Günlük 6

313 77 14
                                    

Sevgili günlük, nassın iyi misin? Bende iyiyim sorduğun için sağol. Sabah daha kargalar türkü söylemezken annem gelip beni uyandırıyor. Kalkıyorum her zaman yaptığım gibi "Ben gidince sen uyuyacaksın tabi, oh hayat sana güzel. Bende evlenicem okula gitmicem" diye saydırıyorum. Sonra üstümü giyiyorum ama nasıl giyiyorum. Sanki formam benim düşmanım. Vura vura giymeye çalışıyorum. Öyle bi nefret. Sonra gidiyorum elimi yüzümü yıkıyorum. Ağzım kokmasın diye iki , üç lokma bir şeyler yiyorum. Çıkıyorum yollara, yolda gözlerim kapalı önüme gelene bin tekme şeklinde yürüyorum. Okula varınca bi mutsuzluk bi huzursuzluk bi istememe bi nefret öyle şeyler hissediyorum taaki  sevdiğim beyi görene kadar. La vış aney bu nassı bi güzelliktir. Ananıy ellerinden öpeceğim, öpeceğim, öpeceğim senide yiyeceğim, yiyeceğim, yiyeceğim. İşte sevdiğim beyi görünce böyle bi sevme geliyor bana biliyorum günlük kardeş çok korkunç oluyorum. Neyse sıraya giriyoruz ama benim gözler hala sevdiğim beyde. Sonra sınıflara giriyoruz. Sınıf kapısına gelince benim ayaklar geri geri gidiyor. Ama maalesef oturuyorum sırama hemen yatıyorum. Sonuçta uykum var. Tam uykuya dalıcakken bizim karga sesli hocamız sınıfa geliyor. Ya ben bu hocaları anlamıyorum. bi kerede gelmeyin be okula biraz sevinelim, mutlu olalım. Ama yok zil çalar çalmaz hemen sınıfa koşuyorlar. Sanki çok dinliyoruz sizi. Neyse hoca daha bismillah adımını atar atmaz. Şu sayfayı açın şunu yazın demeye başladı. İçimden hocaya küfür ederken. Sanki hoca duymuş gibi "Maysa, nerde kaldıysak oradan devam et" demez mi? Aha yandım ben kankamda uzakta kim söyleyecek şimdi bana okuduğumuz yeri. Bi saat kitaba baktım kitap bana baktı. Sonra hoca bana sıfır yazdı. Bende öyle mal gibi kaldım. Sonra amaaan sıfır aldıysam yat uyu dedim zil çalana kadar uyudum hoca bir şeyler dediysede umrumda değildi hayat bana güzeldi. Neyse zil çaldı. Ben bi fırladım kantine çünkü bizim hayvan arkadaşlarımız sanki kantinin başında nöbet tutuyorlarmış gibi en ön sırayı kapıyorlar. Zaten zil 5 dakika adım attığın an zil çalıyor. O yüzden öyle bi depar attım ki merve aydın bile bana yetişemezdi. Neyse hemen sıraya girdim. Kek mek ne varsa aldım. Sınıfa çıktım tabi bizim sınıfı unutmuşum aaa pardon hayvanat sınıfını  içeri bi girdim. Benle samimi olmayan insan bile geldi yanıma.İnsan utanıyor kibarlık yapıp uzatıyor elindekini amaaaa karşı taraftaki hıyar kibarlık yapmıyor alıyor elinde ne varsa.Ben hariç bütün sınıfı doyurdum. Sonra içimden hepsine beddua edip tekrar bedduamı geri aldım çünkü bu şanssızlıkla o beddua dönüp dolaşıp bana gelirdi. Sonra kankamın yanına gittim. Dedim gel sevdiğim beyin yanına gidelim. Tam kalktık gidiyoruz ki zil çaldı. Gelde bu okuldan nefret etme. İçimden sevenleri ayıranların evlerine ateşler sarsın dedim. Çünkü hakettiler birazcık mutlu olacaktım. Onuda bana çok gördüler. Tamam ağlama günlük kardeş sil göz yaşlarını. Neyse ben gidiyorum depresyona giricem hadi görüşürüz.

Maysa'nın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin