7. bölüm

43 4 0
                                    

Multi: Beyza

Beraber Jinyoungların arabasına bindik. "Siz nerelisiniz hiç buralıya benzemiyorsun, Avrupadanmı geldiniz?" dedi Gongchan merakla. "Biz Türkiyeden geliyoruz" dedi Amine. "Aaa gerçektenmi?, Türkiyeyi çok severim kardeş ülkemiz."dedi gongchan içten gülümsemesiyle.

Koyu bir sohbet'den sonra büyük bir Alışveriş merkez'i gözüktü. "Geldik" dedi Jinyoung ve arabayı park etmek için Otopark'a sürdü. Araba'dan indik ve giriş'e doğru yürüdük.

Birden telefonum çaldı, telefonu elim'e alıp kim olduğuma bakacaktımki bakmaz olaydım. Bu İclal'di, Uçağa binmeden önce onu arayacağımı söylemiştim, ama unuttum. Kahretsin şimdi hiç susmaz. "Alo?" dedim tedirgince. "Kızım, hani beni arayacaktınız öldüm şurada meraktan."
"Canım biz şuan dışardayız, ev'de ararım seni tekrar." dedim girişe doğru yürürken. "Yaa, benlen konuşmak istemiyormusunuz? Habire ev'e gidince ararım diyorsun." dedi İclal üzgün bir ses tonuyla. "Aşk olsun kanka'cım hiç öyle birşey istermiyim ben, ev'e gidince kesinlikle ararım. "
"Pek'i öyle olsun" dedi ve kapattı. Derin bir 'ohh' çektim ve telefonu çantam'a koydum.

Bayağı büyüktü binâ. Amine sağ olsun bütün 1. katı gezdik, gerçekten çok yorucuydu. Daha şimdi'den ellerimiz doldu ya. Her kız gibi bizde alışveriş'i çok seviyoruz. Stres atmak için bire bir. "Ben acıktım!" dedim somurtarak, gerçekten çok yorulmuştum ayaklarımı hissetmez hale gelmiştim. "Bende acıktıım, hadi birşeyler yiyelim!" dedi gongchan. Hep beraber en üst kat'a çıktık hepimizin canı pizza çekmişti.
Bir masa'ya oturduk ve siparişlerimizi verdik.

Ben karışık pizza ve kola istemiştim Gongchan ve Jinyoung'da aynısını istedi, Amine'de ton balık'lı pizza sipariş etti. Pizzalarımızı beklerken kafam'ı menü'den kaldırdığımda Jinyoung'un beni izlediğini gördüm. Benim onu fark ettiğimi görünce hemen başka biryere baktı utanç'la. O'na her baktığımda kalp atışlarım hızlanıyor ve heyecanlanıyordum, nedenini bilmiyorum. Nihayet pizzalarımız hazırdı ve onları Jinyoung'la almaya gittik. Tepsileri masa'ya koyduk, herkes pizzasını alıp ye'di. Daha sonra ora'dan çıktık, Jinyoung gil bizi eve bıraktı. Teşekkür edip araba'dan indik.

Hızla kapıyı açtım ve oda'ma gidip üstüme rahat birşeyler giydim. Aşağı indim ve kendimi koltuğun üzerine attım, çok yorulmuştum. Daha sonra İclal aklıma geldi ve onu aradım, herşeyi anlatıp telefonu kapatmıştım biraz şaşırmıştı.

Kapı çaldığında koşarak açmaya gittim heralde yeni dadı'mızdı. Ve evet oydu, yanakları tombiş ,hafif toplu ve 1,60 boylarındaydı. Elini öptüğümde şaşırmıştı, bizim Türkiyede büyüklerin ellerini öptüğümüzü öğrendiğinde anlayışla karşıladı. O'na şimdiden kanım kaynadı. O'nu oturma odasına götürdük ve hep beraber oturduk. Amine mutfağa gitti ve çay'ları getirdi, bende mutfaktan bugün aldığımız mochi'leri getirdim. Beraber afiyet'le yedik.

"Sana teyze diyebilirmiyiz?" diye sordum. "Tabikide diyebilirsiniz nasıl isterseniz efendim."
"Bize efendim deme'ne gerek yok, kızım diyebilirsin." dedi Amine.

Çok uykumuz gelmişti Amineyle. Odama çıkıp ayıcıklı pyjama'mı giydim ve aşağı mutfağı su içmeye indim.

Teyze'nin elinde çöpü gördüğümde 'ben atarım' dedim ve ayakkabılarımı giyip 5, 10 metre uzaklıktaki çöp'e doğru yürüdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Teyze'nin elinde çöpü gördüğümde 'ben atarım' dedim ve ayakkabılarımı giyip 5, 10 metre uzaklıktaki çöp'e doğru yürüdüm. Tam çöp'ü atarken arkadan tanıdık bir ses "Beyza?" diye bağırdı merakla.

"Ben buraya Ağabeyimi bulmaya geldim"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin