MEZUNIYET HABERI

64 22 4
                                    

Sabah dün gecenin yorgunluğu üzerine çok geç kalktım. Okula gitmemeye karar verdik. Çünkü hayla dünün yorgunluğunu atamamistik. Zaten yarismada dereceye girdiğimiz için 1 gün izinliydik. Melek ben uyandığımda hayla uyuyordu. Uyandırmaya kiyamadim derken uyaniverdi. Ben o uyanır uyanmaz "Günaydın "dedim. Oda bana karşılık verdi. Sonra yatağından kalkıp hemen kahvaltıyi hazırlamak için mutfağa gitti. Bugün hava sıcak olduğu için kahvaltıyi balkonda yaptik.Sonrasında koltuğa oturup televizyon izlemeye başladık. Birde ne görelim? Televizyonda açtığımız ilk kanalda bizim tiyatro yarışması. Melek gözleri fal taşı gibi açık televizyona bakarken bende televizyonun sesini açtım. Tam biz çıkacağız derken reklama girdi. O an reklamlara lanet okudum.Sonra"Zaten bizde şans yok"dedi melek. Bende" aman neyse biraz bekleriz "dedim. O sırada telefon çaldı. Arayan Ecrin'di. Biz şaşırdık. Çünkü Ecrin hayatta bizi bir kez aramıştır. O da bizim kotu yanımızı yüzümuze vurmak için. O yüzden başta telefonu acmiycaktim. Ama sonra açtım. Açar açmaz "haftaya mezuniyet var "dedi Ecrin. Biz "nasıl yani "dedik heyecanla. Oda uzunca açıkladı. Sonrada bir iyi gunler bile demeden yüzüme kapadı.O an Ecrine duyduğum nefret iki kata çıktı. Neyse bu haberi duymak çok güzeldi. Ancak bu simdi mi haber verilir? Biz bir hafta içinde nasıl kıyafet bulacağız? Ya ayakkabı?Kafamda bir sürü soru yetistirememe korkusu. Ben her zaman ki gibi bu sorularla düşünceye kapilirken Melek bana seslendi"Hadi acele et de hemen çarşıya çıkalım "dedi. "Ama reklam bitiyor zaten biraz bekleyelim "diye somurtarak cevap verdim. Melek de kendinden emince " bu partide bizden güzel biri olmayacak" dedi. Ben her ne kadar televizyonda kendimi görmek istesemde Melek izin vermedi ve hızla televizyonu kapayip hazırlanmaya gitti. Bende arkasından koştum. Melek her zamanki gibi yırtık sortuyla beyaz t-shirt unu giymişti. Bende siyah pantolonun üzerine salaş bir kıyafet giymistim. Giyinir giyinmez ayakkabilari ayağımıza geçirip çıktık. Çarşıda gezerken berk 'i gördük. Melek etrafa bakıyordu. Belliki kaan i arıyordu. Ancak bu sefer o berk ile beraber değildi. Berk bizi görünce yanimiza koşarak geldi. Yani anladiginiz gibi bugün arabayla değildi. Sonrasinda bize
-Kızlar nereye gidecekseniz size oraya kadar eşlik edeyim dedi. Biz mezuniyet için elbise baktığımızi söyledik. Ne mezuniyeti dedi şaşırarak berk. Biz ecrin in anlattığı şeylerin aynısını berk e anlattık. Berk duyunca hemen kaan i aradi ve onu çarşıya çağırdı. Ben onların bu kadar kiyafet meraklısı olduklarını bilmiyordum. Ama her neyse. Melek berkin kaan i arayacağını duyunca bir anda tebessüm etti. Biz berk e acelemiz var malesef sizi bekleyemeyiz diyip hızlı adımlarla yürümeye devam ettik. Uzunca gezdik. Sonra eve geri döndük. Yani bulamamistik. Çok uzgunduk. Yarin okula gitmemiz lazımdı. Sonuçta izin sadece 1 gün için geçerliydi. Ayrica çalışkan olmamıza rağmen bir sürü devamsizligimiz var. Neden bilmiyorum. Ama yinede kararımız gitmemekti. Eve gelince birşeyler atistirdik. Sonra saatin geçolduğunu fark ettik ve uyuduk. Sabah olmuştu kalkıp kahvaltimizi yaptıkve aceleyle üzerimizi giyip alışverişe ciktik. Melek her dk başı esniyordu. Erken kalktigimiz için uykusunu alamamıştı. Ama zorunluyduk napalim. Ben heyecanla bir mağazaya koştum ama uzun bakışlar sonucu üzüntüyle mağazadan çıktım. Daha sonra bir sürü mağazaya girdik. Umudumuz gerçekten bitmişti. Artik eve donecektik. Eve dönme yolunda bir mağaza gördük. Biz her ne kadar umutsuz olsakda yinede girdik ve mağazaya girer girmez bir kıyafet dikkatimi çekti tabi başka bir kiyafette melegin dikkatini çekti. Bu çok güzel dedi sevinçle melek. Çok mutluydu. Sanki sevinçten bulutlara çıkacaktı. Açıkçası ilk defa onun seçtiği kiyafeti begenmemistim. Ama bunu yüzüne soyleyemedim. O ise içten bir şekilde benim kiyafetimi cok beğendiğini söyledi. O an kendimi kötü hissettim. Neyse kiyafetleri alip çıktık. Sonra sevinçli bir şekilde altına ayakkabı bulup eve gittik. O kadar gezmeye rağmen saat daha 2. 30 du bizde bu yüzden okula gitmeye karar verdik. Biraz dinlenip okula gittik. Hocalar biraz sitem etti sonrada sustular. Biz hocaları takmamistik. Çünkü mutluyduk. Kaan ve berk te siniftaydi ve bize bakiyorlardi. Biz de onlarla bakisiyorduk ki hoca dersi dinlemedigimizi fark edip berk i tahtaya kaldirdi. Ardı ardına bir suru soru sordu. Berk ne yazık ki hiçbirine cevap veremedi. Hoca berk oturunca bize ders almissinizdir diye atarlanmaya başladı. Biz dinliyormus gibi yaptik ama dinlemedik. Sonra zil çaldı. Cafe ye indik. Ardından berk ve kaan geldi. Uzun ve eğlenceli bir sohbet ettik. Tam berk önemli bir şey itiraf edeceğim dedi ve zil çaldı. Sonrada biraz daha saklamam lazım diye sayiklanarak sınıfa çıktı. Bizde ardindan gittik. Dersler bitmişti. Eve gittik. Yorucu ve mutlu bir gündü. Eve gelince her zamanki gibi televizyonu açtık. Cidden bugün sansliydik. Bugün de başka bir kanalda kendimizi gördük. Hemde bu sefer bizim sahnedeyken televizyon açılmıştı. Neyse uzunca hicbir yeri kaçırmadan izledik. Sonra saati fark ettik ve yatağa gittik. Sonra haftaya bizi güzel bir gün bekliyor diyerek uyudum.

KAHRAMANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin