. Sabah gözüyle baktığımda daha kalabalıktı. Duvarlar pastel pembe-pastel sarı rengindeydi. Şuan az sayıda kız benim az önce olduğum gibi uyuyor, az sayıda kız üzerini değiştiriyor, az sayıda kız telefonla konuşuyor, az sayıda kız birbiriyle konuşuyor ve az sayıda kızda yok. Her şey simetrikti. Ranzalar ve dolaplar sanki bir örüntüye uyarlanmış gibiydi.

Nilsu kaşlarını çatarak bana baktı. El hareketi çekmeyi düşündüm, ama yazıktır günahtır cehennemde yanarım diyip çekmedim. Kötü kadın gülüşümü yapıp aşağı yataktan üst yatağa uzandım. Uyuyanları savunma birliğini kurduğumuz kıza bakmadan konuştum. "Beraber uyuyanları savunma birliği kuralım, ha? Ne dersin?" Gülerek karşılık verdi. Çantama elim değince anında çektim. Sonra alıp geri yanına oturdum.

Çantamı kucağıma koyup telefonumu çıkardım. Sultanım 'dan 11 cevapsız arama. Neyi unuttuğumu sonunda anladım! Teyzemi varınca arayacaktım. Tamamen unutmuşum. Teyzem şimdi meraktan evde dört dönüyordur. Yatakhane biraz değil, baya gürültülü olduğu için bir kulağıma telefonu götürüp, öbür kulağımı da elimle kapattım. Telefon açılınca Aysu ablamın bağırmalarını ve arkadan teyzemin attığı terlik sesini duydum. Aysu Ablam bağırdı "Evlenmeyeceğim, banane! Torun-morun da yok sana!" Arkadan teyzemin cırtlak sesi geldi. Belli ki şu anne-kız kavgalarından yapıyorlardı. Teyzem farklıydı. Bir Aysu ablamın evlenmesi için bir kamyon peluş oyuncak getirtirirdi. Evlen de kurtulalım artık diyerek Aysu Ablanın bir erkek arkadaşına çok yakışıyorsunuz bence evlenin diye mesaj atmıştı.

"İstemiyorum anne! İs-te-mi-yor-um! Bu kadar!" Arkadan yine teyzemin sesi geldi. "Gerizekalı!" diyerek bağırışını duydum. Ardından Aysu Ablanın bir "Anne niye götüm?!" lafı. Kesinlikle totosuna terlik atmıştı.

Kesinlikle.

Onları dinlerken suratıma istemsizce bir sırıtma geldi. Arkadan ben seslendim hemen "Sultanım, hayatım!" dedim teyzemin duyacağını umarak. Onun yerine Aysu ablamın bir çığlığı ve arkadan teyzemin sesi geldi. Evde şuan kıyamet kopuyordu ve ben bunu göremiyordum. Şu an dedikodu için camının önünde bekleyen "Ben bir tuvalete gideyim de geleyim," diyerek tuvalete giden, tam o sırada komşu çocuğunu sigara içerken yakalayamayan teyzelerin yaşadığı hüznü yaşıyordum. Durumum tam da öyleydi. Hem onlarla hem de burada olmayı istiyorum! Çok mu? Evet çok... Yine her zaman ki gibi çok şey istiyorum! Neyse, ben daha fazla konuşmayayım. Teyzemin arkadan bağırışı, sonra da koşma sesi geldi pata küte. "Yavrum, kuzum!" hışırtı sesleri geldi ve teyzemin sesi netleşti. "Bilge'm sen evleneceksin değil mi?" dedi telefonu alır almaz. "Valla bilemiyorum Sultan, benim işim belli olmaz."

Uçamayan BalonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin