Bölüm 3

36 5 0
                                    

Karanlık ve acı hastane kokusu ciğerlerime hatta tüm iç organlarıma batıyordu.Rue ' yu uyandırmamak için sessizce koltuğa kıvrılmış ağlıyordum.
Acaba ne zaman uyanıcaktı , ondan özür dilemem lazımdı , ona yardım edememenin verdiği pişmanlık dayanılmazdı.
Gözyaşlarım akarken ağzımdan küçük bir inilti kaçtı. Kapıyı hızlıca açan hemşire karanlıkta etrafına baktı ve ışığı açtı . Gözlerimi kırpıştırıp beyaz ışığa sonra da hemşireye baktım. Hemşire " Burda kalamazsın çok fazla sesin çıkıyor." İçinden sövmüştüm ses çıkarmamıştım sadece küçük bir inilti muhtemelen kapıdan geçerken duymuştur.
Çaresizce başımı sallayarak ayağa kalktım.
Ve Rue ' ya baktım.
Tekrar özür dilerim Rue , gerçekten pişmanım ...
Kapıdan dışarı çıktım. Nereye gidebilirdim ki eve dönsem çok uzaktı hem Rue'yu yalnız bırakmak istemiyordum.En iyisi kafeteryaya inip bir şeyler yemekti. Çok acıkmış ve yorulmuştum.
Merdivenlerden inerken aklıma geldi. Siyah bakışlı , sessiz çocuk ...
İşte kafeterya herkes çaresizce bekliyor aynı zamanda sıcak bir şeyler içiyorlardı.
Market kısmına ilerledim. Kasadaki adama tost ve kahve söyledim. Tepsiye koyarken uzun uzun bana baktı.Tepkisiz bir şekilde masaya oturdum. Yemeye başladım. Bitirdikten sonra bahçeye çıktım. Ve biraz yürüdüm.
Sigara dumanı , yoksa o mu gelmişti ?
Nerdeydi , haydi takip et ...
Hızlıca yürüdüm ve köşeyi döndüm. O olmalı diye düşündüm. Hayır o değildi. Madem onu şimdi göremiyorum öyleyse ben de uyurum düşüncesiyle banka kuruldum. Uyumaya başladım.
Uyandım. Hava çok aydınlık değildi.
Üstümde yoğun bir sigara kokusu ve sıcaklık .
Yavaşça doğruldum başım çatlıyordu. Ve üstümde siyah deri ceket . Etrafıma bakındım.
Karşı bankta arkasını dönmüş sigarasını içiyordu.
Bu gerçek olamazdı o , onun burda ne işi vardı.
Hızlıca ayağa kalktım ve başım döndü.Olduğum yere yığıldım. Çok yorulmuştum. Ayakkabılarını yanımda görünce kalbimin ritmi hızlandı. İyi misin dedi sesi umursamaz geliyordu. Sırf sormak için sormuştu açıkçası. Cevap veremedim ayağa kalktım.
" Sen sen nasıl burdasın ? " gayet güzel kekelemiştim. Yüzü ciddi bir şekilde "Rue " dedi.
"Yoksa hayır , hayır Rue , Rue' ya bir şey mi oldu ? " gözlerim dolmuş 'hayır bir şeyi yok'
demesini bekliyordum. Fakat kafasını salladı.
"Gecenin 2'sinde hastaneden kaçmış beni aradılar telefonunu unutmuş ben de geldim ve seni buldum şimdi de gidiyorum. " Ağzım açık dinliyordum nasıl giderdi , gitmemesi gerekiyordu...

Sessiz Ölüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin