Dalgalanan rüzgar , hafif ufukta yeni doğan güneş ve nefes kesici manzara . Kalp atışlarımı duyar gibiyim . Yaşıyorum , var oluşa karşı 1 - 0 önde ...
Elimdeki su bardagini mutfak tezgahına bırakıp kendime hazırladığım ufak tabağı elime aldım . Yagız' ın bana bu evin sınırlerı içerisinde uyuyabilmem için gösterdiği odaya girdim . Elimdeki tabağı komidinin üzerinene koyarak kendimi , pamuklar üzerinde hissettirecek yumuşaklıktaki rahat yatağa bıraktım . Bedenim , uzun zaman yemek yemediğim için güçsüzleşmişti ve bir an önce eski enerjimi toplamam gerekiyordu . Elimden destek alarak yatakta dik bir duruma geldim . Çatalı elime alip bir domatese batırdım ve ağzıma attım.
15 dakika içerisinde tüm yemeği silip süpürmüştüm . Eski enerjime döndüğümü çok geçmeden de anlamıştım . Boş tabağı da elime alıp odadan çıktım ve mutfaktaki tezgahın üzerine tabağı bıraktım. Odama gidecekken Yağız ' ın kapi pervazina yaslanmiş öylece sırıtıyor olduğunu görünce adeta kan beynime sıçradı . Mutfaktan çıkmaya çalıştım ancak kolumda ki eller buna engel olmuştu . Ben ne olduğunu anlamayarak boş gözlerle Yağıza bakarken O , bunu anlamış gibi dudaklarını araları ve konuşmaya başladı. " Nereye gittiğini sanıyorsun ? Daha bana yemek hazırlayacaksın . Ha unutmadan , acele et ! " dedi . Çok sinirlenmiştim . Alaycı bir gülümsemeyle bana bakması beni daha çok sinir ederken Yağız , yangına körükle gittiğinden habersizdi yada amacı buydu . Her neyse ...Ona cevap vermek için dudaklarımı aralayıp sözcüklerin çıkmasına izin verdim . " Kendin yap, benden isteyecek kadar yüzsüz olacağını tahmin etmemiştim Şah! Ah pardon Şahuslu'ydu değil mi? " Ben söylediklerimden mutlu bir şekilde gülümserken, Yağız ani bir hareketle tezgahtan bıçağı alıp bana doğru gelmeye başladı. Gerilerken tezgaha çarptım ve durmak zorunda kaldım . Nefesim kesilmek üzereydi ve kesin bir dille söyleyebilirim ki Yağız'da gözlerimdeki bu korkuyu görmüştü . Bıçağı yüzüme bastırıp fazla derin olmayan bir yara oluşturdu . Yağız susmaktan sıkılmış olmalı ki
'' Bir daha bana böyle laflar edersen , sana bıraktığım tek iz bıraktığım bıçak izi gibi masum olmaz! '' dedi tehditkar bir sesle.
Sesi sonlara doğru ürkütücü tonunu kaybetsede bir kadın olarak sesindeki tınıdan korkmuştum . Hala yüzümden çekmediği bıçağa bakarak kısık bir sesle '' Anladım . '' diye karşılık verdim . Bıçağı yanağımdan çektiğinde bakışlarımı , akan kanın rengini değiştirdiği tişörtüme çevirdim .Gözlerim bulanıklaşırken Yağız'ın yanından ayrılıp kendimi lavaboya kitledim . Aynaya bakacak cesaretim olmadığından yere diz çöküp oturdum .
Kapının sertçe yumruklanmasıyla oturduğum yerden sıçrayık kalktım . Yağız bir yandan kapıyı yumrukluyor diğer yandan '' Kapıyı aç lan ! '' diye söyleniyordu . Daha fazla seslere dayanamayıp kapıyı açtım ve Yağız ' ın tam karşısında durdum . Yağız beni görür görmez kolumdan tutup evden çıkardı ve arabasını yolcu koltuğuna itti . Kendide şöför koltuğuna geçtiğinde arabayı çalıştırıp gaza bastı .Hız ibresi 120 ' yi gösterdiğinde hızlıca emniyet kemerimi taktım . Arabada bende hız yapmayı severdim ama Yağızla aynı arabada böyle bir adrenalin yaşamak istemiyordum .
Kısa bir süre sonra eskimiş bir evin önünda arabayı durdurdu ve arabadan dışarı çıktı . Bende arabadan çıktığımda böyük adımlarla yürüyen Yağız ' a yetişmek için koşmaya başladım . Evin kapısına vurduğunda kısa bir süre içinda kapı açıldı ve kapının yanında bir kadın belirdi . Kadın Yağız 'ı gördüğünde adeta gözleri parlamıştı . Belli ki Yağız'ı seviyordu . Fazla vakit kaybetmeden ikimizide içeriye aldı ve ardımızdan kapıyı kapattı. Bize döndüğünde sıkıca Yağıza sarıldı ve bana döndüğünde yarayı görmüş olmalı ki kaşlarını çattı . Kadın yanıma yaklaşırken Yağız bıkınlıkla konuştu .
'' Şunun yanağına bi bakman için getirdim , sultanım . '' dedi.
Ben ' Sultanım ' kelimesine takılı kalırken kadın beni kolumdan çekiştirerek tıbbi malzemerin bulunduğu bir odaya götürdü . Birkaç malzeme eline alarak beni bir sandalyeye oturttu . Yarayı güzelce temizleyip bir süre kalsın diye bant yapıştırdı ve elimden tutup odadan çıkardı
***
Yitiriyoruz...
Umut ettiğimiz herşeyi.
Kaybediyoruz ...
Tellere takılan uçurtmamızı .
Unutuluyoruz ...
Yaşamak için ,
ÖLÜYORUZ...
Hiçlikler içinde kanayan yürekle , HER NEYSE ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMARİT
Teen FictionUyuşturduğum siyah sisli bulutların,kokainli sarmaşıklarını aradım arkamda. Ardımda ise pembe seven kızın kanlar içindeki cesedi beliriyor gözümde, ve acı veriyor çığlık sesleri ruhumun en bi derin sarmaşıklarına. "Koş." diyor pembe seven kız. Eğer...