1.BÖLÜM-Kendini Beğenmiş

121 8 2
                                    

İnsanlar hayatlarında yalanları severler çünkü insanoğlu kendini kandırıp gerçekleşmiyeceğini bile bile hayaller kurarlar daha sonra acı çekmeye mahkum bırakılırlar, saf olduğunu düşünürler ama saf değilde aşıksındır bildiğin herşeyi bilmemezlikten gelir ve aptal durumuna sokarsın kendini ve seni saf zannederler ama saf değil sadece âşıktım dersin ...

Sabah uyandığımda hafta sonuydu bu yüzden fazlaca uyumuştum.Gözlerimi hafifçe açmaya başladım.Penceremden güneşin ışığı odama yansıyordu , her yer aydınlıktı yorganımı üzerimden attım.Banyoya girdim aynadan kendime bakınca saçlarım bayyağı dağılmıştı, göz atlarım ise hafif şişmiş bir vaziyetteydi daha sonra banyoda ki rutin işlerimi hallettim.Odama gittim bir tane siyah dar yırtık bir pantolon aldım elime giymeye başladım, üzerine kapşonlu siyah kazak giydim.Sarı olan saçlarımı taradım kalçama kadar uzanan upuzun saçlarımı serbest bıraktım.Odamdan çıktığımda kıvırcığı gördüm "günaydın kıvırcık" diyip saçlarını elimle dağıttım."abla ben kıvırcık değilim adım var benim mesela sema diyebilirsin dimi ve saçımı bozma yaa " diye bana çemkirdiğinde kahkaha atmıştım "tamam süslü kıvırcığım benim"
Dedigimde bana pis pis bakıyordu.Daha çok gülerek ilerledim kardeşim süslü bir kızdı ben hiç öyle değildim ,her zaman kafama göre takılırdım.Mutfağa gittim, annem kahvaltı hazırlıyordu arkasından sessizce yaklaştım bağırarak " günaydın anniş !" Dediğimde korkmuş olamalı ki yerinden sıcramıştı bu beni ne kadar güldürsede annemi sinirlendirmiştim "kızım manyakmısın ne sessiz sessiz yaklaşıp bir anda bağırıyorsun " diyip kolumu cimciklediğimde bağırmıştım acımıştı kolum elime tezgahta duran salatalıktan aldım, ağzıma attım "bon bogon godocom buselero " dediğimde Sema mutfağa girip bana bakarak gülüyordu "Abla bir kerecikte ağzında birşey varken konuşma obobo diyip durma " dediğinde omzuna vurdum "obobo ne kız " dediğimde masumum gibisinden ellerini kaldırdı ve mutfaktan kaçtı.Anneme döndüm ,"anne ben bugün gidicem Buselere "dedim
"Geç gelme ama kızım Busenin annesinede selam söylersin tatlım" dediğinde annemin yanaklarından öptüm.Montumu giydim sonbahar ayındaydık hava git gide soğuyordu bende soğuğa karşı dayanıklı değildim dudaklarım hemen morarırdı daha sonra vücudum titremeye başlardı.Ayakabılarımı giyip merdivenlerden inerken bizim alt komşumuz yaşlı Nalan Teyze kapıya çıktı , kendisi pek meraklıdır "Kız nereye sevgilinle mi buluşucan " dediğinde gülmüştüm he ya olmayan sevgilimle buluşacaktım birden kahkaha attım "Teyze ne sevgilisi yahu benim sevgilim yok " diyip bağırdım çok az işitiyordu.Beni anlamamış gibi bakıyordu , bende hiç takmadım merdivenlerden inemeye başladım.Dışarı adım attığımda telefonumu elime alıp Buseyi aradım .
-Günaydın hanımefendi uyandırdın mı kalk lan ben geliyorum .
+Kızım hafta sonu ne istiyorsun benden yahu rahat bırak beni uyuyacam ben yaaa
-Buse geliyorum hazırlan hadiii
Telefonu suratına kapattım otobüs durağına ilerledim Otobüs gelmişti hemen otobüse atladım.Elimde her zaman çizim yaptığım bir defterim ve kalemim vardı , pencere tarafına oturup karşımda duran çocuğa baktım .Gözleri keskin kedi gibiydi koyu kahverengi gözleri vardı kirpikleri uzun ve düz şekildeydi kaşları kalın ve biçimliydi dudakları çok düzgündü kalemle çizilmiş gibiydi göz altlarında belirginleşen şişkinlikleri vardı boyu uzundu yapılıydı spor yaptığı her halinde belliydi ona bakaraken yüzünü inceleyip çizmeye başlamıştım .Ona baktığımı anlıyınca utanmıştım başımı hemen eğdim .Buselerin evinin önüne gelmiştim hemen otobüsten indim.Elimde ki çizim kağıdığıma baktım pek takmazdım insanları bu yüzden bana bakıp utanmam aptalcaydı.Buselere doğru ilerlerken parka uğradım erik almak isterdim ama sonbahar ayına girmek üzereydik o yüzden bulunmazdı ve Buse erikleri çok severdi.Buseyi uzun zamandır tanıyordum çok yakındık.Merdivenlerden yukarı çıkarken kapılarına yetiştim Annesi kapıyı açmıştı"Nasılsınız efendim " dedim bana bakıp gülüyordu Ayten Teyze "iyiyim canım kızım Buse odada uyuyor canım " başımı onaylayıp odasına doğru ilerledim vay hain uyanmamıştı hâla öyle mi şimdi ben senin varya odanın kapısını sessizce açtım hâla uyuyordu .Yatağına çıkıp şarkı söylenmeye başladım " la la la la Busecik uyan uykucu Buseee Uykucu Buse " diyip bağırıyordum beni ayağıyla ittiğinde yere düşmüştüm "Aleyna sus beynimin içine sıçtın" diyip başına yastığı bırakıp yüzünü yatağa gömdü.Yere düştüğüm içim popom acıyordu ben gösteririm sana şimdi hain kardeş evet Buse kardeşim gibiydi ama bu yaptığının bedelini ödiyecekti , hain hain sırıtıyordum .Çekmecenin üzerinde duran suyu alıp üzerine döktüm "Aleynaa bittin kızım sen !" Diye bağırdığında çok korkmuştum şimdi bu kız beni çiy çiy yerdi valla yataktan kalkıp üzerime geldi " Kanka bak daha gencim lütfen daha aşık olmadım bak günah bana yapma" dediğimde sinsice gülüyordu bana elindeki yastıkla üzerime sıçradı gıdıklanmaya başladı " hahhaha yeter dur bak ölecem " dediğimde gülüyordu " öl be bende rahat uyurum kendime yahu " vay hain ya sen dur hiç uyutmiyacam seni derken üzerimden kalktı ."odayı temizle yoksa annem ikimizide keser " diyip eliyle odayı işaret edip çıktı bende odayı düzeltmeye çalıştım tabi sadece çalıştım .Buse odaya girince "hani lan ortalık aynı " dediğinde güldüm " napiyim kanka olmadı" dediğimde elbislerini giyiyordu "Ee parka gidelim mi " diye sordu "olur "dedim bende Ben ve Buse merdivenlerden inerken çocukken yaptığımız gibi iki elimiz omuzlarımızın üzerinde gülerek iniyorduk .Parka gittiğimizde aldığım Erikleri yiyorduk etraftan geçen insanları eleştrip duruyorduk konuşcağımız pek birşey yoktu herşeyimizi anında birbirimize anlatırdık . "Naber Buse " diyen biri arkadan Buseye seslenmişti kim olduğunu tanımıyordum ama belli ki buse çocuğu tanıyordu.Buse gülerek "Bu Enes" dedi sesimi çıkarmadım önüme döndüm. Enesin yanında bir çocuk daha vardı kimdi acaba onu daha önce hiç görmediğine ve tanımadığıma emindim çocuk bana elini uzattı bense hiç bir tepki vermedim sonra bana dönüp "kendini beğenmişin tekisin" dediğinde sinirlenmiştim ayağı kalktım üzerine yürüdüm "sen kimsin de bana bunu diyorsun " deyip üzerine yürüdüm Busenin elinden tuttup çekiştirdim Buse ne olduğunu anlamıştı bana kendini beğenmiş çocuk arkamdan "hoşçakal aleyna" dedi adımı nerden biliyordu ki Buseyle bizim eve gittik sinirliydim o yüzden pek konuşmuyordu "film izliyelim mi " dediğinde başımı onaylayıp tamam dedim film izlemeye başladık tabi Buse her zaman filmin yarısında uyuya kalırdı sonra filmi izliyemediği için ağlardı evet mal bir arkadaşa sahiptim :) Buse uyanıp her zaman ki gibi filmin yarısında uyuduğu için ağlamaya başladı tabi bu durum beni ne kadar sinir etsede alışmıştım gözlerimi devirip kalktım evet mal bir arkadaşım var filmin yarısında uyuyup sonra uyanınca ağlayan tam bir mal arkadaşım mutfağa gidip bir bardak su içtim busede arkamdan gelip beni korkutmaya çalışsada beceremedi " lan bi kerede korksan ne olur bebeğim " bende gülerek " korkutmayı mı biliyorsun sen " diyip omzuna vurdum " o çocuğun dediği gibi kendini beğeniyorsun " diyip dil çıkardı ah niye onu hatırlattı ki simdi nerden çıktı bu çocuk be diyip kendi kendime çemkirip bir yandanda gülüyordum " kanka delirdin mi neye gülüyorsun " diyip güldü buse varya bir gün bu kızı boğacam " ya kızım gitsene sen evine sülük gibi yapıştın be nüfusuma alacam seni yakında " diyip gözlerimi devirdim oda şaka yaptığımı anlamış olmalı ki bana bakıp sırıtıyordu busenin annesi onu arayıp eve çağırdığında gitmesini istememiştim aslında o yanımdayken çok iyi hissediyorum vedalaştıktan sonra odama kapandım tavana bakıp düşünmeye başladım hayatımı düşündüm acılarından yeni kurtulmuş bir genç kızdım daha annemin gözünde hâla küçüktüm tabi neden insanlara bakış açım daima farklı bunu bende bilmiyordum aslında biliyorum güven eksikliği çok şeyden sonra güvenemiyor insan kimseye hem fazla samimiyetede gerek yok diye düşünürüm hep bu düşüncelere kapılarak düşünmeye başlarken telefonuma mesaj geldi .Elime alıp bakınca
Gönderen Kaan : Kanka napiyon
Kaanı bir yıldır tanıyordum yakın arkadaşımdı çok iyi biridir yani ben öyle düşünüyorum mesajı görünce gülümseyip telefonu elime alıp cevap verdim
Gönderen Aleyna : uzanıyordum
kanka sen napiyon ? :)
Mesaj atıp telefonu bir kenara bıraktım yataktan kalkıp çekmecemden kulaklığımı aramaya çalıştım yani sadece çalıştım tabi her zaman ki gibi yoktu ortalıkta ya bu kulaklık arayışını hazine ararmış gibi hissediyorum çünkü kulaklıkla müzik dinleyince çok iyi geliyordu bana , ruhun gıdasıdır müzik ,çekmecemi biraz daha karıştırdıktan sonra nihayet hazinemi bulmuştum .Bazı insanlar için kulaklığım onlardan bile değerli benim için ,daha sonra dönüp çekmeceme baktığımda çekmecemi bayyağı dağıtığımı fark ettim tabi annem ağzıma sıçacak buna eminim kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım müzik dinleyince en çok sevdiğim şey hayal kurmaktı ama hayallerin gerçekleşmediğini anlıyacak yaşa geldiğimden beri bunu yapmıyordum çünkü sonradan gerçekleşmeyen hayaller insana acı veriyordu hemde fazlasıyla bunlar aklımdan geçerken annem odama geldi sinirli bir şekilde hiç birşey anlamamıştım şaşkınlıkla ona bakıyordum"Aleyna bugün müdür bey aradı okulda kavga etmişsin hemde okulun ilk haftası olacak şey mi bu " diyip üzerime bağırdı bu durum ne kadar zoruma gittsede anneme asla saygısızlık yapmazdım " hakketti " diyip gözlerimi devirdim " sorumsuz bir kız olma Aleyna kavga edip durma kızım " diyip bağırmaya başladı annem kulağımda kulaklık olduğunu görmüyordu saçlarımın uzun olmasının tek avantajı diyebilirim zaten kafam bozuktu annemle tartışmak istemiyordum . Yataktan kalkıp telefonumu alıp ayakabılarımı giydim çeketimi alıp evden çıktım arkamdan dediklerini aldırışa bile vermedim duymadım yani, merdivenlerde hızla inerken kapşonumu başıma çekip yürümeye başladım karanlığın en sevdiğim bölümü gökyüzüne bakınca parlayan yıldızları görmekti yavaş yavaş yağmur yağmaya başlamıştı bile nedense ben hep ağladığımda yağmur yağıyordu ya yağmur yağarken ağlardım yada duştayken kimse ağladığımı fark etmessin diye kimsenin yanındada ağlıyamazdım zaten ellerimi pantolonumun ceplerine bıraktım kulağımda model pembe bir mezarlık şarkısı çalarken parka yürümeye başladım sonbahar ayının başlarındaydık hava esiyordu üşümeye bile başlamıştım aslında yanlız kalmak bazen iyi geliyordu ama en nefret ettiğim şey sessizlik ve yanlızlık karanlıkta yürümeye devam ederken yolumu tek aydınlatan parlayan yıldızlardı aslında bir yıldız olmak isterdim parlayan ve daima en yüksekte olup karanlık zamanlarda parlayan olmak isterdim bunları düşünürken banka oturdum ve başımı geriye attıp derin nefes alıp gözlerimi kapattım birden bir his oluştu yanımda biri oturmuştu kim olduğunu bile merak etmiyordum hiç bakmadım bile takmadım ve gözlerimi daha sıkı kapattım birden beni dürtünce sinir oldum "ulan bi rahat bırakın be " diyip bağırdım gözlerimi açıp baktığımda karşımdaki çocuğu görüp şok geçirmem bir oldu bana kendini beğenmiş diyen çocuk şu an yanımda mı oturuyordu "ne biçim kızsın ya " diyip dalga geçermiş gibi güldü ne güzel gülüyordu ya " sanane " diyip gözlerimi devirdim niye bu kadar gülüşünden bakışından etkileniyordum sonra aklıma takılan soru vardı " ben gerçekten kendimi beğenmiş bencilin tekimiyim sence " dediğimde bana şaşkınca bakıp bir suç işlemiş gibi bakıyordu vicdan azabına uğramış gibi " Ben Eren " diyip elini uzattı biraz şaşırsamda "Bende Aleyna " diyip gülümsemeye çalışsamda pek.becerememiştim galiba "sorumun cevabını alamadım Eren " bana tekrar dönüp " ağla "dedi bunu demesini beklemiyordum "neden ağliyim ki ? " bana acırmış gibi baktı işte bu canımı çok yaktı " gülüşü güzel olan insanların yaşadığı acıları büyük olurmuş ve çok dolduğun belli bak yağmurda yağıyor ağla kimse fark etmez " sanki içimi okumuş gibi konuşmuştu beni tanımıyordu bile ama " nerden biliyorsun acı çektiğimi önceden " bana baktı gözlerimin içine doğru baktı gözleri karanlıkta bile parlıyordu bir yıldız gibi uzun kirpikleri gözleriyle yağmur altında dans edermiş gibiydi "gözlerin parlıyor güzel gülüyorsun ve arada durup durup dalıyorsun takmadığını sanıyorsun insanları ama takıyorsun bugün bana bu soruyu sorduğun gibi mesela " diyince şaşırmıştım birşey demeden başımı eğdim hızlanan yağmurla ağlamaya başladım oda bunu fark etmiş olmalı ki elini omzuma atıp biraz daha ağla diyip duruyordu bana gözlerin parlıyor güzel gülüyorsun demişti onunda öyleydi peki hiç fark etmişmidir acaba ağlamam şiddetlenmeye başlarken "Bağır !!" Dedi bende bağırdım aslında ağlamamın nedeni annem değildi çok hasastım daha güvendiğim insanlar bana hep yalan söyledi ona ağlıyordum bana bakarak konuşmaya başladı "anlat bakalım " ben ne anlatacağımı bile bilmiyordum "peki anlatayım iki ay önce dayak yiyip güvendiğim insanlardan kazık yedim ailemden uzak durup evden kaçtım babamla hâlada konuşmuyoruz ama iyiyim ya baksana ağzına sıçtığım dünyada yine gülüyorum " bana baktı sonra başını geriye attı beni izledi adem elması daha belirgindi çok hoş duruyordu "sen kendini beğenmiş falan değilsin sadece ben seni sinir etmek istemiştim aslında çok safsın masumsun bu yüzden çabuk kanıyorsun insanlara " bu lafı dokunmuştu ağlamaya başlamıştım ilk defa birinin yanında ağlıyordum hemde bir erkeğin yanında başımı omzuna bırakıp ağlamaya başladım hiçbirşey demedi sadece ellerini belime sarmış bir şekilde duruyordu neden bunu yaptım buna bende anlam veremedim beni anlıyan biri olduğu için mi yaptım bilemiyorum ki birden nefes almaya başlarken parfüm kokusu burnuma doldu çok güzeldi kokusunu biraz daha ciğerlerime çekip sakladım kalktığımda toparlanmıştım "kusura bakma ileri gittim kendimde değildim ben kaçsam iyi olacak " bana biraz daha kal gibisinden bakıyordu sanki onunda bana ihtiyacı varmış gibi ayağı kalkıp oda kapşonu çekip ellerini pantolunun ceplerine bırakıp başını onayladı benim gibi yapmıştı bana özenirmiş gibi ikimizde siyah giyinmiştik birşey demedi bende demedim sadece yüzünü ezberlemek istermiş gibi bakıyordum aklıma kazımak istermiş gibi ellerimi bende pantolnumun cebine bırakıp "iyi akşamlar " dedim birşey demedi elini salladı sadece oda benim gibi insanlara mesafeli davranıyordu ama gözleri aynı şeyleri demiyordu gözleri yakıyordu insanı bütün bedenimi aleve veriyorlarmış gibi boğazımda keskin bir bıçak varmışta nefesimi kesip yutkunmama bile izin vermiyordu gözleri bunları düşünürken eve doğru adımlaya başladım neden ağla demişti bana hem orda olduğumu nerden biliyordu adı Erenmiş güzel isimi varmış bana neden destek olmak istemişti kokusu çok etkileyiciydi bana destek olması çok hoşuma gittmişti neden bu kadar kafamın karışmasına neden oldu ki beni ona çeken neydi sanki hakkımda çok şey biliyormuş gibi davranıyordu eve geldiğimde yatağıma uzanıp düşündüm onu kokusunu gözlerini gülüşünü her zaman yazdığım kitabımı aldım yazmaya başladım yemin etmiştim ben kimseyi sevmiycem diye asla olmuyacak diye en korktuğum şeydi çünkü herkes sevdiklerini elbet bir gün kaybedermiş bende korkuyordum bundan bu düşüncelere dalarkan telefonuma mesaj gelmişti
Gönderen Bilinmiyor: iyi geceler
diyemedim kusura bakma neyse iyi uykular ağlama şimdi
Eren miydi nerden bulmuştu numarımı ve neden mesaj atma gereği duymuştu
Ne diyeceğimi bilmiyordum takmadım telefonu kenara attıp uyumaya çalıştım ondan hoşlandığım falan yoktu o yüzden cevap vermeme gerek yok diye düşünüyorum ama nedeni bilmediğim bir his vardı içimde belki ilk defa beni anlayan biri karşıma çıktığı için bunu hissediyordum düşüncelere dalaraken uyuya kalmıştım.Sabah uyandığımda yataktan kalkmak bile istemiyordum yatağımda daha doğrusu üzerimde garip bir koku vardı koklamaya başladım bu koku dün geceden kalma Eren'e sarıldığım için kokusu üzerime sinmişti onun kokusuyla uyanmak nedense beni güldürmüştü kendi kendime gülmeye başlarken annem odama daldı ve bende hemen gözlerimimi yumup uyku numarası yapmaya başladım umarım kokuyu almaz yoksa iki saat hesap soracaktı "küçük hanım uyumadığını biliyorum kalk hadi okula geç kalacan"offf sıcacık yatağımda uyumak varken neden okula gitmek zorundayız yorganı başımın üzerinden itip kalkmaya çalışırken sakarlığım tutmuştu yine yataktan yuvarlanmıştım kolumun acısıyla bağırırken annem bana bakıp gülüyordu "Allahın sopası yok işte anne sözü dinle isyan etme "diyip gülüyordu yahu milletin çocukları yere düşünce yanına gelip ne oldu kızım birşeyin var mı diye sorar benim annem ise bana gülerek laf söylüyordu "sanada günaydın anniş"sitem ederek söylemiştim bana ters ters bakıp terliğini yine çıkarmış bir hazır olda duruyordu "Dün akşam yine parktaydın dimi eğer erken eve gelmeseydin seni gebertirdim birdaha böyle bişey yaparsan şu elimde ki terliği kafana yersin " dediğinde güldüm dün gece ki isyanım anneme değildi tabi oda bunu biliyordu yerden kalkıp yanaklarını öptüm "tamam anniş" diyerek banyoya koştum tabi kardeşim benden önce girmişti ay Allahım bu kız niye bu kadar süslenip duruyor hiç anlamıyorum ben süslü bir kız değildim hatta hiç değildim kafama göre takılırdım genellikle banyodan kardeşim çıkınca "çok şükür çıkabildin şükür namazı kılacam "diyip saçlarını bozdum "yaa ablaaa"diye bana çemkirdiğinde kolunu cimcikleyip elimi dudaklarıma götürüp sus işareti yaptım banyoya girdiğimde uykusuzluktan göz atlarım hafif morarmıştı saçlarımın dağınık topuzu tamamen açılmak üzereydi aynadan kendime bakarken dün gece aklıma gelmişti Eren neden bu kadar kafa karıştırıcıydı ve ben neden her fırsatta onu düşünüyordum ki bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp banyoda rutin islerimi halletmiştim kahvaltı yapmam için pek fazla zamanım yoktu o yüzden hemen okul elbiselerimi giyip saçlarımı serbest düz açık bir şekilde bırakmıştım montumu alıp botlarımı giyip çıkmıştım hava gitgide soğumaya başlıyordu bende soğuğa dayanamazdım hemen morarırdı dudaklarım titrerdim merdivenlerden inerken bizim meraklı alt komşumuz olan yaşlı teyze "kız kocayamı kaçıyorsun bu çanta ne ? " ah bu teyzenin git gide kafası iyice gidiyordu neden etrafımda normal insanlar yoktu ki "teyze okula gidiyorum okula"diyip bağırdım kulakları pek duymuyordu el sallayıp inmiştim aşağıya ,yolda yürürken telefonuma mesaj geldi çeketimin cebinden telefonumu çıkarıp 0507 olan şifremi girdim mesaj bölümüne tıkladığımda
Gönderen Eren : Buse yanımda şarjı bittmiş sana mesaj atmamı istedi okula gelip gelmiyeceğini soruyor ? Buse onun yanındaymıydı peki sabah sabah ne işi vardı ki onun yanında numaramı acaba buse mi vermişti ona ama onu tanımadığını dile getiriyordu hep, derken ikinci mesaj gelmişti soru işareti yollamıştı bende telefonumu alıp cevap verdim
Gönderen Aleyna : geliyorum görüşürüz...
Diyip konuşmayı fazla uzatmamıştım onu bağlanmaktan aşık olmaktan korkuyordum bu yüzden ondan uzak durmam gerekiyordu ama bu şekil çevremde olduğu sürece bunu nasıl başarabilecektim ki ?
Bir şekilde uzak durmam gerekiyor okula doğru ilerlerken kaanı gördüm bana selam verip yanıma geldi her zaman ki gibi 32 dişi dışarda sırıtıyordu Kaan'nın hakkında herşeyi biliyordum ailevi meselelerine kadar herşeyini anlatıyordu bana "naber can" diyip omzuma vurdu bana canım diyişinin kısaltılmış haliydi bu biraz malca olsada bunu demesinde birşey demiyordum onun omzuna vurup "iyi sen " bana bakıp dün gece ağladığımı anlamış olmalı ki şaşkınca gözlerime bakıyordu "ağladın mı lan sen ? "Kızarmış gibi sesi biraz yükselmişti bende hayır dermiş gibi başımı salladım sonra başımı önüme eğip yürümeye başladım çünkü insanlara karşı yalan söyliyemezdim söylediğimde kirlenmiş hissediyordum "Anıl mı aklına geldi yoksa " dedi bu beni biraz sinirlendirsede dün gece onun yüzünden doluydum Anılla bir geçmişimiz olmuştu sonra şerefsizlik yapıp beni aldatmıştı ondan sonrada kimseye güvenmemiştim zaten "Ne alaka Anıl umrumda değil karşıma çıkmassın yeter tamam mı " dediğimde Kaan hiç şaşırmamış gibi başını onayladı Kaan ve Anıl aynı sınıftaydılar ama Kaan ondan nefret ediyordu tıpkı benim de Anıldan nefret etmem gibi "Kanka buse nerde " diyip konuyu değiştirmiştim "Gelir şimdi güzellik merak etme" Kaan bazen bana farklı davranıyordu Buse sürekli Kaanın benden hoşlandığını dile getiriyordu ama tabikide öyle birşey yok Kaan her hafta başka bir kızla beraber olup kenara atan tiplerdendi sadece bana ve Buseye o gözle bakmıyordu Busede benim ondan başka birine kardeşim dememe dayanamadığı hep bunu derdi okulun kapısına geldiğimizde Anıl ağacın dibinde sigara içip bize pis pis bakıyordu ona baktığımda sigarsını yere atıp ayağıyla üzerine basıp söndürdü bunu görünce az da olsa bakışlarından korkmuştum okulun bahçesine girdiğimizde Buse, Deniz , Furkan, Can oturuyorlardı bende bizim kızların arasına oturup Deniz ve Buseyi öptüm bu iki kızı çok seviyordum ya Kaan da yanımıza oturdu "Gençlik Ne var ne yok dökülün " diye bağırıp gülmüştüm hepimiz aynı sınıftaydık sadece Kaan farklı sınıftaydı Can bana dönerek "ne içtin sabah sabah kızım bu ne enerji "diyip başını furkanın omzuna yaslamıştı bu çocuk çok sıkıcı yahu busede yanımda gazoz içiyordu aniden gazozu elinden aldım "Gazozumu ver daha yeni aldım yaa " diye cırlıyordu bende ona sus işreti yapıp gazozu canın üzerine dökmüştüm birden ayağı kalkıp "ne yaptın lan sen ben senin varya " diyip bağırıyordu "şşşt kanka küfür yok " diyip kahkaha atıyordum herkes ona bakıp gülüyordu hepimiz gülerken birden sustular bende olduğunu anlamamıştım canavar görmüşler gibi okulun kapısına bakıyorlardı bende bir anda ne oluyor gibisinden kapıya baktığımda şoka girmem bir oldu Eren miydi o ???bizim okulda ne işi vardı ki ?? Kafama takılan bin bir soru oluştu .

SONSUZLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin