Araban nerde gerizekalı?

906 52 16
                                    

İçime sinmesede artık yayınlamalıydım sanırım;X

İyi okumalar:D

Esmadan

   Sohbet ilerledikçe kahkahalar havada uçuşuyordu.Zaman iyice geçmişti.Abim ve Kardelen'in kuzeni Talha tuvalete kalktılar-aynı kız gibi-.Sigarayı bizim yanımızda içmemeleri daha iyiydi sanırım.Hem elimde de kozum vardı; beni sinirlendirdiği an babama ispiklerdim onu.Ben kötü kardeş hayallerime dalmışken Kardelen birden sandalyesinde kasılmaya başladı.Neredeyse masanın altına girecekti.

   Adalsa aynı tepkiyi vermemiş pekte sakin olmayan bakışlarla kapıyı izliyordu.Kapıya baktığımda 5 çocuğun sinirle içeriye girdiğini gördüm.Kıvırcık saçlı olan çocuk zannımca Kardelen'in bahsettiği çocuk Emre'ydi.Hımm..Saksıyı biraz çalıştıralım.Kardelen okuldan kaçtı.Centilmenlerin ödevlerini yaparken hemde..Tahmin ettiğim gibi ilk önce çocuk yavaş adımlarla masaya yaklaştı.Sonrasındaysa çetesi..

"Adal hayırdır?Maskotlar ilgini mi çekmeye başladı?"Adal dişlerini sıkarken, zannımca burda olay çıkmasını istemediğinden dışarı çıktı.

"Daha müsait yerlerde görüşelim Emre.Ama arayı fazla açma olur mu?Seni yumruklarımın tadından daha fazla mahrum etmek istemem."

   Gözlerim kapıdan hızla uzaklaşan Adal'a kayarken Emre'nin söylediği cümleye aklım takıldı."Korkak herif!"Cidden korkak mıydı?Sanırım bunu daha sonra öğrenecektik.Kardelen masanın altından çıkıp atağa geçmişti nihayet.

"Siz beni mi takip ediyorsunuz?Sapık mısınız?Yada katil?Anlıyorum güzelim.Ama bu sapıklık yapmanızı gerektirmez."Emre Kardelen'i hiç takmazken diğerleriyse ona inat gülüyorlardı.

"Sabah söylediklerimi hatırlıyor musun Maskot?Anlaşılan hatırlamıyorsun.Saçı uzun aklı kısa ha?O zaman anladığın dilden konuşalım.Bu arada berbat koşuyorsun,antremanları sıklaştırman gerek."

  Bu sırada ben sayıları bir fazla olan daltonları incelemeye koyuldum.2. daltonu baştan aşağı süzdüğümde çok tanıdık geldiğini farkettim.Acaba evimin karşısındaki okulda sınıfında sürekli üstsüz gezen ve bizimde gözetlediğimiz çocuk bu muydu? diye değerlendirme yaparken onun farklı biri olduğunu anladım.Bu çocuk patenle kayarken gülleri üzerime dökülen çocuktu.

"Sennn...Evet Sensin."Çocukta bana gözünü döndürdüğünde sanırım oda hatırlamıştı.

"Senn."demesiyle beni kolumdan çekip sürüklemesi bir oldu.Kendimi hatırlatmakla yaptığım salaklığa küfrederken cafenin dışına çıkmıştık bile.

   Kolumu acıtsada sesimi çıkarmadım.Gururluydum ve "canımı yakıyorsun" diyerek ondan bırakmasını isteyemezdim.Sanki bırak desem bırakacaktıya hanzo.Ara sokaklardan birine daldıktan sonra kolumu bıraktı.

"Sevgilimden özür dileyeceksin."Kralı gelsede olmaz dostum.

"Özür falan dilemeyeceğim.Yok öyle bi dünya.Hayal aleminden uyan bence."Cimciklese miydim?

"Dileyeceksin.Senin yüzünden benimle konuşmuyor."Bencede haklı.Yani 100 gül olmazsa bende küserdim eminim;S

"Oldu paşam.Başka isteğin?"Yani varsa söylesin.Yapalım hemen.

"Birde bizim okula kaydolucaksın.Hıncımı bir şekilde çıkarmam lazım.Hadi gel gidiyoruz.Arabam şuradaydı."diyerek az önce tuttuğu kolumu tekrar devralmaya çalışsada kendimi geri çektim.

"Ben hiç bir yere gitmiyorum.Ayrıca yaklaşma.Ben karate biliyorum.Ve ellerimi kullanmaktan çekinmem."3 yıl eğitimi boş yere almadım.

"Bekliyorum."diyerek dahada yaklaştı.

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin