SP 5.BÖLÜM

162K 4.4K 859
                                    

Dışarıya çıktığımda havanının estiğini farkettim ama benim kalbimde esen fırtınıların yanında bir hiç gibiydi . Denizin kıyısına geldiğimde aklıma uzun zamandır aramadığım babamı aramak geldi bekli onunla konuşmak içimde ki fırtınayı biraz olsun dindirebilirdi. Telefonu almak için arka cebime baktığımda telefonumun orda olmadığı farkettim içimden biraz küfürler yağdırdıktan sonra ilerleyip bir şenzonga oturdum artık nasıl bir hayal kırıklığıyla çıktıysam odadan telefonumu bile yanıma almayı unutmuştum yanımdaki şenzonga bir ağırlık çökünce ister istemez gözüm yanımda ki şenzonga kaydı ardından da üstünde oturan yakışıklı çocuğa

" Meraba melis"

" Meraba ama şey -"

" hatırlayamadın değil mi beni "

" şey evet "

" ben ilk okuldan yusuf hatırladın mı hani şu gözlüklü çocuk "

"evet hatırladım ama sen çok değişmissin"

Samimiyetten uzak bir şekilde gülümserken 'öyle oldu' dedi.

"sen iyimisin "

"evet iyiyim ben peki ya sen "

"iyi olmaya çalışıyorum"

" senin moralin bozuk gibi bir şey mi oldu ?"

" yok bişey yani önemli değil"

Ellerini dizlerine vurup şenzongtan kalkarak

" pekala yarın görüşrüz o zaman"

Bende gülümseyerek görüşürüz dedim o gittikten sonra içimdeki acı mahkemiyle tekrar baş başa kaldım herkesin korktuğu şeyler vardır hayatta en çokta korktuklarımızdan gelmezmi zaten bela

Annemin yokluğu zamanla geçmek yerine derinleşen bir yaraydı kalbimde o yaraya tuz basan birileri olmadı şimdiye kadar ama şimdi kalbimdeki derin yaranın nasıl sızladığının farkındayım canım yanıyor

Kalbimdeki cam kırıklarıyla yaşıyorum onların sürekli batmasına canıma yakmasına rağmen nasıl gülebiliyorum bilmiyorum

Sinirimin yerine uzuvlarıma kadar titreme ve üşüme geçince odaya gitmem gerektiği bilincinde odama doğru ilerledim kapıya vardığımda cebimi yokladım ve anahtarın olmadığını farkettim içimden lanetler ederken inşallah uyumamıştır diyerek kapıyı çaldım bir süre bekledikten sonra içeriden ayak sesleri gelince uyumadığını anlayarak şükrettim kapı açılınca yüzüne bakmadan içeri girdim

" kartı unutmuşum kusura bakma "

" sorun yok"
Dedi ve devam etti

" bidaha olmasın "

Bende cevap vermeyerek yatağa yattım ve uyumuya çalıştım
Bir süre sonra bilincimi tamamem yitirdiğimi hissettim ve derin bir uykuya daldım

Savaş ' ın ağzından

Uyuduktan sonra onu izledim . Farklıydı iyiydi . Ama birşeyi farketmeliydi. Karanlık gökyüzünde asla güneş olmazdı.

************
Sabah kalktığımda kırmızı bikinimi giydim altıma kısa kot şortumu üstüme tişört geçirdikten sonra son olarak plaj çantamı ve güneş gözlüğümü alarak odadan çıktım .her zaman ki gibi kahvaltı salonuna gidip tabağıma birşeyler doldurdum . Kendi masama otururken bir anda bana el sallayan bir adet yusuf gördüm . Onun yanına ilerleyerek karşısına oturdum .

"selam "

"selam "

"düne göre daha iyi misin ?"

" ahh evet teşekkürler iyiyim sen nasılsın "

"iyiyim "

" yüzelim beraber "

" olabilir "

Kahvaltımızı bitirdikten sonra havuza doğru yürümeye başladık şenzonga eşyalarımı yerleştirdikten sonra üstümdekileri çıkardım . Yusuf a baktığımda hazır bir şekilde beni beklediğini gördüm beraber suya atlayarak yüzmeye başladık. Daha sonra ben yorularak sudan çıktım şenzonga uzandım elime telefonu alarak oyun oynamaya başladım. Elimden telefonun çekildiğini farkettim kimin çektiğine bakmadan

" yusuf ver şu telefonumu ya dedim "
Ve kafamı kaldırdım ve hiç tahmin etmediğim o kişi karşımdaydı Savaş ataman. İsmini ve soyadını tesadüfen öğrendiğim sert ve kusursuz adam .





Sert PatronumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin