Medyada; Bade'nin aldıkları ☺☺
Etrafıma baktığımda bir AVM'nin önündeydik. Buraya ne zaman gelmiştik? Ben en son yoldaki çocuğu hatırlıyorum. Gerisi yok. " neden buraya geldik?" " sen benim kıyafetlerimi beğenmiş olabilirsin ama ben eşyalarımı paylaşmayı sevmem" " ne yani bana kıyafet mi alacaz?" " evet" NE! BORA'YLA ALIŞVERİŞ Mİ YAPICAZ HEMDE BANA...Ne yapacağımı bilmiyorum. Bora'yla alışveriş nasıl olacak acaba? Arabadan indim ve Bora'nın inmesini bekledim. Bora arabadan indikten sonra beni beklemeden AVM'nin kapısına doğru ilerledi. Etrafıma bakındım bu AVM 'ye daha önce hiç geldiğimi hatırlamıyorum.
Neredeyiz acaba ? Bora benim gelmediğimi anlamış olacak ki durup arkasına döndü " boşuna etrafına bakma burayı tanımazsın ayrıca sana evde söylediklerimi sakın unutayım deme! " Dedi.
Düşüncelerimi nasıl bildi ki bu çocuk? " Tamam unutmam merak etme bir daha o odaya girmek gibi bir niyetim yok." " İyi o zaman yürü daha çok işimiz var" dedi ve kolumdan tutup beni AVM 'ye geçirdi.
Kapıdaki arama yerinden nasıl geçecek çok merak ediyorum. Sonuçta silahı var. Kapıdaki görevliye baş selamı verdi ve ilerlemeye başladı olacak şey değil ya nasıl aramazlar üstünü oysaki ben onu yakalarlar diyordum. " O kadar tanıyor musun? Neden aramadılar üstünü?" " Çok soru sorma Bade hemen üstüne bir şeyler alda gidelim "
" peki son bir şey soracağım " yanaklarını şişirip bana baktı " sor ve sus!" " Kendine nasıl bu kadar güveniyorsun? Babam polise haber vermiştir ve beni her yerde arıyorlardır. Beni böyle bir yere getirebilecek kadar aptal mısın sen?" Dedim hiç korkmadan nasıl olsa halka açık bir yerdeyiz bana bir şey yapamaz.
Hem babamı bir az olsun tanıyorsam ki tanıdığıma eminim . Bütün polis teşkilatını ayağa kaldırmış beni arıyorlardır. Aslında beni buraya getirmesi çok iyi oldu inşallah polisler beni bulur.
Bora gözlerinden ateş saçarak bana yaklaşmaya başladı o yaklaştıkça ben geriledim. Sonunda sırtım kapı girişinde ki kafe'nin camına deydi. Bora saçımı tuttu ve geriye doğru çekmeye başladı " sana iki şey söyleyeceğim 1 incisi; babanın bizi bulamayacağı ve aramayacağı bir yerdeyiz. 2 incisi; sakın bir daha bana aptal deme!!" Canım o kadar açıyordu ki gözlerim dolmaya başladı.
" Anladım mı Bade?" Başımı sallamaya çalıştım bu sefer daha çok çekti " anladın mı!?" " Evet anladım " dedim zorla " iyi şimdi düş önüme " dedi ve benden uzaklaştı. Elimi saç köklerime götürüp ovalamaya başladım dokundukça canım yanıyor. Bora'ya sinirli bir şekilde bakıp önden yürümeye başladım. Böylece anlamış oldum ki onun için etrafta birileri olup olmadığı önemli değil.
Bora kolumu tutarak beni bir mağazaya geçirdi. Mağaza renk cümbüşü içerisinde ışıl ışıl parlıyor. İçerisi çok kalabalık değil birkaç müşteri ve 5-6 tane mağaza görevlisi var. Genç yakışıklı bir görevli bizim içeriye girdiğimizi görünce yanımıza yaklaştı " hoş geldiniz efendim " dedi.
Bora'ya baktım etrafı izliyor görevliyi takmadığını açıkça belli ediyordu " hoş bulduk " dedim bende. Çocuk gülümsedi ve bana bakarak " nasıl bir şey bakmıştınız?" Dedi. " Biz bakarız" dedi Bora çocuğu dövecekmiş gibi bakarak.
Çocuk yutkundu, başını salladı ve uzaklaştı bizden. Tabi haklı çocuk Bora öyle bir bakıyor ki hemen oradan kaçmak istiyorsunuz. Bora beni beklemeden kıyafetlerin olduğu yere gitti. Biraz bakındı sonra eline birkaç kıyafet aldı ve bana doğru gelip " dene " dedi. Bir kıyafetlere birde Bora'ya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmaması Gereken (RÇ.)
Teen Fiction"Hayatında gördüğün en kötü rüyan gerçekleşse ne olurdu ?" Merak ediyorsan Bade'nin hayatına bi göz atsan iyi edersin. Bade Arslan; 17 yaşında, lise 3'e gidiyor. Ailesi herşeyi özelliklede babası... Bora Yiğit ; 18 yaşında, lise 3'e gidiyor. Ailesi...