-Son bir bölüm kaldı. Bundan sonra uzun soluklu bir hikayeye başlayacağım. Umarım onu beğenirsiniz:)) Bu iki bölüm biraz kısa olacak. Sonra yeni hikayenin tanıtımını yayınlayacağım. Trailer yapmayı bilenler lütfen bana ulaşsınlar:))))))
19.BÖLÜM
Jess, yaklaşık bir haftadır hapishanedeydi. Eninde sonunda buraya geleceğini biliyordu. Ama masum olduğu bir dava yüzünden hapisteydi. Blake'e lanet okuyordu. Her gün ziyaretçi saatlerinde annesiyle konuşuyordu. En azından hapisteki saygı değer birisi olması işini kolaylaştırıyordu. Gerçek annesinin, Logan'ın ve Roth'un öldüğünden emindi. Logan'ın ölmemesini gerçekten çok istiyordu. En azından kimseye bağlanmama kuralını çiğnemediği için mutluydu.
''Ziyaretçi saati,''diye bağırdı polis. İğrenç bir sese sahipti. Jess'in nefret edilenler listesinde ikinci sıradaydı ve tabiki de çıkınca işi halledilecekler. Burada pek çok hayat hikayesi dinlemişti. Kimisi bir gecede cinnet geçirip kardeşini bıçaklamış sonra denize atmıştı, kimisi bir bara silahlı soygun yapıp birkaç şişe bira için onlarca kişiyi öldürmüştü, kimisi ise masumdu. Aynı Jess gibi. Hayatında yaptığı onca pisliğe rağmen işlemediği bir suçtan dolayı hapisteydi.
Ziyaretçi odasına doğru giderken her zamanki gibi annesiyle konuşmayı umuyordu. Fakat o gün farklı bir şey oldu.
''Logan,''yüzünde bir gülümseme belirdi. Logan cam duvarın arkasındaydı ve Jess'e bakıyordu. Hala umut vardı. ''Blake'in seni öldürdüğünü sanıyordum,''Logan ufak bir kahkaha attı. ''Hayır. Bu sadece planımın bir parçasıydı. O kadar kurnaz değilmişsin değil mi?''Jess şaşırmıştı. Logan cama yaklaştı. ''Bir süre ortadan kaybolduğumda kaçtığımı sandı. Zaten sen hapse girdikten sonra pek bir işe yaramazdım,''ayağa kalktı. ''Şimdi nasıl işse yaradığımı izle,''.
Yarım saat sonra Jess kendisini hapishane binasından çıkarken buldu.
