BÖLÜM3:KIZGINLIK BULAŞICI MIDIR?

270 19 10
                                    

"ARKADAŞLAR HASTAYIM O YÜZDEN YENİ BÖLÜMLER AKSADI VE AKLIMDA YENİ BİR KİTAP DAHA VAR O SÜPER İŞTE AMA O NU YAYIN EBİNE YOLLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM O AYRI BİR KONU :) İYİ OKUMALAR YANDAKİ TOM :)"

Yorgunluktan ölmek üzereyken kendimi yatağa saldığımda derin bir oh çektim fakat bu uzun sürmedi bu sefer o sesler artıp düzgün cümleler kurmuştu “Gel, bana gel. Seni çok özledim. Lütfen sesime gel BONNİE” dediğinde Bonnie yataktan sıçradı.

Cesaretini topladığında odasından çıkıp sesi takip etti. Seslerin geldiği yeri bulunca kapının koluna uzandı. Tam kapıyı açacakken omzuma dokunan bir elle çığlığı bastım. Arkamı döndüğümde o adamı gördüm…

Albaric zaten böyle bir sorun olduğunu düşünüyordu çünkü o sağ kalan tek ignis cadısı ve  üstelik pecualiaristi fakat onun oğlu derken… yoksa bu olamazdı değimli. Geri dönmüşler olamazdı diye düşündü Albaric.

Bir anda yerinden fırlayıp “Adam’ın oğlu…” dedi. Adam öldüğünde çocuğunun olduğunu elbette biliyordu ama bir sorun olarak görmüyordu. Leonardo’nun yanına oturup “Kim?” dedi.

Belki tek kelime fakat o kelimenin karşılığı çok değerli. Eğer o tahmin ettiği kişiyse büyük tehlike arz ediyordu.

Leonardo kaşını kaldırarak “Aynen ta kendisi” dediğinde zihnini okumuştu Albaric’in. Albaric izin isteyip odasına çıkarken onu gördü. Kızını.

Tam kapının koluna uzandığında elini omzuna koymuştu Albaric Bonnie’nin. Kız çığlığı bastıktan sonra arkasına dönünce korkmuştu. Albaric kızdan cevap bekliyordu.

Bonnie kekelemeye başlamıştı. Albaric onu itip odasına girerken “Sakın buraya girmeyi düşünme” diye gürledi.

Bonnie odasına gittiğinde anca derin bir nefes almıştı. Üzerindekileri hızla çıkarıp temiz kıyafetler giyindi. Aynanın karşınına geçtiğinde kendine bakıp eşine layık biri olduğuna kanaat getirene kadar hazırlandı.

Her şey hazırken son kez aynaya bakıp karısına doğru ilerledi. Cam tabutun kapağını kaldırıp yanına uzandı Albaric tüm çekiciliğiyle.

Fakat ters giden şeyse karısı ona çok kızgındı. Kızıyla arasında ki sorunları hiçbir zaman düzeltmemişti hatta çaba bile göstermemişti.

İlahe sesiyle Gökçe “Yeter artık normal bir baba olana kadar seninle konuşmayacağım” dediğinde Albaric korkulu ve kızgın sesiyle “Denemedim mi sanıyorsun yapamam. Beni de anla” dediğinde cevap gelmemişti.

Gökçe kararlıydı. Yavaşça yanından kalkıp odayı terk etti zavallı adam. Şimdi konuşmayı denese başarılı olur muydu ki. Asla olmazdı bunu kendide biliyordu ama ona gerçekleri anlatmalıydı.

Ağır adımlarla onun odasına giderken durdu. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldı. İçeri girdiğinde içini bilmediği bir şey kapladı. Babalık duygusu.

Yatağın üzerindeki pikeyi alıp üzerine örtmüştü. Kızını o halde görünce çok şaşırmıştı. Birkaç saat hiç kıpırdamadan onu öyle izlemişti. Kızını.

Gün ağırırken kızının saçlarına uzandı ama yapamadı. Dokunamadı. Elini hızla çekip odadan koşarcasına çıkıp kendi odasına geçti…

 *********************************************************************************************************************

Onu karşımda görünce kekelemeye başladım. Şimdi ne yapmalıydım ki. Bir şeyler gevelerken bana anlamsızca baktı ama haklıydı. Karşısında şekilden şekle girmiştim.

Sonunda beni itip odaya geçerken “Sakın buraya girmeyi düşünme” diye bağırdı. biraz ürkmüştüm ama hemen kendimi toparlayıp ayaklarımı sürüye sürüye odama girdim.

Kapımı kapatıp yatağın üzerine uzandım. Gerçekten kafam karışmıştı. Ama bir şey atlıyordum fakat ne olduğunu bilmiyordum.

Biraz daha düşününce aklıma Daniel geldi. Aman Tanrım! Onu unutmuştum.  

Telefonumu aramaya giriştim bulduğumda 17 cevapsız arama 21 tanede mesaj vardı. Baktığımda 9 tanesi Daniel’den 5 tanesi Rupert’den ve 3 tanede Emma’dan cevapsız aramam vardı.

Şimdi kimseye açıklama yapamayacaktım. Toplu mesaj yazmaya karar verdim ‘Üzgünüm, işim çıkınca acil gitmem gerekti size daha sonra açıklarım. En iyisi Tom’a sor o benden daha iyi biliyor… xox’ yazıp yolladım.

Kesinlikle bu işte onun parmağı vardı aynı amcamın da olduğu gibi. Ah kahretsin yarın fizik ödevim vardı ve ben daha özeti çıkarmamıştı.

Hemen çalışma masama geçip 102 ile 139 arası okuyup önemli yerlerin altını çizmeye başladım. Bu iş bitince de tek tek deftere geçirdim. Eh bir tek çizimler kaldı.

10. sayfanın çizimlerini yaparken biraz dinlenmeye karar verdim. Çok geçmeden uyumuştum…

Uyandığımda sabah olmuştu. Kahretsin hem ödevini bitirememiş hem de okula geç kalmıştı. Kitaplarımı çantama tıkıp okul kıyafetlerimi giyindim. Saçımı gelişi güzel bi topuz yapıp aşağıya indim.

Tom kapıya dayanmış beni bekliyordu. Ve ve çok kızgındı. Tanrım!

"SEVGİLİ OKUYUCUM VOTE VE YORUMLARINI BEKLERİM"

AŞKA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin