Final:Işığım

3.6K 164 60
                                    

Evet!! Son bölüm!! Çok heyecanlı değil mi??! Hepinize teşekkür ederim!!Hikaye biraz geç geldiği için özür diliyorum. Sınavlarım var bu aralar. 😬        
         Marinette'in Ağzından
Adrien'ın evinden çıktım ve geri dönüştüm. Eve yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Yağmur hafif hafif başlamıştı. Başım yere bakarak evime yöneldim. Anahtarı çantamdan çıkardım ve kapıya götürdüm. Elim istemsiz bir şekilde açıldı ve anahtar yere düştü. Yağmur hızlanmıştı. Elimi kapıya dayadım ve ağırlığımı verdim. Yağmur damlaları yanağımdan süzülerek inen yaşlarla birleşip yere düşüyorlardı. Kapıya dayadığım elimi kapıya sertçe vurdum. Fısıldadım.
-Beni sevmiyor.
Biraz daha güçlü bir şekilde kapıya tekrar vurdum.
-BENİ SEVMİYOR!!
Boynumdan sarkan kolyeyi tek bir hareketle koparıp yere attım. Bu hareketimle aynı anda gök gürledi. Hava kararmıştı. Sırtımı kapının yanındaki duvara yasladım ve yavaşça yere doğru kaydım. Dizlerim kendime çekik bir şekilde ağlamaya başladım. Gözlerimi ellerimle kapattım. Üstüme düşen hafiften soğuk yağmur damlalarını hissedebiliyordum. Biraz üşümüştüm. Ancak o an kafamdaki yağmur damlalarını hissetmez oldum. Kafamı kaldırdım. Batmak üzere olan güneş gözüme çarpıyordu ve karşımda duran kişinin sadece siluetini görebiliyordum. Kafamı biraz daha kaldırdığımda kafamın üzerine bir şemsiye tuttuğunu gördüm. Şemsiyeye bir kere daha baktım. Biraz eskimişti ve çok az yırtılmıştı ama o... O şemsiyeydi. Eskiden yaşadığımız tüm anıların nesnel bir kalıntısıydı. Çok değerliydi...
Gözümden dökülen yaşlar yoğunlaştı. Gözlerimi kapattım.
-Adrien... Lütfen. Seni gördükçe daha çok üzülüyorum.
Yanıma diz çöktü. O bana yaklaştıkça daha çok kendime kapandım.
-Göz yaşlarını dökmene değmez. Hem sen beni her türlü hakediyorsun. Hatta asıl ben seni hak etmiyorum. Bu kadar şanslı birini kim tam olarak hakedebilir ki?
Ellerim gözlerimin üzerinde ağlıyordum. O an Adrien'ın ağzından şu sözler döküldü:
-Plagg, pençeler.
Kapalı gözlerimin arasından yeşil, şiddetli bir ışık gördüm. Gözlerimi açtığımda karşımda Karakedi duruyordu. Nefesim, soluğum kesildi.
-A-Adrien.. Sen...
Gülümsedi.
-Umarım bu salak kediyi de Adrien'ı sevdiğiniz kadar seviyorsunuzdur. Bayan Uğurböceği...
Gözlerim yeniden doldu ve Karakedi'ye sarıldım.
-Plagg, pençeler gitsin.
Onun suratına baktım. Ve bu sefer Karakedi'yi onun suratında netçe görebiliyordum. Ve bu beni rahatsız etmiyordu. Öpüşmeye başladık. Her ne kadar o şapşal kedi şakalarından pek hoşlanmasam bile... O olduğu gibiydi. Ve öyle de güzeldi. O benim İsimsiz Korkular'ımı aydınlatan kişiydi. O benim......
Işığımdı...

Evet ve tüm bu hikayenin başında olanları hatırladınız galiba. O akşam yan yana duran şemsiye ve kolyeye herkese bir şeyler ima ediyordu. Herneyse. Neyse ki o sabah başımız derde girmedi. Yani hamile falan değildim. Ancak daha büyük bir sorunumuz vardı. Şu an Alya ve Nino büyük ihtimal bizim gizli kimliklerimizi öğrenmiş durumda. Tabi bizim aşırı zeki kedi Facebook durumunu "Bir Uğurböceği ile ilişkide" yapınca gecenin köründe internette olabilecek iki insan her şeyi öğrendi. Tabi Adrien durumunu sonradan değiştirdi ama... Alya ve Nino bize ne yapar bilemiyoruz. Şu an kıyafetlerimizi bulup onlara her şeyi açıklamayı planlıyoruz. İşte şimdi tam olarak, Hassi-


Evet arkadaşlar 2. Kitabın da sonuna geldik. 3. Kitaptan önce başka bir kitaba başlamayı planlıyorum. Gereken medya ve konu hazırlıklarını yaptım. 3. Kitap çıkacak merak etmeyin. Hepinize desteklediğiniz için çok teşekkür ederim!! Ayrıca artık gerçek ismimi açıklama zamanım geldi. Ben...





Tamam.  Ben...



















Yine trollemiyeceğim.
Benim ismim normalde Azra. Ancak ben hala Beth'im. 😊😊🙃🙃😬
Takipte kalın.
         👉🏻Beth_The_Shipper👈🏻

İsimsiz Korkular (Başka Biri/Kitap 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin