Ya Rabbi Şükür!

1K 55 19
                                    

Yetiştim gayri sonunda.
|Kusura bakmayın çok zor bir bölümdü benim için çok zorlandım yazarken|

  Yaklaşık bir kaç saattir yapmacık kızlarla tokalaşıp, hangi centilmenden hoşlandıklarını sorup, onunla ilgili kurduğu hayaller silsilesini dinlemekle meşguldum.Bazıları ise hangisi olursa olsun farketmez demişti.Belkide "Ortaya karışık" olsun demediklerine şükretmeliydim.

Grup liderimiz ve sözde koruyucum olan Emre beyde bunları dikkatle dinlememi ve not almamı istemişti.Acaba bi kızın onu pamuk şeker dolu bi kuvete atmak istediğini duysa aynı şeyi söylermiydi?Bu sırada Emre beyin hiç susmayan aramalarına ve gece için davet mesajlarınada cevap vermiştim iğrenerek.İşin daha kötü tarafı her yüzümü ekşittiğimde gülüyordu pislik.

  Maskotla tanışma faslının nihayet bittiğini anlayınca elimi yüzümü yıkamak için kalkmaya yelteniyordum -ki bize doğru gelen bir kız daha görmemle-aynı pozisyonuma geri döndüm.Umarım bu tokalaşacağım son kızdır diye düşünürken kız benden biraz uzakta oturan Emre'nin kucağına oturdu.

"Hayatım bu kim?"Oha çüş.

"Maskot aşkısı"Mal Emre ya!İğrençsin.

"Tanışmam gerekiyor mu?"Yok ya sadece elimi öpsen yeter.

"Keyfin bilir aşkısı."Vıcık vıcık midemi bulandıran bu konuşma sonrası bana döndü.

"Ben Merve ve sende Maskotsun sanırım.İsminin bi önemi yok.Gördüğün gibi Emre'nin sevgilisiyim.Sana tavsiyem sevgilime asılmaya kalkma olur canısı?"

  Söylediklerine deli deyip geçsem mi? yoksa ağzına bitane vursam mı diye düşünürken ikinci seçeneğin pekte yeri olmadığını farkettim.Evet böyleleri nasıl sinir ediliyordu?Buldum.

"Dünyada yapacağın son şey bile olsa; asılmam merak etme.Birde saç rengin boya değil mi?Çok yapay duruyorda."

  İsminin Merve olduğunu öğrendiğim kız bir kaç saniye jetonunun inmesini bekledikten sonra dudağını büzerek Emre'ye döndü.Kız kendini Emre'nin girintilerine sokarken ben fırsattan istifade kaçtım.

Okulun tuvaletini bulmak pekte zor olmamıştı.Aynaya dönüp kendime çeki düzen vermenin yanı sıra şu bir haftadır yaşadıklarımı düşünüyordum.İlk önce arabasını çizmiştim.Zaten bana olan nefreti bu yüzdendi sanırım.Ama bi çizik için bu kadarı fazla değil miydi?Tamam araba Bugatti olabilirdi ama; o beni duvara mıhlamış boğazımı sıkarken bile ben gözlerinin ne kadar güzel olduğunu düşünüyordum.

Bana karşı olan bu soğuk tavırları..Beni kesinlikle insan olarak görmüyordu.Kahve olayı sonrası maskotların uyması gereken üç kural söylenmişti. Ve burda kimse olmadığına göre kuralları ihlalin ve biraz rahatlamanın tam zamanıydı.

"Emre senden cidden nefret ediyorum."

Tamam bu iyi değildi.

"Sanırım sende benden.Ama bu nefretin bi araba sayesinde bu kadar büyüyebileceğini sanmıyorum.Elimde olsa olmayan ehliyetimle arabanı fırsat bulduğum anda kaçırır ilk gördüğüm ağaca toslar,içinden çıkar üstünde tepinirdim.Bununlada kalmaz uçurumdan aşağı atmak için bi çekici çağırırdım.Böylelikle cidden bu kadar kin ve nefreti hak ederdim."

"Demek öyle Maskot?"Bu alaycı ses kesinlikle ona aitti.Gözlerimi kapamıştım.

"Kortuğun zaman hep gözlerini kapatır mısın?"Bazen altımada yapıyorum.Gerizekalı.

"Ne zamandan beri burdasın.Ayrıca kızlar tuvaleti değil mi burası?"

"Hımm...Hızlı konuşmak geri geri yürümek korkuyu gizlemek için iyi yöntemler değiller.Korkmak iyidir.Özellikle senin açından.Az önce söylediğin şeyleri yapmak ister misin?"

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin