0.6

412 49 12
                                    

Yazarın ağzından...

Kahve bardağının masaya koyulurkenki yaptığı şıngırtıdan başka bir ses yoktu etrafta.

Dışarıdan gelen yağmurun rahatlatıcı sesi hariç....

Genç adam kafasını biraz olsun toparlıyordu böyle havalarda. Gözlerini kapatıp arkasına yaslandı.

"İçinden: Ne kadar huzur verici..."

Tabiki her güzel şeyin bir sonu vardı. Gencin huzuru asla duymak istemediği bir ses tarafından bozulmuştu.

"Seni burda bulacağımı tahmin etmiştim."

Genç adam sinirle soludu. Oturduğu yerde dikleşti. Önündeki kahve bardağıyla oynamaya başladı.

"Sana söyledim! Şimdide sağır mı oldun?!"

Genç yine cevap vermedi. Adam iyiden iyiye sinirleniyordu.

"Sana diyorum, karşında kim olduğunu unuttun galiba?!!

Genç kahve bardağıyla oynamayı bıraktı. Gözlerini bardaktan ayırmadan:

"Hayır hatırlıyorum. İnsanları rahatsız etmekten zevk alan birisin."

Adamın sinsi gülüşü suratına yayıldı. " Bunu duyduğuma sevindim. Yeni işler seni bekliyor"

Genç adam hafif sırıttı. "Yakında bu çetede bu işleri bana yaptıramayacaksın biliyorsun..."

Gözlerini adamın gözlerine dikti."...değil mi?"

Adamın sinsi sırıtışı bir anda kayboldu. "Çeteyi bırakacağını söylerken ciddi olduğunu hiç düşünmemiştim"

Genç adam tekrar bardağa bakmaya başladı oradan da kafasını dışarıya çevirdi"Ciddiydim. Ama şimdi değil." Yeniden adama döndü.
"Bahsettiğin işleri yarın söyleyebilirsin sanırım?"

Adamın sinsi sırıtışı suratındaki yerini almıştı. "Hay hay, sen nasıl istersen. Yarın bana uğra." Sırıtarak kafeden çıktı.

Genç  bir süre adamın peşinden baktı. Kafasını tekrar cama çevirdi. Mırıldanmaya başladı.

"Az kaldı...çok az kaldı. Biraz daha dişimi sıkmalıyım."

Yüzünde küçük ama masum bir tebessüm oldu.

"O zaman sen ve ben...hep bir arada olacağız. Sadece bekle."










INABILITYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin