AŞKA TUTSAK

BÖLÜM10:BAĞIMLIYIM SANA

 "Arkadaşlar uzun zaman oldu ama size iyi haberim var :D eğerki vote ve yorum yüksek olursa her gün 1 veya 2 belkide 3 hikayemin yb gelir :D parçayı dinleyin :D"

BÖLÜM10

BAĞIMLIYIM SANA

Anılar zihnini iyice bulandırıyordu. Karısını çok özlüyordu. Bunu zaten biliyordu asıl kendine itiraf edemediği kızından sakladığı sırların canını yakmasıydı. Kızını her ne kadar kabullense de annesine olan aşkının başlangıcını yaşadıklarını anlatamazdı.

Kızının bakireliğini küçük yaşta onu ağlatan adama vermiş olması da canını sıkıyordu. O zaman şakaya vursa da bu cidden berbat bir durumdu. Kızı daha 16 yaşındaydı bunu ona nasıl yapabilmişti bu adam. Onun kemiklerini un ufak etmek istiyordu. Şu an kafası o kadar karışıktı ki elindeki şişeyi bile unutmuştu. Şişeyi açıp direk ağzına dayadı. Bardakla uğraşacak hali yoktu. İçti ve içti. Kaçıncı şişesiydi bilinmez çünkü aşağıya inip birkaç tane daha almıştı. Düşünceleri karısının sesiyle bölündü “Hayatım nedir seni bu hale sokan. Benden sakladığın ne var” Albaric cevap vermedi sadece karısının yanına uzandı. Dudaklarını Gökçe’nin bembeyaz tenine bastırırken içini uzun zamandır kaplamayan bir duygu kaplamıştı. Arzu…

*************************************************************************************************************

Saçlarını geriye atıp boynunu açığa çıkardı. Parmakları istemsizce orada oyalanırken eğildi dudakları kuzeninin boynuna ufak bir öpücük kondurdu. Dişleri sanki onu arzuluyormuş gibi zonkluyordu. Elinden gelse çoktan sahibinden ayrılıp kızın beyaz ve pürüzsüz boynuna saplanmışlardı. Tom o an oradan kendini ayırmak istese de yapamıyordu. Kana olan açlığı her şeyin üzerine çıkmıştı. Tek bir damlasını tatsa duramayacaktı. Bembeyaz boyunda biraz oyalandı ve hedefine yönelmişti. Dişleri kuzeninin boynunda değdiğin de koltuğun yanında duran Sabrina’ya gözü takıldı. Kuzeninden uzaklaşıp hemen Sabrina’ya yapıştı.

Kanının son damlasına kadar içerken kendini anca toparlamıştı. Ellerindeki gözleri açık olan cesede baktı. Ölmüştü. Tam 9 senedir yanında olan kedisi ölmüştü. Kuzeni kadar sevmese de Sabrina onun ev arkadaşıydı. Bonnie biraz kıpırdandı ve koltukta arkasını döndü. Tom derin bir aç çekerek tombul kedisini kucağına aldı. Arka bahçeye onu gömecekti.

Tom kazdığı ufak çukura kedisini koyarken tek düşüncesi Bonnie idi. İçeri geçtiğinde kızın bu gün ayılmayacağını anladığı için ceketini alıp evden çıktı. Aklında hala o bembeyaz boynu kol geziyordu. Kendine hakim olamasaydı hayatı boyunca ki olanlardan sonra yaşar mıydı o ayrı konu ya, asla kendini affetmezdi. Arabasını çalıştırıp dayısının evine gitti.

Evde ki sessizlik çok sinir bozucu bir boyuttaydı. Herkes oturmuş birbirine boş boş bakıyordu. Tom tekli koltuğa yayılırken “Bonnie benim evimde. Onu bulduğumda aşırı derecede sarhoştu. Biraz tek başına kalmaya ihtiyacı var” demişti. Aklı başında beklide tek kişi olan Leonardo birkaç günlük sakalını sıvazlayıp “O iyi olmalı. Onun için endişeleniyorum. Adam’ın oğluna aşık olması bu berbat bir şey onu düzene sokmalıyız” dediğinde aynı anda herkes kafasıyla onayladı. Babası bile onu terk ettiğinde yanında birine ihtiyaç duymuştu ama bu ihtiyacı yanlış kişi doldurmuştu…

***************************************************************************************************************

Uyandığımda Tom’un evinde olduğumu anladım. Buraya çok sık gelmesem de severdim. Koltuktan kalkıp kuzenimin yatak odasına geçtim. Dolabı karıştırırken üzerime burada kalmış elbiselerimden birini geçirdim. Yakası fırfırlı olan elbisemin altınaysa aşağıda çıkardığım topuklu ayakkabılarımı giyip evden ayrıldım.