5

3 0 0
                                    


Bu adam oydu kavgayı görüp haber veren adam.Ben ona şaşkınca bakarken - ki odaya girdiğinden beri gözlerimi üstünden alamadım-bana dönüp...

-Teşekküre gerek yok. Neyse ki hanımefendi çok kibarmış ve beni kıramadı.Ona teşekkür etmen daha iyi olur diye düşünüyorum.

Diyerek kadına gülümsedi .Onun o yelloza gülümsemesiyle içimde ki ona karşı uyanmış olan merak duygusu tamamen bitti,öldü her ne dersek artık. Yani kısaca anında soğudum. İlginç bulduğum bu çocuk artık canımı sıkmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayarak sözünü bitiren Karan Bey'i bekletmeden...

-Zaten teşekkür falan etmeyecektim -kadına dönerek- ayrıca size gelirsek özür falan yok o şer... her neyse suratını dağıtmadığım için bu kibar  beye(!) -bir zamanlar dikkatimi çeken çocuğa dönerek ve üstüne basa basa- teşekkür etmelisin.

Kadın bağırmaya ,Karan denen çocuk onu sakinleştirmeye , Komiser bağırmaya başladı ve ben daha fazla dayanamayarak komiserden özür dileyip dışarı attım kendimi.Ne yapacağımı bilemedim yani yanımda hiç bir şeyim yoktu ne telefonum ne param aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Koştum.Hiç bir şey düşünmemeye çalışarak sadece koştum tüm yol boyunca tüm sahil boyunca. 

Koştum çünkü unutmaya ihtiyacım var yok edip ,yakıp yıkmaya, yalnızlık kokan kalabalıktan kaçıp kurtulmaya  ihtiyacım var.

             
         Benim sadece buna ihtiyacım var sadece her şeyi üstümden atmaya omuzlarımdaki galaksileri temizlemeye ve iyi olmaya ihtiyacım var yoksa....

            Sanırım yoksası yok. Yok işte...

Etrafıma baktığımda hava kararmıştı bir kaç insan vardı ıssız gibiydi ama değildi şu anda hiç bir yer benim içim kadar sessiz olamazdı.Düşündüm, düşündüm durdum . Saatler geçmişti hava canlılığını  kaybetmeye başlamıştı ve ben kafa çekme zamanı diyip sanki hayatımda içmişliğim varmış gibi yola koyuldum. Bi lüks restoranta girmiş bulundum.Hangi kafayla gittim bilmiyorum ama yanımda ne para ne cüzdan vardı...Tam dönmüş giderken içerden biri el sallayarak kim olduğunu belli etmeye çalışıyordu maalesef  hiç bir şey göremedim sonra o el sallayan silüet ayağa kalkarak bana doğru yürümeye başladı ve gözlerimin görme işlevini gerçekleştirebilecek sınırına girmiş bulundu ve bu beyin Sevgili Karancığım (!) olduğunu anladım.Arkamı döndüğümle uzaklaştığım bir oldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bi' Demli ÇayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin