Sert Patronum

SP 14.BÖLÜM

Bölümü okuyucum Elif Atasever'e itaf ediyorum .Teşekkür ederim Elifcim.

İyi okumalar:)

Telefonumun çalmasıyla uyanıp yataktan doğruldum.

Telefonu kimin aradığına bakmadan açıp kulağıma dayadım.

Boğuk bir sesle ;

"Efendim ?" dedim .

"Yine telefonu bakmadan açtın değil mi ?"

Kıkırdayarak cevap verdim .

"Evet ,Yusuf'um ."

O da kıkırdadı.

"Nasılsın Civcivim ?"

"İyiyim sen ?" dedim.

"İdare ediyorum ,ne zaman döneceksin ?"

"Yakında ."

Kapının çalmasıyla oraya doğru ilerledim .

"Yusuf kapı çalıyor. Beni seni ararım sonra ."

"Kendine dikkat et güzelim ."

"Sende."

Telefonu kırmızı tuşa basıp kapattıktan sonra kapıyı açtım.

Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

"Buyrun Savaş Bey?"

"Yine mi bey olduk !" dedi homurdanarak .

Gözlerimi devirip ne diyeceğini beklemeye başladım.

Konuşmaya başlamayınca 'evet' diyerek onu konuşmaya zorladım.

"Beni içeri davet etmeyecek misin ?"

"Hayır !" dedim geçmemesi için kapıya kollarımla kalkan oluştururken .

"Sen bilirsin ." dedi sakince .

Ardından hiç beklemediğim bir anda beni kucağına alarak kapıdan geçirdi. Daha sonra ayağıyla kapıyı kapattı.

"Derdin ne senin ?" dedim bağırarak .

"Derdim sensin güzelim. Derdimde dermanımda sensin."dedi beni kucağından indirirken .

"Umrumda değil .Bana her şeyi anlatana kadar söylediğin tek kelime umrumda değil . Beni neden tanımazlıktan geldin anlat ."

Savaş sıkıntıyla bir elini burun kemirene götürürken diğerine beline yerleştirdi.

"Anlatamayacığı söyledim ." dedi bağırarak ve devam etti;

"Neden üsteliyorsun?"

Histerik bir kahkaha atıp

"Sence ?" dedim .

Savaş kapıyı sinirle çarpıp çıkınca şaşkınlık ve hayal kırıklığıyla kapıya baktım .

Daha sonra sinirden ağlamaya başladım. Batuhan bana bir oyun oynandığını söylemişti . Bu konuda mı oyun ile ilgili diye düşünmeden edemedim .

Ara demişti Batuhan . Ara ! Ben gerçeklere duymaya bile cesaret edemeyen bir korkaktım.

Belki doğruları Savaş'tan duymayı bekleyen bir aptalda olabilirim.

Ağlamayı bırakıp histerik kahkahalar atmaya başlamıştım artık.

Deliriyordum galiba !

Daha fazla böyle durmanın bana yaramayacağına kanaat ederek kendimi rahatlatacağına inandığım sıcak suya girmek için banyoya girdim.

Kendimi sıcak suya bıraktığımda bütün vücudumun gevşediğini hissettim .

Bazen sadece dünyadan soyutlanmak istiyorum. Böyle görmezden gelerek ; görmezden gelinerek...

Bornozumu giyerek banyodan çıktım.

Tekrar kapının çalmasıyla Savaş'ın geldiğini tahmin ederek kapıyı sinirle açtım.

Karşımda Savaş yerine Tolgayı gördüğümde yüzüm sinir halinden şaşkınlık haline büründü.

"Ihhm efendim Tolga ?"

"Sen herkesi böylemi karşılarsın?"

"Şeyy ben sizi Savaş sanmıştım."

"Yani Savaş'ı böyle karşılıyorsun?"

"Hayır tabiki !" dedim tıslayarak.

"Tamam sakin .Sadece şaka yaptım.Sadece şaka." dedi teslim olurcasına ellerine kaldırarak.

"Sen bir şey mi söyleye- Savaş ne yapıyorsun?"

Savaş gelip Tolga'yı yumruklamayı başladı.

"Dur yapma!"

"Odana gir Melis."

Onları ayırmak için eğildiğimde ;

"Sana içeri gir dedim duymuyor musun ? Herkesi kendini sergilemeyi bırak ve hemen içeri gir."dedi bağırarak.

Bu arada Tolga Savaş 'ın üstüne çıkıp onu yumruklamayı başladı.

"Hemen kavgayı kesin." dedim çığlık atarcasına

İkiside kafasını bana döndürdü. Tolga sinirle Savaş'ın üstüne kalktı ve üstüne silkeledi. Daha sonra arkasını dönüp uzaklaştı.

Savaş'ta yerden destek alarak ayağa kalktı.

"İyi misin ?"

"İçeri geç."dedi bağırarak

"Tamam ."

İçeri geçip kapıyı aralık bıraktım. Savaş arkamdan içeri girip kapıyı kapattı.

"Geç otur şöyle .Yarana mansuman yapmak için ilaçları alıp geliyorum."

İlk yardım kutusundan bir batikon ve pamuk aldım.

Savaş 'ın oturduğu koltuğun önüne geçtim. Pamuğum üstüne biraz batikon döndükten sonra yaralarına pansuman yapmaya başladım.

"İşte oldu. Balkona geç.Üstümü giyip geliyorum."

Üstümü değiştirdikten sonra kahve yapmak için ketıla su koydum.

Balkona girip Savaş'ın karşısındaki sandalyeye geçip oturdum.

"Konuşmamız gerek ."

"Haklısın.Ne merak ediyorsun? Sor ."

"Beni,beni gerçekten seviyor musun?"

Çok geç gelen bir bölüm oldu ve yazdığım en kısa bölüm galiba. Üzgünüm . Derslerim var ve yazmak o kadar da kolay değil. Sizi seviyorum Çikolatalarım.( 14.bölümün ikinci partı olacak .)

Ara konusuna gelirsek kimse istemediği için ara vermeyeceğim. Bundan sonra Haftada bir yada iki haftada bir kere bölüm atmaya çalışacağım.

Ayrıca kitabım genç kurguda 70. oldu bu sadece benim değil sizinde emeğiniz. Hepinize Teşekkürler Sert Patronum Ailesi.