Maskot!!

7.2K 101 35
                                    

Merhabalar..Lafı çok uzatmıycam.İnanın okumanıza değecek.Çünkü Türk fimlerinin aksıne klasık bır senaryom yok.Bıraz farklıyımda ben.Bolumun sonunda sızı sasırtacak bır bomba var.

IYI OKUMALAR!

Sarkıyı başlatabılırsınız:d

- Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme kırk yılın hatrına sende kalayım. -

-Cemal Süreya-

- Benim aşkım sütlü-çilekli çikolata gibi.Kahve gözleri gibi çikolata, süt gibi olan teni beyaz ve masum, dudakları gibi çilek. -

Upps! Kahretsin!

Galiba az önce kime ait olduğunu bilmediğim park edilmiş ultra lüx arabaya bisikletimle güzel bir çizik attım.Çok güzel bir bu eksikti.Aslında çizik atmak yerine deşmek terimi çok daha uygun olurdu.Ne yapacağım ben?? deyip şom ağzımı açmamla -hay kırılasıca- nerden çıktıklarını anlamadığım, gökten indiklerinden şüphelendiğimn biri önde diğerleri arkada olan 5 çocuk bana doğru koşmaya başladı.Tamam kabul; küçükken mıknatıs yutmuş olabilirim, peki ama bütün salaklar da demir mi yuttu ?Yuh! biraz daha konusursam orduyu toplardım herhalde başıma.

Kaçma fikrini aklımdan geçirmemle çocuğun dibimde bitmesi bir oldu.Anlamıyorum ama en az ordan buraya on metre var.Yakamdan kaldırıp sürüklemeye başladı.Off ne yazık ki benim her kızda olan çığlık atmak gibi güzel bir yeteneğim yok. Arabanın sahibi olan veliaht pekde ismine yakışmayan bir hışımla çantamı çekip arkadaşlarına, beni ise duvara fırlattı.Etrafımızda hilal şeklini alan arkadaşları galiba olucak tepkilere karşı kalkan görevi görüyorlar..Eliyle boğazımı sıkarak beni boğmak istediğini düşünsemde, duvara fosilimi çıkartıp gelecek nesillere bırakmaya niyetli olduğu kesin.Boğazımın mürdüm rengi olduğuna eminim.Neyse bu sene mürdüm moda zaten. :) Oha nefes alamıyorum!!!

''Yüzüme bak!''

Filmlerde olduğu gibi gözlerimi direk açtığımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Uyuma numarası yapan çocuklar gibi teker teker açtım gözlerimi.Hem sağ eli yüzüme yumruk gibi inmeye hazırken bunu yapmak hiçte kolay değil, emin olun.

İlk bakışmalarımızdı. Gözlerinde nefret harici hiçbir duygu göremiyorum.Arabasını çizdiğimden bu muameleyi gördüğümü düşündüğüm çocuğun bakışlarından böylesine etkilenmek hoşuma gitmiyor.Allahim çocuk beni çig çig yiyecek benim düşündüğüme bak.Çocuk çantamı çıkarmakla yetinmeyip, şapkamı da kaldırınca lastikle zor sığdırdığım saç yığını omuzlarımdan kalçalarıma doğru ince, uzun ve yavaş bir yol aldı.İnanmıyorum!! Gözlerindeki bu büyümeye bakılırsa beni cidden erkek sanmış gerizekalı.Evet haklı erkek kılığındayım.Ama bunu babamdan kaçıp dışarıya çıkabilmek adına yapmıştım.Yani biraz daha geç kalsaydı yumrugu yüzüme yiyecektim.Neyse konuya dönelim..

Derler ki; 1 dakikadan daha fazla gözgöze bakarsanız aşık olursunuz.Bu sahne 1 dakikayı geçeli çok oldu.

KES-TİK !!

Şimdi filme kestik dedigimiz yerden devam edip gerçek hayata dönüyoruz.Boğazımı tutan eli olmasa yere yığılacağımı bende çok iyi biliyorum.Kalbim atmıyor sanki.Galiba bozulmuş ve tamiri var mı bilmiyorum. Bu anın büyüsünü anlayamadığım bir tını bozuyor. Gözleri arkadaşına kayıyor , benim kalbimse ona.

''YENİ MASKOTUMUZ.KARDELEN KAHVECİ.''Adımı çantamın üstünde yazan yazıdan bildiklerini umuyorum.

Aklımda tek bir soru vardı. MASKOT???Ya maskot filmlerde takım yanında gezdirilen köpeklere denmiyor muydu?Bu sırada hala bana bakmakta olan gözlere döndüm.

Işte herşey masallardaki gibi değil mi?Çocuk kızın güzelligine hayran kalır ve gittikçe yaklaşır.Ve sonra.....Hayır.Tam bir fiyasko.Gözlerimin kaşınmasıyla havadaki polenlerin beni etkilediğini ve birazdan hapşuracağımı anlamam zor olmadı.Son kez baktım o güzel yüze ve içimden çokça özür diledim.Ama o kaşındı.Gözlerimi havaya kaldırıp kırpmaya başladım.Bu hapşurmayı oldukça kolay hale getiriyordu.Bır gözümü kırptım ve geliyooorrrr..

HAAAPPPŞŞŞUUUU!!!SURATINA OKKALI BİR HAPŞURUK.Ogggık bu iğrençti.:D

Yüzündeki o şaşkın ifadeyi görmeyi çok isterdim ama vaktim yoktu.Telefonum ve çantamın onların elinde olmasını bile umursamadım.Hoş istesemde verecek değillerdi.Şaşırmayı bırakıp hepsi peşimden koşmaya başladı.Bu sırada heyecandan ayakkabımın birini giymekle giymemek arasındaki ince çizgide ayakkabı ayağımdan fırladı.Yere bıraktığım ayakkabımı umursamadan koşmaya devam ettimDoğrusu 5 kişiyle yarışmak zordu.Helede tazı gibi koşuyorlarsa..Nereye gittiğini anlayamadıgım iki kişi benı bırakmışken arkamda hala üç kişi vardı.1nın elindeydi ayakkabım.Ah ne güzel birde bu şekilde yoluma devam ediyorum tamda Cinderella'ya yakışır bir haraket!Son sokağıda dönmemle iki kişinin nereye gittiğni iyi anlamıştım.

KAPANA KISILDIM.!KAHRETSİN!

Giriş biraz romantik- komedi karışımı olsa da diğer bölümler eğlenceli geçicek.Heyy yorum istiyorum ben. :D votede tabıkı:D

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin