Bu gösteri sana!

1K 56 21
                                    

Çok beklettiğimin farkındayım ama sıkı bi ailem var ve sınav haftaları intrnt yasağım var.¿¡

Kusura bakmayın iyi okumalar:-D

Dakikalardır apartmanın dış kapısına sıkışmış, yarısı içerde yarısı dışarda olan elbisemin beyaz tülüne bakıyordum.Zile basıp yardım istemem ne yazık ki olanaksızdı.Malum bizim zilleri yaptıran akıllı sadece daireyi değil,apartmanı uyandıracak şekilde ayarlamıştı.Hareket edip elbisemi yırmaksa tercihim değildi.Apartmandan birinin çıkma ihtimali ise balıkların karada yaşaması ihtimali kadar azdı.Tabi alt katta oturan yakışıklı hariç..

Son 10 dakika..

  Evet yakışıklının işe gitmek için elinde kahveyle belirmesine son 10 dakika..Son dualarımı ederken kapının birden açılmasıyla yere devrildim.Evet tahmin ettiğiniz gibi bizim yakışıklı elinde kahvesiyle aval aval bana bakıyordu.Yerden zorlukla kalkıp üstümü silkeledim.Ay bu mal hala bakıyor.Bak yavrum çok güzel karamel rengi gözlerin olabilir, kahvende çok güzel kokabilir ama bu "Ilk adımı daima erkekler atar" kaidesini değiştirmiyor.Teşekkür etmemi bekleme.İç sesimi duymuş gibi bana doğru bi adım atınca "Kız evi naz evidir" sözünü bir kenara bırakıp ilk önce kahvesini elinden alıp güzelce bi yudumu mideme indirdim.Çocuk donuk olarak ellerine bakıyordu.

"Kahve için teşekkürler!"

  Olayın dalgınlığını atlatamadan koşmaya başladım.Ayılırsa sopa gibi bacaklarıyla beni yakalayacağını iyi biliyordum.Her sabah içtiği kahve olmadan bakalım neler olacaktı?Geç kalmadan okula varsam fena olmazdı.

  Bu gün maskotluğa kabül günümdü.Bu yüzden Emre bey üstüne basa basa okula erken gel demişti.

        ¤            ¤

   Okula yaklaşırken adımlarımı yavaşlatarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Muhtemelen geç kalmıştım.Emre çok kızacaktı ama umrumda değildi....

   Zaten annem kucağımda öldüğünden beri pek bir şeyi umursadığım söylenemezdi.Cenazenin hemen ardından eve gelen cici annemi,bana işkence yapmaktan zevk alan üvey abimi, dayak katsayısını gittikçe arttıran babamı umursamıyordum.

    Geçmişimi çıktığı odaya geri kilitlemek üzere anahtarları elime aldım.Böylelikle dudaklarımdaki donukluk yerini güzel bir tebessüme bıraktı.Evet hayat felsefem buydu.

Dik dur ve gülümse..Neden gülümsediğini merak etsinler.

    Okuldan içeri girmemle başımda konfeti patlatılması bir oldu.Elbette görmeyi beklediğim elinde kocaman bir fotoraf makinesi olan Baha'nın patenleriyle önümden geçerken beni çekmesi değildi.

Flaş sesleri...

    Saçlarımı konfetilerden arındırırken Vefa kaykayının üstünde etrafımda dolanıyordu.Bu çocuk cidden asi ve havalıydı.Saçımdaki tokayı çekip milyonlarca telin yavaşça  aşağıya süzülmesine sebep oldu.

"Yaklaş ve iyi dinle Maskot.Bu gün senin kabül günün.5 kişiden duyacağın Sana kelimesiyle biten her cümle, kabülünün bir göstergesi.Ve ardından yapılan gösteri senin için bir şeref.İyi dinle Maskot.Sana adınla ilk ve son kez hitap edilecek tek yer burası."

"Kardelen!Bu gösteri sana!"derken ben önceki söylediklerini hazmetmeye çalışıyordum.Vefa beni belimden tutarak kaykayın üstüne bindirmekle kalmayıp,okulun bahçesine doğru sürmeye başladı.Sana geliyorum Allahım..

   Tüm okul buradaydı sanırım.Vefa'nın beni indirmesiyle kızların yüzündeki kıskançlık ifadesini daha net görebildim.Evet Kardelen Kahveci onların Centilmenlerini çalmıştı.Aman ne iyi!Vefa kaykayıyla ollie ve adını bilmediğim daha bir çok güzel hareket sergiliyordu.Kafasını bir yerini kıracaktı birazdan..Benim için..

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin