dünyanın en guzel gülüşü

15 1 0
                                    

2 AY SONRA....

Haziran ayı geldi çattı, sınavlar bitti, en tepede içimi ısıtan güneş ve benim haftaya doğum günüm fakat geçen yıl kimse kutlamadigi için bu yılda kendim kutlamaktan vazgectim bu yılda uzulmemek için, neyse.

Okulun son günleriydi, çok sevdiğim alarmım beni uyandırmadan kapı çaldı.. Kim bu saatte ya diye söylenerek kapıya yöneldim. Kocaman gülümsemesiyle tuğceydi.

-karga bokunu yemeden hayırdır aşkısı ya ?
-yaz geldi kızım, mis gibi hava, geç bile kaldık, hadi hemen hazırlan okula, koş koş koş...
Banyoya gidip ihtiyaçlarımı giderdikten sonra okul formamı giydim, çok hafif makyaj yaptım beyaz tenli olduğum için gözaltı morluklarim var biraz onları her gün kapatirim.. Tugcenin önüne oturdum balık sırtı ordu saclarimi, yeni aldığım beyaz air max ayakkabilarimi giyip çantamı aldim ve çıktık.
Çantamdan camları yuvarlak ve 5-6 renkten oluşan gozluklerimi çıkartıp taktim, güneş tam tepede, 30 derece sıcak maşallah...okulum yakın olduğu için 15 dakikada okula vardık. Arasta okulun bahçesinde arkadaşlarıyla bi köşede muhabbet ediyordu uzaktan gülümseyip yanıma geldi. Bu arada tabiki merak ediyorsunuz...2 ayda çok gorusmedik hala arkadasiz.. Neyse, Naber güzellik diyip yanagimdan öptü beni.

-iyi senden Naber Aras

-iyi bende bugün ne kadar güzel olmuşsun

-teşekkürler canıms, Tuğçenin şaheseri..
Konuşurken birden arasın arkadaşı kerem atladı lafa
- mezuniyet balosuna hazır mısınız ?

-mezuniyet balosu mu ?
Tabi ya benim aklımdan tamamen cikmiş.soruma karşılık herkesin yüzü bana döndü birden, Tuğçe hemen tepki verdi

-baloyu unutmuş olamazsın. Aylardır bunu bekliyoruz.

-şey.. tamam ya balo dediğin nedir ki, ne zamandı o ?

-7 haziran..

-7 mi ? Neyse tamam ya.
Aras ataldi

-noldu programın mı vardı ?

- yok ya gelicem, tamam.neyse hadi derse diyip önden önden yurudum.

Arasın ağzından:

-Tuğçe dursana bi

-noldu Aras?

-7 haziranda neyi varmış denizin

-söylemediyse ben söylemiyim ya

- söyle lütfen

- denizin o gün doğum günü ama kutlamayacagini söylemişti bana ben yine küçük pasta ve hediyemi alacağım tabiki..

-demek doğum günü.. Neden kutlamak istemiyormuş?

- geçen yıl kutlamak istemiş ama kimse kutlamamis işte kutlamaya gelmemiş denizde çok hayal kırıklığına uğramış şimdide uzulmemek için kutlamak istemiyor.

- hadi ya tamam Tuğçe sağol gorusmek üzere. Hadi kerem gidelim.

- gorusmek üzere Aras

-kerem.. Oğlum kime diyorum, kerem... Hadisene...

-heh, ne, noldu.. Ne dedin?

-iyi misin kanka sen ? Gidelim diyorum.

-tamam hadi.
Kerem tugceden hoşlanıyor bu yüzden ne zaman gorse düşlere dalar, playboy olduğu için Tuğçe hiç yüz vermez.ama tugcede keremden hoşlanıyor o ayrı mesele, neyse aralarını yapicaz artik..

Denizin ağzından:

-Tuğçe

-efendim güzelim

- ne konuştunuz arasla

-keremi ayarliyim mi sana falan dedi şakalaştik bisey yok yanı, boş muhabbet..

-dediğin gibi olsun bakalım.

-balo da ne giyicez, ben çok heyecanliyim ya..

-bilmem ben ne bulursam onu giyicem

-kızım sen de sanki 45 yaşındasin ya
Evet Tuğçe hakliydi biraz slow geçiyor hayatım..eğlence adrenalin heyecan hiç bisey yok..biraz harekete geçmek gerek sanırım.

*****
Okulun zilinin hadi gidin deyişini duyar gibiyim..zil çalar çalmaz çantamı toparlayıp çıktım zaten ders islemiyorduk son haftalar. Tugcede kapıyı açar açmaz koluna girdi bak sana ne gostericem dedi büyük bi heyecanla.. Koştura koştura beni bahçeye çıkarttı yan sınıftan bi çocuk sevdiği kıza çıkma teklifi ediyordu ve bundan bananeydi...

-Tuğçe, güzelim.. Bundan banane, hadi gidelim..

-uff tamam ya..
Arkamdan gelen sesle turaksadim

-deniz!

-efendim Aras, söyle aras, ne vardı Aras???

-niye kiziyorsun ya?

-sen niye bağırıyorsun ?

-uzaktasin diye ya tamam nereye ?

-senden uzak bi yere..

-eve mi ? Evet dedim gözlerimi kaydırarak, gülümsedi harika gulumsemesiyle, bu kadar atarli tripli konussamda o kadar çok hoslanıyorum ki ondan 3 yıldır tanışıyoruz şu son 1 yıldır daha yakınız hele 3 aydır çok fazla yakınız ve ondan çok fazla etkileniyorum, o yanımdayken ona dokunamamak bi çikolata bakıp onu yiyememekle eş değer diyebilirim.

-deniz, daldin iyi misin?

-he, şey.. İyiyim ya. dedim gulumseyerek.Tuğçe yakında oturuyordu bize geçerken onu bıraktık arasla yürümeye devam..

-beni evime bırakmak zorunda değilsin.

-ben sana artık yanında ben varım demiştim, unuttun mu ?
Kalbim fena atmaya başladı işte...ben wefat yaa al bu çocuğu yastığının altında sakla

-pekala gidelim o zaman

-baloya benimle gelir misin kavelyen olmak istiyorum..

-tabi neden olmasın..

Eve vardık, neden bu kadar kısa sürdü ya..daha doyamamistim ona..

-tamam sen gidebilirsin artık tesekkur ederim bıraktığın icin.

-opeyim gideyim o zaman..

yanagini öperken aynı yönlere yonelmemiz çok komik bir duruma soktu ikimizide ve birden kahkaha atmaya başladık.. Tamam şimdi sen kimildama yoksa opemiycem dedi ve cenemi tuttu. Bi kac saniye gozlerimiz bulustu ve ciddilesti. yanagima çok masum ve yavaş bir şekilde öpücük kondurdu, heves alıp nazikçe dudagim geldi ve ve masumca öptü geri cekilip gozlerime baktığında gözlerimin parladığını gorunce ve kalp atislarimin hizlanisıni duyunca o harika 32 dişleriyle gülümsedi..

-Hadi eve gir bekliyorum.
yavas yavaş kapıyı açtım bi gözüm de arada onda. El salladım ve içeri girdim.hemen pijalarimi giyip topuz yaptım surekli onu dusunuyorum ne yaparsam yapayım...en sonunda yatağıma yattım ve baloyu dusunmeye başladım onunla gidecektim ve çok heyecanliydim. Sonra aklıma gulusu geldi.

#O gülüşü... hayatımda gordugum en güzel gülüştü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin