Maskot!!

Altın kasede sunulan 32 diş

~Bu bölumun kurgusu bitmesine ragmen yazimi yeni bitti.Valla doktoru beklerken telden yazdim affola.~

Abimin yani gardiyanın kapıyı çarpmasıyla içimde oluşan rahatlamayla mutfağa koştum.İyi bir capuccino keyfi yapmaya karar vermiştim.Bu gün pazardı ve evde kimse yoktu.Zaten dün sporcu gibi koştuğumdan yüzüm şişene kadar uyumuştum.Kapının çalmasıyla kahvemi elime alıp yola koyuldum.

Kapıdaki büyük ihtimal benim anahtarını unutan armut kafalı abimdi.Gözden bakma zahmetinde bulunmadan kapıyı açmamla kapatmaya çalışmam bir oldu.Elimdeki capuccino dökülecek olmasaydı görürdü de neyse.Centilmenlerim tam karşımdaydı.Onlara yanlış adres verdiğim halde araştırıp beni bulmaları benim suçum değildi.

"Hayırdır?Kahvaltıya mı geldiniz? "Gözlerindeki şaşkınlık görülmeye değerdi.Hiç mi uykudan yeni uyanmış, gözleri şiş,pijamalı,elinde kahve olan birini görmemişler miydi?

"Yok zehirlenmek istemeyiz."Ben hazırlıyacağım ve sen zehirleneceksin öyle mi?Parmaklarınıda yemezsen bende Kardelen değilim.

"Derdiniz ne o zaman?Bu arada capuccino?"sürekli bardağıma bakınca vicdan yapmıştım galiba.Bardağı sanki bunu bekliyormuş gibi elimden kaptı pislik.

"Alışverişe çıkıyoruz ve sen bizimle geliyorsun.Kızlar alışveriş sever değil mi?Aşağıdayız yirmi dakikan var."

İtiraza fırsat kalmadan fırlayıp gitmişlerdi.Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki ben gelmesem bile bunlar beni kaçırıp götürürlerdi mafyalar!Hızlı bir duş sonrası kombin halinde duran turkuaz gömleğimle beyaz pantolonumu üstüme giydim.Saçlarımı tarayıp açık bıraktım.Çantamada bir kaç sey fırlatıp arabaya bindim.

Sessiz bir yolculuğun ardından büyükçe bir AVMye giriş yaptık.Ben kendimi bir oturağa fırlatırken sanırım onlarda önce hangisiyle işkence yapsak muhabbeti yapıyorlardı.Çınar'ın beni kolumdan çekmesiyle kalkmaya fırsat bulamadan sürünmeye başlamıştım.

Güzel bir kitapçıya giriş yapmıştık.Elime anladığım kadarıyla okumaya zorlayacağı iğrenç kitapları atmıştı.Yüzüne kitaplardan zar zor bakabildiğimde sürekli göz kırptığını gördüm kasadaki kıza.Tabiki ismi Çınar olandan kalaslıktan başka ne beklenir ki?Kasaya doğru ilerledik.Kitapların bir kısmını indirirken banada "kuzen " diye hitap ediyordu.Pis zampara desem ayıp olur muydu acaba?

Yankıda bu sürede iğrenç albümler seçmişti.Bu çocuğun kafasına yoldan geçerken saksı düşse falan ne mutlu olurum ama.Bilardo oynayacaklarını söyleyip gittiler.Poşetlerle oturağa bekçilik yapmak üzre oturduğumda bunun pekte iyi bir fikir olmadığına karar vermiştim.Hiç bir yere kaçamayacağımdan poşetleri elimle tutup kendimi uykunun kelebeğimsi yumuşak kollarına bıraktım.

Tam rüya alemine geciş yapıyordum ki omzuma nazikçe dokunulmasıyla irkildim.Muhtemelen görevliydi ve "Burda yatamazsınız bayan."hatta "kalkıp yerinize yatın bayan"diyecekti.Kafamı "Merhaba" nidalarıyla salisenin onda birinde kaldırdım,şaşırmıştım.Uzun boylu buğday tenli,renkli gözlü bir çocuk oturmak için benden izin istiyordu.

"Buyrun"dedim uyku mahmurluğuyla.  

"Ben Adal "diyerek elini uzattı.                        

"Bende Kardelen"dedim elini sıkarken.

"Kitaplarına bakabilir miyim?''evet anlamında başımı salladım.Kitaplara kısa bir süre göz attıktan sonra çantasından "Beni Seç"kitabını çıkartıp bana uzattı.

"Kitapların çok sıkıcı Bunu oku,biraz eğlenirsin."Sırıtarak Oscara layık 32 inci tanesini altın bir kasede sundu.Ne diyorum ben?Kendine gel.Yanımdan kalkıyordu ki soru sorarak durdurdum onu.

"Kitabını nasıl geri vereceğim?"

"Bitince buraya gel.Seni bulurum.Buraya sıkça gelirim"Giderken gülmüş müydü?

Bence bunu daha sık yapmalıydı,tabi benden uzak bi yerde.Yüzümdeki mutluluk bana doğru gelen daltonlarla bozulmuştu.Biri fazlalıktı ya neyse.

¤               ¤

Çekiştirilme mevzusunu atlayıp sadede geliyorum.Şu anda bi giyim mağazasındaydık.Baha elime bir ton kıyafet verip beni kombinleri yapması için Emre'ye uğurladı.Kabine yollandığımda söylediklerini düşünüyordum.Neymiş efendim maskotlar böyle giyinmezmiş.Onlara yakışmazmış.Görende kendileri giyiyor sanacak.

İlk kombin parlement mavisi bir elbiseydi.Siyah kemeriyle sade ama şıktı.Ben çıkınca beşide açıkta bir yerim varmış gibi dikizlemeye başladılar.Aynanında tam arkamda olmasıda komplonun bir parçasıydı sanırım.Sırayla telefonlarına gömülüp telefonlarını bana doğru uzattılar.

Anlaşılan not atıyorladı.Hayır biz defilede değiliz.Bu gün ne giyseme katıldığımıda hatırlamıyorum.Bunlarda jüri değiller.Gözlerimi devirip kabine geri döndüm.Kırmızı bir pantolonla siyah bir gömlek giyip dışarı çıktığımda notlar biri hariç düşüktü.
E:0
B:2
Ç:5
Y:3
V:9
Vefa yanıma gelip saçlarımı dağıttı."İşte şimdi 10 numaralık vampir oldun."pis dalgacı.

Giydiğim pastel renkleri pembe bluzla mor mini eteğide sadece Çınar beğenmişti.

Salaş siyah t-shirt ve kot uyumunu ise Yankı beğenmişti.

Anlaşılan hepsinin zevkleri farklıydı.Asıl işkence hepsinin ortak beğeneceği bir şey bulmaktı.Hepsi alışverişten sıkılmış uyku moduna geçtiklerinde son elbise için -diğer elbiseye kadar uyurlardı- not verdiler.
E:7vaooovvv
B:8olalala
Y:8,5buçukta atarmış
Ç:9aferin sana be 
V:9hll spr dvm

"Sanki bu diğerlerinden daha az iğrenç durdu."Ya ben bunun ağzını burnunu kırarım ya.Baha deli etme beni.
"Birşeylerde eksik gibi."derken Çınar ve tayfa etrafa bakınmaya başladılar.

Beyaz ince dantelleri olan gömleğimin yanına krem rengi çanta ve lacivert pileli mini eteğimin altınada toprak rengi dolgu topuk ayakkabı bulmuşlardı.Ödeme işlemini çocuklara bırakıp önden giderken Bahada peşimden geliyordu.Hızla koşarak gözüme kestirdiğim yere giderken "Nereye gidiyorsun?"diyerek kolumdan tuttu.

"Oyuncak almaya."diyerek tuttuğu kolumu çekerek onu sürüklemeye başladım.İçeri girdiğimizde sesini çıkaramadı garibim.Kapıdaki bebekleri gözüme kestirmiştim.Koca kız bebekle mi oynar demeyin.Cemal Süreyaninda dedigi gibi "Arada bir çocukluk yapmayacaksak büyümenin ne anlamı var?Et bebeklerden gözümü çekip yerde duran aslında durmak bilmeyen sarışın bebeğe baktım.

O beşiginde sallanıp bir aşağı bir yukarı inip kahkahalar atarken benide güldürdüğünün farkında değildi.Buraya gelirken küçük kuzenime diye düşünmüştüm ama hayır o bebek benimdi.Narince onu kasaya koydum.Ödeme yapmaya hazırlanırken duyduğum sesle hayattan soğumuştum.

"Kardeşim yeterince oyuncağın yok mu zaten.Hem okul harçlığını bunlara harcama lütfen.Hadi abisi."Ben Emrenin kardeşi falan değildim.Haddini aşmakla kalmamıştı bu sefer.Madem oyun oynuyorduk bende oynayacaktım.

"Abi sen bana alabilirsin dememişmiydin?"

"Abisi yanlış anlamışsın hadi gel buraya."derken elinde ev anahtarımı görünce tıpış tıpış yürüdüm.Görevli kadınada beni işaret ederek

"Çocuk işte "demişti.Birde beni abi gibi kolunun altına almaz mı?Şarterler kesilmek üzre ama biliyorum ki ne yeri ne de zamanı uygun anı bekle Kardelen.Yok bunların hepsi genetik salak biri bana kuzen der kız tavlamak için,öbürü beni gıcık etmek için abilik rolü yapar.O bebeği alıcam.Tabi intikamımı da.Göreceksin Emre Atlas!

Bekle beni Baby Alive ben geliyorum!!!

~Nasıl bir bölumdu bilmiyorum.Umarim beğenilmiştir.Evet diğer bolumumuz maskotun okula girisi.Yorumlarinizi bekliyorum~