Sert Patronum

SP 10.BÖLÜM

Multimedya ; Sert Patronum Tanıtım videosu var . İzleyebilirsiniz .... :D

Yeni bölümleri ne zaman yayınlayacağımı beni takip ederek öğrenebilirsiniz .

Sabah kalktığımda, yeni bir iş günü için hiçte heycanlı değildim. Zorla yataktan kalktığımda aynaya bakma isteği duymuyordum fakat biraz daha uyuşuk davranıp hazırlanmazsam işe geç kalacağamı bildiğim için hareketlenmeye başladım.

Ataman Holding 'e girdiğimde, işe geç kalmamak için diğer çalışanlarla yarışır gibi hızlı hızlı koşuyordum. Sonunda odama vardığımda eşyalarımı bırakıp Savaş Bey'e kahve hazırlamak için mutfağa benzer bir yerden içeri girdim.

"Immm , ne demeşti ? Haa ,hatırladım. Sade bir kahve ,ben gelmeden masamda olsun!"

Kahve makinasının içine bir kaşık kahve ve bir fincan su koyduktan sonra ocağa koyup karıştırmaya başladım.

"Adama bak , kendisi gibi kahvesi de tatsız şekersiz bir şey . Hayır ne var yani biraz kibar ve duygusal olsa . Sanki robot !"

Elimi bir sıcaklık gelmesiyle çığlık attım.

"Ah ! Yandım."

Elimi hemen suya tuttum . Biraz acısı geçtiğinde sudan çıkardım . Elimi kızarmıştı ve hala acıyordu ama tekrar kahve yapmak zorundayım yoksa Savaş Ataman 'dan büyük azar yiyecektim .

Kahve yapmayı bitirdiğimde , Savaş Bey'in odasına doğru yürümeye başladım. Nasıl olsa gelmemiştir diyerekten kapıyı çalmadan içeriye girdiğimde ,derince yutkundum. Bittim ben!

"Kapıyı kapat ." dedi sakince

"Tamam ." diyerek dışarıya çıkıp kapıyı kapattım. Neyse en azından bir şey demedi değil mi? Bu kahvede elimde kaldı . Telefon çaldığında elim dolu olduğu için bakmadan açtım.

"Efendim?"

"Hemen buraya gel !" ama bu Savaş'ın kükremesi ,yırtamadım mı şimdi ben?

"Tamam hemen geliyorum Savaş Bey."

Allahım ne olur sen yardım et . Söz veriyorum küçükken bakkaldan çaldığım sakızların parasını ödeyeceğim.

Kapıyı çaldıktan sonra içeri girdim.

"Neden gittin sen az önce ?"

"Ama siz kapıyı kapat dediniz ya hani bende işte yani uff ..."

"Tamam kes ." dedi ve devam etti.

"Bu şirkette önem verdiğim şeylerden birininde çalışma saatleri olduğunu özellikle belirtmiştim . Hatta size ben gelmeden önce masamda sade bir kahve olsun dedim. Anlamadığınız yer nedir?"

Ellerim korkudan titremeye başlayınca ,kahve de sallanmaya başladı elimde.

"Ver kahveyi ! Dökeceksin şimdi ." dedi  kahveye almak için elini uzatırken

Kahveyi ona verdiğimde elimin yanan yerine dokunduğu için yüzümü buruşturdum.

"İyi misin?"

Savaş ile beraber el ele yürürken o kadar mutluydum ki ...

"Savaş kahve içelim mi?"