Daha hızlı daha hızlı!!

1.3K 58 12
                                    

Okulu bahane etmeyip birazda uykusuz kalarak yazdım ama sizin için değer.
Multimedyada Centilmen olmayan Centilmenlerimiz var:-D:-D:-D
Iyi okumalar




Harika!
Hemde tam anlamıyla!
Gece boyu gözünü kırpmayıp buna rağmen yaşadıklarının rüya olmasını dileyen tek kişi benim galiba!Kendimi zorla attığım bu parkta palyaço muamelesi görüp dört ağız sırıtılan tek kişide yine bendim sanırım.Cidden dört ağızdı.Baha,Yankı,Çınar,Vefa hepsi gülüyordu.Emre hariç.Baha Emre'nin kulağına tahminimce benim hakkımda -tabikide benim hakkımda burda mal gibi duran tek kişi benim-bir şeyler fısıldayıp bana göz kırptı.Bu çocuk bayağı iyi siyaset yapıyordu, bence bakanlığa adını yazdırmalıydı fena kariyer yapardı.Benim şaşkın bakışlarım sonrası yanıma gelip -hatta dibime girip-kulaklığım varken bile nefesini hissedip ürpereceğim bir şekilde   

                    
"Arabasını çizip onun nefret kaynağı olman yetmiyormuş  gibi birde üstüne üstlük en iğrendiği rengi giymişsin.Bravo.Neyse sana iyi şanslar.Ben baskete gidiyorum."dedi.

Hangi akıllı bula bula turuncu eşofman alırdı ki?Hah buldum tabiki ben.Ben durup kendime olan hakaret zincirimi genişletirken,kulaklıklarım koparılırcasına yerlerinden sökülmüştü.
"Kulaklıkla spor olmaz"demişti ne zaman yanıma ulaştığını anlayamadan.     

"Olur veya olmaz.Ben seviyorum"diyerek elinden alma çabalarım sonuçsuz çıkmıştı.      

"Zaten bu yüzden çıkarıyorsun"Sadist,bencil,cani seni.Bana işkence yapmaktan zevk mi alıyorsun?Aslına bakarsanız işkence bu değildi.İşkence kulağımı sağır etmeye niyetli olan ve susturmak bilmediği düdüğüydü.
Anlaşılan oyun yeni başlıyordu.

"Şurada ki koşu yolunu görüyorsun değil mi?"Tabiki koşu yolunu, yan tarafta sahadaki bir yandan bana bakıp kahkaha atan,bir yandan basket atan bizimkileride görüyordum.Muhtemelen iyi eğleniyorlardır.Kafamı"evet" anlamında salladım.


"Güzel!Evet burdan başlayıp,tekrar yanıma varana dek koşuyorsun.Saniye tutacağım.Bu yüzden sallanmasan iyi edersin.Aralarda dinlenmek,su içmek,yok bi "nefes alayım" falan yok.Anlaşıldı mı?"
Bu.nasıl.spor???Biz askerde değiliz ve sen komutan değilsin.Niye katlanıyorum ki ben buna?Ha evet tehdit mevzusu vardı.

"Evet"

"Düdük sesiyle başlayacaksın"Yok bende küvette ses çıkaran ördek sesiyle başlayacağım sanıyordum.

Düdük sesiyle bulunduğum koşuya başlama pozisyonundan sıyrılıp koşmaya başladım.İyi koşardım genelde.Hızlı olduğumu söylerlerdi.Beyfendiye bu kadarı kafi gelmemiş olsa  gerek sürekli bağırıyordu.

"Daha hızlı.Daha hızlı.Kaplumbağadan farkın yok." Tabi orda hava hoş değil mi?Başka bir yönteme başvurdu amacına ulaşamayınca,ya da ben öyle anladım.


"Bu arada bisikletine elveda de.Bir daha sürmek yok.Malum başkalarınında benim gibi beceriksiz bir kız yüzünden mağdur olmalarını istemeyiz."

Haddini fazlaca aşmıştı.Bir an önce yapamayacağımı bilsem bile oraya varıp onu öldüresiye dövmek istiyordum.Yanına vardığımda soğuk suyu boğazına indiriyordu.Ve bu galiba bana inat içindi.İstifini bozmadan 'devam et'tarzı bir işarette bulundu.Ne kadarda kibar değil mi?Centilmen bozultusu seni!Kibarlığın ara sokağından bile geçemezsin sen.Seni asıp ibreti alem yapmak gerek.


"Yüzüm çok güzel biliyorum ama önüne baksan iyi edersin."
diyene kadar ona baktığımı ve önümdeki bisikletli çocuğu farketmemiştim.Dolasıyla şu an yerle samimi bir dostluğun temellerini atmamız içten bile değildi.Bekledigim cümle "kusura bakmayın, iyi misiniz?"cümlesi yerine


"Önüne baksana.Mal mısın kızım sen.Ah bisikletim bir yerin acıyor mu?"


Bulunduğum durumdan ötürü şaşkınken çocuk bisikletiyle uzaklaştı.Ne geliyorsa başıma hep bu bisikletlerin marifeti.

"Sallanmak için iyi bahane buldun kendine.Çabuk kalk.Zaman işliyor"
Gerizekalı yanıma gelmek yerine ordan bağırıyordu.

Hiç bir şey olmamış gibi kalktım yerden.Koşmaya ve kendime olan hırsımı çıkarmaya devam ettim.2.turun sonunda çantamdaki enerji içeceğini yudumluyordu.Pis bakışlarımın ardından cevabı gecikmedi.

"Bir şeyler içmene az kaldı.28 turun daha var.Ama akşama sen anca bitirirsin o yüzden unut gitsin bence."

3.turun sonunda bana bakıp söylendi."2:58saniye çok fazla.Hadi ama bizden kaçarken bile daha hızlıydın.Seni illa birinin kovalaması mı gerek?"

Emre'yi  tanımasamda hakkında emin olduğum bir şey vardı.İnsanları nerden vuracağını çok iyi biliyordu.Geriye kalan turlar boyunca hiç konuşmadım.Dinlenmedim de.Galiba yine kendimden intikam alıyordum.Saniyeler gittikçe azalıyordu.
"2:45
2:40    
2:31
2:15"

"İyi gidiyorsun.Böyle devam edersen en azından astronotları geçeceğinden şüphem yok."İşte sonunda 2dk olmuştu.Bu sırada sahadan tahminimce Yankı bağırdı.


"Abi 2dk senin son rekorun değil miydi?"Ne yani rekoru bu muydu?Ve ben bu rekoru 25.turda mı geçmiştim?


"2 dk ?Bu benim için rekor olmaktan çıkalı çok oldu.Emekleyerek bile bu sonuca ulaşabilirim."Bence abarttı.Ve birazda kabarttı.Turlarım bittiğinde yanaklarım pamuk prensesin zehirli ama bir o kadarda güzel kırmızı elmasından farksızdı.Çantamıda alıp parktaki duşa girdim.Çıktığımdaysa   yeni bir macera beni bekliyordu.

         ¤                 ¤


Emre'nin arabasını takip eden konvoyda Bahayla gidiyorduk.Beyfendi beni ancak bagaja layık gördüğünden burada olmak belkide en iyisiydi.Emre'nin evine gidiyormuşuz galiba.Odası çok dağınık ve toplanması gerekiyormuş.Odasına hizmetçiyi sokmuyormuş ama sorun olmazmış benim girmem.Nasılsa maskotum ya ben.Hizmetçi benim yanımda padişah kalır.Tahminiz üzre bir yalının önünde durduk.Ve herkes arabadan Yankı atv sinden Vefa ise motorundan indi.Baha beni alel acele Emre'nin odasına çıkarttı.Kapının açılmasına saniyeler kala ben tepeleme bir kıyafet yığını ve sineklenmiş cips paketleri bekliyordum.Ve bam.Kapının açılmasıyla hepsi yüzüme dönüp baktılar.Lacivert beyazla kombin edilmiş oda belkide hayatımda gördüğüm en toplu odaydı.Anlaşılan buraya benim tepkim ölçmek için getirilmişim.Neyseki yüzüm değişmemiş, gözlerim hayranlıkla açılmamıştı.Aşağı havuzlu bahçeye inerken Çınar bunun bir oyun olduğunu her sene birinde denediklerini söyledi.Aman ne hoş!Bahçeye indiğimizde gözlerim havuza takıldı.Bu sırada Emre'nin üstüme yürüdüğünü farketmeyecek kadar dalgındım tabi.


"Odama girebileceğini sana kim söyledi?"Buyrun burdan yakın şimdi.

"Ben istemedim ki!Onlar beni soktular"Anlaşılan bu oyunun sebebi etkilemek değil onu benim üstüme salmaktı.

"Neden böyle bir şey istesinler?Senin yalvarmadığın ne malum."

"Nasıl bir oyun oynuyorsunuz bilmiyorum ama bu hiç hoş değil."Her cevabında bir adım geriye gidiyordum.Havuza düşmem yakındı.

"Yalan söylüyorsun!Kimse sana insanların özelini karıştırmamayı öğretmedi mi sana?"Tamam bu bayağı ağırdı.Bir adım daha geri ve cup.Ben ve şom ağzım.Bu günkü ikinci duşumu da almıştım ne temiz kızım ben ya.Hemde sırt çantamla.Bir dk ya ben yüzme bilmiyordum telefonumun bildiğini hiç sanmıyorum.

"Ben-yüz-me-bil-mi-yo"derken beni takmadıkları gibi kahkahalarına devam ettiler.Hadi ama çok centilmenler değil mi?Dibe battığımda birinin havuza daldığını görmüştüm.Bu kişi arkası dönük Emre'nin aksine Çınardı.Çabucak çıkarmıştı.Emre dişlerinin arasından tısladı.

"İyi numaraydı budala!"  
derken camlı kapıdan içeri girip kayboldu.

Bende üstüme yapışan su gibi olmuş beyaz blüzüme ve siyah mini eteğime aldırmadan elimdeki çalışmayan telefonu sinirle havuza fırlattım.
                                           
O bana kuzenimin hediyesiydi.Modası geçmiş olabilirdi s4un çıkmasıyla ama şarkılarım, mesajlarım resimlerim,hepsi oradaydı.Çınar üstüme giyicek birşeyler getirdi.Böylesi daha iyiydi sanırım.Eve bırakmayıda teklif etmişti.Ama kabül etmedim.Galiba ona karşı ön yargılıydım ama o farklılığını göstermişti.Hım.. kitap kokan çocuk..Gözlerinde hep belirgin bi yorgunluk vardı.O sanırım iyi biriydi yani diğerlerinden farklı gibi.Demir kapıyı üzerime kapatıp dışarı çıkarken tek ümidim yarının bu kadar kötü geçmemesiydi.

Olmayacağını bile bile istenen bir dilekti benimkisi...

Yorumlar ve voteler için teşekkürler.İnsana kendini özel hissettiriyorsunuz.İlgınizin daim olması ümidiyle♡♡

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin