Herkes kulübelerine yerleşmek için hareketlenirken ben olduğum yerde çakılıp kalmıştım.Tamam buraya gelmeden önce Justin’le kalma hayallerim vardı doğru ama bu Harry’i görene kadardı. O otobüsten aşağıya adımını attığından beri onunla kalacağıma emindim.Aklımdan Justin’in beni –gerçekten- seçebileceği geçmemişti. Ama yinede saçma bir sekilde Harry’nin beni seçeceğinden emindim işte. Aramızdaki saçma şey –ki ben kesinlikle saçma olduğunu düşünmüyorum o ayrı konu- aşk olmasa bile güçlü bir çekim olduğu biliyorsunuz ki çok açık ve bu şey beraber kalamasak bile iki hafta boyunca aynı ortamlarda kalacağız ve bu iki hafta bu şeyin ne olduğunu çözmeme yardımcı olacak diye düşünüyorum.
Beynimin içindeki kurnaz Candra planlar yapmaya başlamıştı bile.İlk başta her nekadar isyan etsemde Harry’le aynı ortamlarda olursak sonuçları iyi olmayabilirdi.Biliyorsunuz ki biz yalnız kalınca beynimizde değil aramızdaki şu benim saçmaladığım çekim şeysiyle hareket ediyoruz.En son yani bir ay önce mutfakta yalnız kaldığımızda işin sonu bir öpücük ve terk edilmiş bir Candra’yla bitmişti.Beraber aynı kulübenin içinde geçireceğimiz iki haftayı düşünebiliyormusunuz? Bence düşünmeyin.
‘’Candra hey! Yaşıyorsan artık gitsek diyorum.Herkes gitti neredeyse’’diye söylenen bir Justin olmasaydı muhtemelen kimseye görünmeden bizi getiren otobüsün şoförünün yanına gider ve beni geri götürmesi için yalvarabilirdim.Tabi ben yine düşüncelerim arasından Justin’in beni çekiştimesiyle ayrılmış oldum.Bir yandan yürüyor biryandan da beynimdeki kurnaz Candra’nın yaptığı planları dinlemeye mağruz kalıyordum.Tanrım! Şuan cidden kendi kendime konuşuyorum!
Kulübemize geldiğimide Justin kapıyı açtı ve beni belimden tutarak içeriye yönlendirdi.Kulübe geniş sayılırdı ama çokta büyük olduğunu söyleyemem.Oturma odasına benzeyen küçük odaya geçtik.Justin kendini koltuğa attı bense etrafı süzüyordum.
‘’Biraz ileride dağ evim var eğer burada rahat edemezsen orada kalmamız için öğretmenlerinle konuşabilirim?’’ dedi Justin.Ha? Efendim? Ne? Justinle beraber dağ evinden kalmak mı? Hmm eğer şu Harry ile şuan beraber kalan kız olsa hemen kabul edeceğine eminim.Am o şuan Harry’le beraber.
Harry.İle.Beraber.
Peki.Çok güzel.Kesinlikle kıskanmıyorum o kızı.Hah zaten neden kıskanac-Orda ben olmalıydım!!!!!
‘’Candra sen iyimisin?’’ diyen Justin benim bugün milyonuncu kez düşüncelerim arasından sıyrılmamı sağladı.Kafamı onaylar biçimde sallayarak cevapladım.
‘’Neden beni seçtin Justin?’’ diye içimi kemiren soruyu sordum.Tamam şuan karşımdaki kişi Justin Bieber olabilir ama ben onun üzerine atlayacak kadar çılgın bir Belieber değilim.Zaten şuan öyle bir durumda da değilim. Aklım şuan tamamen o kız ve Harry’nin aynı aynı ortamda bulunuyor olmasında.Ne yapıyorlar acaba şuan? Harry’e güveniyorum ama kıza güvenmiyorum klişesini boşversek?Çünkü biliyorsunuz ki Harry’nin çapkınlığı dünya çapında biliniyor.Sapık piç.
‘’Bilmiyorum’’ diye affalamış şekilde cevap verdi.’’Bilmiyorum ş-şey ben sadece s-seni tanıyorum ve sende sevinirsin s-sanmıştım.’’ Dedi kekeleyerek. Ne yani Justin Bieber kekeliyor? Hemde benim yüzümden? Ama niye kekeliyosun ki şimdi sen.Alınmış olabilirmi acaba?
‘’ Hey Justin saçmalama tabiyki sevindim.Sadece kafama başka bir şey takıldı.Tabiyki seninle kaldığım için çok mutluyum’’ Yalan! Bide yalana başladın Candra. Süper devam böyle Candra.Aferin sana bebeğim.
‘’Peki öyleyse dağ evi için ne düşünüyorsun?’’ diye tekrar sordu. Ne cavp vereceğim hakkında fikri olan varmı?Çünkü cidden ne diyeceğimi bilmiyorum da?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Made Of Love
FanfictionUmmadığım insanlarla ummadığım yerlerdeyim.Rüya mı hayal mi bilmiyorum.Tek bildiğim asla sonunun gelmesini istemediğim.O hayatımda tanıdığım en en kişi.O aradaki en sonunu getiremediğim övgülerle dolu.Kader ve şansın benden nefret ettiğini biliyordu...