1. Türden Anlatım
Master Fu yorgundu. O gün çok fazla kişi ona danışmaya gelmişti. Fu, Mucize kutusunun önündeydi. Karakedi ve Uğurböceği'nin Mucize'lerinin durduğu yerlere bakıyordu. O gece dolunay vardı. Ay ışığı pencereden girip Mucize kutusuna vuruyordu. O anda telefon çaldı. Fu, telefonu açmaya gitti. Konuşması bittikten sonra uyumaya gitti. Mucize kutusunu açık unutmuştu. Ay ışığı tüm Mucize'lere vuruyordu. Efsaneye göre eğer ay ışığı "yaratabilme" gücüne sahip herhangi bir büyülü taşa (Mucize'ye) değerse, onla en son büyülü bir biçimde uğraşanın en büyük korkusu, ya da hayalini gerçekleştirerek bir canlı yaratırdı. Bu durum pozitif veya negatif enerjiyle dolu olmalarına bağlı biçimde değişirdi. O gece de o oldu. Yaratıcı güce sahip olan bir taş biliyoruz zaten. Uğurböceği'nin küpesi. Ancak bu Mucize'lerden biri de kelebeğin broşuydu. Kelebek'in gücü bildiğiniz üzere kendi şampiyonlarını yaratmak. Ancak broşun içindeki negatif enerjinin tümü gitmemişti. O gece oluşmaması gereken iki varlık oluştu. O iki kişinin ortak en büyük korkularıydı onlar.
Marinette'in Ağzından
Karanlık, bomboş bir yerdeydim. Işık olmamasına rağmen siyah duvar ve yer çok netti. Kendime baktım. Günlük kıyafetimi giyiyordum. Kafamı kaldırdığımda karşımda Uğurböceği duruyordu. Bana elini uzattı. Elimi tutmak ister gibi bir hali vardı. Elimi uzattığım anda kolumdan tutup beni yere attı. Canım yanmamıştı. Bağırmak istedim ancak sesim çıkmadı. Uğurböceği konuştu.
-Çok zayıfsın. Beni yenemezsin.
Sesi yankılanıyordu. Bana yoyosunu attı ve tam suratıma çarpacakken uyandım. Sadece bir kabustu. Yüzümü ovuşturdum ve temizliğimi yapmaya gittim. Dişlerimi yıkadım ve suratıma özel bir sabun sürdüm. Yüzümü havluya sildim ve odama geri döndüm. Elbisemi ve hırkamı giydim. Banyoya gittim ve saçımı taradım. Tacımı taktım. Makyajımı yaptım ve çantamı alıp evden çıktım. Matematik dersine girdim. O bittikten sonra moda bölümüne girip ilk defa bir şeyler tasarlamaya başladım. Adrien arkamdan yaklaştı.-Merhaba.
-GAHHH?!
Arkamı korku içinde döndüm ve parmağıma iğne battı.
-Auvv! Acıdı!
Parmağımı ağzıma soktum.
-Korkuttuysam özür dilerim. Sadece elbisenin çok güzel göründüğünü söylemek istedim.
-Telekkü- YANİ! Teşekkür ederim.
Kafasını salladı ve hemen yanımızdaki makine bölümüne yöneldi. O anda bahçeden gelen bir çığlık sesi duydum.
-AAHH!! BU DA NE?!
Dışarıya bir bakış attım. Herkes bir yere bakıyordu. Ne olduğuna bakmaya vaktim yoktu. Hemen tuvalete koştum. Saçlarım dağılmıştı. Tüm kabinlerin boş olduğundan emin oldum. Ve çantamdan küpe kutusunu çıkarttım. Küpeleri taktım ve yumruğumu sıktım. Tikki ortaya çıktı.
-ADALET BENİ ÇAĞIRIYOR! TİKKİ! BENEKLER!
Dönüştüm ve bahçeye doğru koştum. Yoyomu çevirmeye başladım.
-NE OLDU?
Bir kız korkmuş bir biçimde parmağıyla arkamı gösterdi. Arkamı döndüğümde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Korkular (Başka Biri/Kitap 2)
FanficBu hikaye ilk yazdığım kitabım Başka Biri'nin devamı. İngilizce kitabım Who Are You'dan biraz alıntı olacak. "Mucizevi! En iyisi!"