BÖLÜM4:YEMEK SAVAŞI

237 20 6
                                    

"ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM :))))) YANDA Kİ EMMA UMARIM SEVERSİNİZ... SİZLERİ SEVİYORUM:*"

Uyandığımda sabah olmuştu. Kahretsin hem ödevini bitirememiş hem de okula geç kalmıştı. Kitaplarımı çantama tıkıp okul kıyafetlerimi giyindim. Saçımı gelişi güzel bi topuz yapıp aşağıya indim.

Tom kapıya dayanmış beni bekliyordu. Ve ve çok kızgındı. Tanrım!

Yanına korkak adımlarla yaklaşıp “SELAM” dedim, evet bağırarak demiştim. Küçük bir çocuk gibi ona sırnaştığımda pis pis sırıtmıştı. İşte bu iyi değil.

Hiçbir şey demeden arabaya bindik. Arabada son ses ‘Adele-Rolling in the deep’ çalıyordu bu şarkıya bayılıyorum. Arada eşlik de ediyorduk.

Okula girdiğimizde ödevi yetiştiremediğim aklıma gelmişti. Arabadan inmek istemiyordum. Yalvaran gözlerle ona baksam da işe yaramadı. Kapıyı hız la çarpıp sınıfa doğru koştum.

Neden herkes bana gülerek bakıyordu ki? Çantamı sıraya fırlatıp bizimkilerin içeriye girmesini izledim. Oh my God! Daniel bu kadar yakışıklı olmak zorunda mı?

Yanıma gelip kıkırdarlarken ben hala mal gibi onlara bakıyordum. Çok geçmeden içeri hoca girmişti. Şimdi ne yapacaktım ödevimi de bitirmemiştim.

Nolur beni geç nolur beni geççççç! İçimden dua ederken hoca önümde durdu. Kafamı kaldırdığımda defterimi ona uzattım.

Kızgınlıkla bir homurtu çıkarıp “Anlamalıydım yüzünden zaten ödevi yetiştiremediğini” dediğinde defteri sırama fırlatıp tahtada birkaç şe yazmaya başlamıştı.

Çantamdan aynayı bulamıyordum. Emma’ya döndüğümde de sonuç alamadım. Ders bittiğinde karnımda gurultularla bizimkilere dönüp “Ben açım ama” diye çocukça sızlandım.

Tom bir koluma Daniel de diğerine girerek beni sınıftan kahkahalar eşliğinde çıkardılar. Kafeteryaya geldiğimizde beni masanın üzerine bırakıp bir şeyler almaya gittiler.

Emme bana bakıp gülerken Rupert’de diğerlerine katılıp bizi baş başa bırakmışlardı. Çok geçmeden bizimkiler elleri kolları dolu gelirken ben onlara hayretle baktım.

Masanın tamamını doldurduklarında elime kolayı aldım. Dur biraz bu yüzümde ki de ah!!! “Bunu biliyordunuz ve bana söylemediniz değil mi?” diye sorduğumda Tom kahkaha attı.

Elime cupcakeyi alıp ona fırlatmıştım ki o geri kaçınca cupcake Emma’nın suratında patladı. Emma  eline patates kızartmasını alıp bana fırlatırken eğildim ve John’a geldi herkes birbirine bir şeyler atarken biz emekliye emekliye kapıdan çıkmaya çalışırken bir şeye tosladım. Bay Hanric’e.

Sert sesiyle  “Herkes kessin ve burayı toplasın ve siz beşiniz hemen odama” diye gürleyince koşarak oraya gittik.

Bir ton azardan sonra ailemi aramışlardı, sadece benim çünkü yemek savaşını benim başlattığım ortaya çıkmıştı. Kapıda amcamı beklemeye başladım.

Kesinlikle çok kızacaktır, acaba ne diye açıklama yapsam bir de öğretmen ödevimi yapmadığımı söylerse biterim.

Kalbim küt küt atıyordu. Bizimkiler çoktan derse girmişlerdi. Amcamın gelmesi gerekirken o adam gelmişti-evet adını hala bilmiyorum- bana çatık kaşlarının altında bakıp “Umarım kötü bir şey için çağırılmamışımdır” diyip odaya girdi.

Zil çaldığında Tom yanıma gelmişti. Çok geçmeden oda yanımıza gelmişti. Tom onu görünce “Selam dayı” dedi.  Kaşları çatık bana bakarken dank etti. “Dayı mı? Yoksa…” demiştim ki ikisi de bana döndü…

"VOTE VE YORUM YAPARMISIN LÜTFEN :D"

AŞKA TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin