Kelebek Ruhlu Çocuk.

456 42 33
                                    

 Bölün istekler üzerine erken geldi.Aslinda erken degil ama bana gore erken sanirim.

Multimedyada Esmanin caldiği parca var.

Resimdeki Adalin kelebekleri.Yapmak isterseniz diye koydum.

Kahve bardaklarıyla yaklaşırken çardağa;  tek temennim Emre'nin kahveleri benim yaptığımı farketmemesiydi.Kızlar kantine doğru giderken ben bu taşlarla oturmak zorundaydım.Şanslı günümdeyim diye zannederken Emre'nin sabırsızlıkla kahveyi bekler olduğunu görünce şansımın yüzüne tükürmeyi cidden çok istedim.Adet üzre Emre'nin kahvesini önüne koyarken kulağıma fısıldadı."Korkularınla yüzleşmek nasıldı?"Tarih tekerrürden ibarettir.İyi bir kapak lazımdı buna.

"Soğuk ve karanlık.Aynı senin gibi."Beni attığı nehrin tarifi cidden Emre'yi mükemmel tanımlıyordu.

  Oturduğumdan beri beni incelemeyi bırakıp sanırım ilk defa kahvesinden bir yudum almıştı.Anladığım kadarıyla trip atmamı bekliyorsa da; Kardelen Kahveci'nin trip atmadığını bilmiyor olmalıydı.Evet yaptığı şey kötüydü fakat ben zaten trip atamıyorken Emre üstünde bunu denersem eğer ; bir bakışıyla erimiş mum kalıntılarından farkım kalmazdı.Masadakilerin bana bakmadığına emin olduktan sonra Emre'ye bir kez daha baktım.Dudaklarının aldığı ifadeye bakılırsa kahveyi beğenmişti.

"Bu kahve Starbucks 'a ait değil dimi?Tadı onunkine hiç benzemiyor ama ilginç bir aroması var.Bir tiryaki olarak tadından pek haz almasam da yine aynısından istiyorum."Ne yani bu onun onaylama şekli miydi? Çocuklarında kafa sallamasıyla kahvenin kabül gördüğünü anladım.

Ç "Ha bu arada Maskot kahve demişken.Bi kız var kahve gözlü."

"Evet Çınar Türkiyenin çoğunluğunda olduğu gibi."

Ç "Ama o farklı...Gözleri erimiş kahve gibi.Kokusuda kahve gibi zaten.Sıcak çikolata içerken gördüm onu.Neyse bana bu kızı ayarlasan?"Tamam anlamında kafamı salladım.Ne de olsa kızlara "Centilmenler" deyince farklı bir evrene ayak basıyorlardı.

E "Oğlum ne buluyorsun şu kahve gözlerde anlamıyorum.Git bi mavi bul,gri yeşil bul.Ela olsun ama kahve herkeste var oğlum."Gözlerine baktığımda bunu bana kinaye mi yapıyor diye anlamaya çalıştım.Ama o girdiği erkek muhabbetinden ötürü beni farketmemişti bile.

Ç "Zevk meselesi.Katılmıyorum.Mavi, yeşil , gri bu renklere baktığında görmek istediklerini görebiliyorsun.Duygularını çok çabuk belli ediyorlar.Siyah ya da kahveye baktığında durum aynı değil.Anlayamadıkça daha çok bakasım geliyor."

Y "Oğlum millet kız bulamıyor.Bulsalar sadece nefes almasına bakıyorlar.Sizdeki meseleye bak ya."

B "Çınar'a katılıyorum.Her renk tonunda güzel.Abi düşüncesene kız bembeyaz süt tenli.Kirpikler,saçlar ve gözler simsiyah.Dudaklar...."diyordu ki sözünü bana bakarak kesti.En azından düşünüyordu.Vefa ise cümleyi tamamlamaya niyetli gibiydi.

V "Kırmızı...Of afet olurdu ya."Gözlerini kapatarak hayal dünyasına geçiş yaptı.

E "Kahve sevsemde kahverengi gözü sevmem.Diğer göz renklerine baktığında içlerini gözrebiliyorsun kahvenin aksine.Ve bu sana sanki ötesi olmayan bir nehre yada suya bakıyormuşsun hissi veriyor ve daha çok bakasın geliyor.Kahvede ise aynılıktan sıkılıp bakmıyorum bile."Emre'nin bunları bana söylediğini düşünmüyordum. Ne bana bakıyor ne de bir şey söylüyordu hitaben.Anlaşılan cidden erkek muhabbetine fazla kaptırmış gözleri görmüyordu. Nede güzel tarif ediyordu o renkleri.Onun romantik bir tarafı var mıydı?Varsada ben hariç herkese gösteriyordu sanırım.Göz rengimden bu kadar nefret ederken bunları birde ondan duymak dokunsada aldırmadım.Kendi aralarında konuşuyorlardı ve onların aralarına dalmak gibi bir niyetim yoksada Emre'nin sözlerini düşünmeden edemedim.Belkide kahve olduğu için gözlerim; bana bu kadar az bakıyordu yada bakmaktan kaçınıyodum.En son Baha'nın

Maskot!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin