6.Bölüm"Antika Yüzük"

1.2K 167 251
                                    

Kavga gürültü, bizim geleceğimiz
Kim daha çok kırıyor? Kim daha çok seviyor?
Seni izlemek delirtti beni.
Gülüyorum aynen böyle gülüyorum.

Sabah ilk defa akşamdan kalma uyanmadığım için mutluydum çünkü bugün bara gidip ödememi alacaktım. Sonra bütün dertlerim ve endişelerim sona erecekti.

Sonunda torbacıma ödeme yapabilecektim, onlar beni öldürmeden önce... Hızlı bir duş aldıktan sonra saati kontrol ettim, on ikiye geliyordu.

Hemen giyinip, bara doğru yola çıktım.

Aradan sadece saatler geçmesine rağmen bar oldukça temiz gözüküyordu. Burayı temizleyenlerin eli oldukça hızlıydı.

Hemen patronun ofisine gittim. Suratı çok ciddiydi. Bir şeyler ters gidiyordu.

"Ah gel otur Baekhyun, bana bir dakika ver." Telefonla konuşuyordu, ama ben orada olduğum için hı hı, evet tarzı şeyler söylüyordu.

Konuyu anlamam oldukça zordu. Sonunda telefonu kapadı. "Bir şeyler içmek ister misin Baekhyun? Su, kahve belki de viski."

"Teşekkürler Jung, biraz acelem var da buraya ödememi almak için geldim." Bir an önce alıp gitmeliydim çünkü bu stresle daha fazla yaşayamazdım.

"Evet Baekhyun, o konu...

Bazı karışıklıklar oldu, dünkü hesaplar yaptığımız harcamalara yeterli değildi, bir de sponsorun parası vardı tabi, çok üzgünüm ama maalesef ödemeleri ancak haftaya yapabileceğiz." Hassiktir! Hayır, hayır, hayır! Bu gerçek olamazdı.

Şimdi ne yapacaktım?

O paraya ihtiyacım vardı. Bir yere saldırmak istiyordum.

Tanrım! Olay çıkarmadan buradan gitmeliydim, sonuçta bu Jung'un suçu değildi.

"Tamam Jung, önemli değil dostum senin yapabileceğin bir şey yok sonuçta." Acaba üstüne atlayıp çekmecesinde para var mı diye baksa mıydım?

Of, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Ben resmi olarak ölü bir adamdım artık.

"Anlayışın için teşekkür ederim Baekhyun, keşke herkesle çalışmak seninle çalışmak kadar kolay olsa dostum. Söz veriyorum elime geçen ilk parayı sana vereceğim." O konuşurken ben çoktan ayağa kalkmış ve kapıya doğru yönelmiştim bile.

"Evet eminim Jung..."Dediğimi duydu mu bilmiyordum ama fark etmezdi.

Bir şeyler yapmam gerek!

Ülkeyi mi terk etsem acaba? Beni her yerde bulurlar. Hemen para toplamam gerekti hem de hemen.

Tanıdığım herkesi aramalıydım.

Kasper'in parasının olma ihtimali, torbacımın bana "Baekhyun hiç üzülme sana her şey bedava" deme ihtimaliyle eşitti.

Heran'ı mı aramalıydım belki onda para vardı. Ah hayır ondan da isteyemezdim, geçen sefer parayı telefon rehberimdeki kızlardan toplamıştım.

Tamam Baekhyun, şimdi sakin ol ve mantıklı düşünmeye başla. Para isteyebileceğim kim kalmıştı ki, tüm haklarımı kullanmıştım. Hemen eve geri döndüm. Para edebilecek bir şeyler aramaya başladım.

Galiba değerli hiçbir şeyim yoktu.

Tabi bir tek şey dışında... Hayır Baekhyun saçmalama, aklından bile geçirme!

Ama eğer ölmek istemiyorsam elimdeki tek şans buydu, bu yüzük.

Annemden bana kalan tek şey. Daha on dört yaşındayken bana verdiği, aile yadigârı antika yüzük.

Pinokyo ||Baekhyun||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin