Siyahın arkasına saklanmış , hayatımdan tüm renkleri çıkartıp siyahın gölgesine sığınmıştım . Her yağmur da dışarıya çıkıp göz yaşlarımı yağmura gizleyen aciz bir kız çocuğuydum ben . Ama büyüdüm !..
Şah ortaya çıktığından beri "Asla yapmam!" dediğim şeyleri yapar olmuştum. Ben güçsüzdüm . "Güçlüyüm!" desem de Şah geldiğinden beri hiç olmadığım kadar güçsüzdüm .Köpekler hırlayıp iyice yaklaşmaya başlayınca yanağımda bir ıslaklık hissettim . İnanmıyorum , ağlıyordum !.. Şuan tek istediğim ; bir an önce köpeklerden kurtulmak olsada yapabildiğim öylece durup gözlerimi sıkıca kapatmakdı. Ben köpekden korkardım ...
Geriye doğru sakin adımlar atarken beni durduran çarptığım soğuk duvar oldu . Duvara deyip gözlerimi açtığımda köpeklerin bana doğru geldiğini gördüm. Ama sadece bitanesi durmuş tam gözlerimin içine bakıyordu . Yavaşca duvardan kayarak yere oturdum. Artık dengemi sağlıyamıyordum. '' Şah amacın beni korkutmaksa bil , ben korkularımdan korkmam ! ''
Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığında tek düşüne bildiğim ; o köpeğin neden saldırmayıp tam gözlerime odaklanmış olmasıydı . Bilincim henüz kapanmamıştı , ancak ne hareket edebiliyordum , neden bir tepki verebiliyordum . güçlü iki kol bedenimi sarıp beni kucağına aldığında kim olduğunu anlamaya çalıştım . Ancak Şah'ın beni kurtarmasını hiç beklemiyordum ...
***
Gözlerim yaşla doldu , deniz oldu. Okyanusta kaybolmak için , kumsala tutundu . Boğulmamak için , ateşi aldı arasına . Yaksın ama boğulmasın diye . Yağmur yağmıyordu , elimde sigarada yoktu ama ağladım . Kalbim acımasın , hayalimde babam yok olmasın diye ağladım . Yeşili aldım siyahıma , kayboldu . Denizi aldım ateşime , söndü . Babamı aldım hayallerime , göz yaşlarımla buluşup denizin dalgalarına karıştı . Artık alışmışdım babamın yokluğuna , artık alışmışdım arkadaşlarımın babalarına koşup , sarılmalarına . Alışdım baba , yanlızca seninle hayallerde buluşmaya...
Gözlerimi açtığımda yanımda köpeklerin olmayışı beni şaşırttı . Tabi ya o köpekler beni öldürmeden önce Şah beni kurtarmıştı . Peki o zaman ben nerdeydim . Etrafıma bakındım . Tanıdık gelen tek bir obje aradım ama bulunduğum odada sadece geniş bir yatak ve oldukça büyük bir dolap vardı . Kapının dışından bazı fısıltılar duyunmamla o tarafa yöneldim . Bir erkek vardı ancak sesi çok boğuk çıkıtığı için kim oldu yada söylediklerini anlamamışdım. Sanırım biriyle konuşuyordu .
Kapını aniden açılmasıyla ürküp birkaç adım geriledim . Öfkeyle Yağız'ın gözlerine bakarken kelimeler benden bağımsız bir şekilde dudaklarımdan döküldü .
'' Burda ne arıyorum ?'' alayla güldü .
'' Yaşaman gerekiyordu bende kurtardım . '' yaşadığımı sanıyordu ama bilmediği şey benim aslında babam gittiğinde ölmüş olduğumdu .
'' İyi ! '' hızlı adımlarla odanın çıkışına doğru yürümeye başladım .
'' Hacker hiç bir yere gitmiyorsun ! '' öfkeyle Yağıza baktım . Gerçekten burda onunla kalacağımı falan mı sanıyordu ?
'' Yağız sen şaka falan mısın ? Burda kalıcağımı sanıyorsan yanılıyorsun . '' bir kaç adımda yanıma gelip elindeki anahtarı salladı . Ardından ise hiç beklemediğim bir hamle yapıp camdan aşağıya anahtarı attı.
'' Artık kalıyorsun .'' dedikten sonra arkasını dönüp odadan çıktı . Benim yaptığımsa sadece arkasından bağırmak olmuşdu .
'' Şah , oyun dediğin ; beni köpeklerden kurtarıp bir eve tıkmaksa , sen oyununu oynadın sıra bende ! Pişman olmaya hazırlan...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZMARİT
Novela JuvenilUyuşturduğum siyah sisli bulutların,kokainli sarmaşıklarını aradım arkamda. Ardımda ise pembe seven kızın kanlar içindeki cesedi beliriyor gözümde, ve acı veriyor çığlık sesleri ruhumun en bi derin sarmaşıklarına. "Koş." diyor pembe seven kız. Eğer...