Sabah uyandığımda vücudunun yarısı üzerimde olan bir kıvırcık bulmam normal mi? Tamam gece beraber uyuduk ama en son hatırladığıma göre yanyana yatıyorduk,ben altta o üzerimde değil.
Sabah sporu olarak üzerimdeki öküzü yana iktirme çabalarım uzun uğraşlardan sonra başarılı olmuş,Harry üzerimden yanıma düşmüş ama bu seferde belimden sıkıca kavrayarak beni kendine yapışık hale getirmişti.Bu sefer elinden kurtulma çabalarım sayesinde zor olsada ellerini gevşetip yataktan ayrılabilmiştim.
Hayatım boyunca yataktan kalkmak için bu kadar çabaladığımı hatırlamıyorum ben.Klübenin küçük,mutfak olduğunu tahmin ettiğim kısmına giderek yiyecek birşeyler hazırlamayı düşündüm.Ama sadece düşündüm yani.Banane o yapsın.Odaya geri döneceğim sırada kapısı açık olan odada kendi eşyalarımı görünce odaya girdim.Sanırım bu oda dün kıvırcığın kulübeden kovup Justin'in yanına gönderdiği kızın odasıydı.İyide benim kıyafetlerim ne zaman buraya geldi?Bugün Harry'le konuşacaklarım listeme bir madde daha ekleyerek giyecek birşeyler seçtikten sonra yatağın üzerine bırakıp banyoya gittim.Bu küçük kulübeye göre banyo gayet büyük ve güzeldi.Hatta benim evimdeki banyodan bile güzel.Güzel yani.Çok g- yeter.
Küvetin içine birkaç güzel kokulu duş jelini döktükten sonra suyu açıp dolmasını beklerken üzerimdekileri çıkarıp küçük kirli sepetinin içine koydum.Gidip kapıyı kilitledikten sonra,kendimi sıcak suyun içine bıraktım.Aslında kapı kitlemeyi hiç sevmem.Korktuğumdan değil yani sevmiyorum sadece.Peki tamam kapalı alan korkum var.Ama konumuz bu değil.Her ne kadar öyle olduğunu pek düşünmesemde lakabı sapık olan bir kıvırcıkla aynı kulübenin içindeyiz ve benimde bir önlem almamda sakınca yok değil mi?
Banyo keyfimden vazgeçmek zor olsada artık çıkmam gerektiğine karar verdim.Küvetin yanında asılı olan havlulardan birini alıp vucüduma sardıktan sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı düzelttim.Kapının kilidini açmadan önce birkez daha aynada kendime baktım.Hatta kendime öpücük bile attım.Saçmalamaya başladığımı farkettiğimde banyodan çıkmak için kapıyı açtım.
Keşke açmasaydım.Tam karşımda yarı çıplak bir kıvırcık ve karşısında sadece havluyla olan ıslak ben!Ne kadar harika öyle değilmi?Anayolda koştururken araba farı görmüş tavşan gibi gözlerimi kocaman açmış Harry'e bakarken onunda benden farkı yoktu.Ee sonuçta sonsuza kadar burda bu şekilde olmamızın imkansız olduğunu düşünürsek birinin bir yaşam belirtisi vermesi gerekiyor,ki sanırım o ben oluyorum çünkü hiç konuşacak gibi durmuyor.
''Günaydın şey ben giyinip geliyorum'' dedim ama önümden çekilmedi.
''Konuşmamız gerek'' diye ekledim ve geçmek için bir adım daha attım.Kendine gelmeye çalışır gibi bi hali vardı.Şuan ki hali bu şekilde karşılaşmış olmamızdan mı yoksa yeni uyanmış olduğundan mı anlamamış olsamda bu sersem hali cidden çok tatlı görünmesine sebep oluyor.
''Sanada günaydın,ıı şey ben yiyecek birşeyler hazırlamıştım.Seni çağırmak için gelmiştim yani tabi şey konuşabiliriz evet.Ben mutfaktayım öyleyse." şeklinde aptal bir konuşma yapmış olması kıkırdamama sebep oldu.Gitmek için hareketlendiğim sırada yerlerin ıslak olmasından ayrıca benim sakar yapımdan dolayıda olabilir bir kayma işlemi gerçekleştirdim.Ben gözlerimi kapatıp popomun yerle olan temasını korku içinde beklerken belimde hisettiğim büyük eller daha çok irkilmeme sebep oldu.
Harry beni tuttuğu için ona bir yandan minnet duyuyor diğer yanda romantik komedi klişelerindeki gibi olan durumumuzdan dolayı içimden ona küfrediyordum.
Aslında bu sadece size söylediğim kısım.İçimde konuşan Candra'yı dinlemelisiniz O çoktan belimde olan ellerinin heryerimde olduğunu hayal etmeye başlamıştı.Şu içimdeki Candra'dan nefret ettiğimi söylemişmiydim? Hatırlatın bi ara ağzına kürek sokacağım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Made Of Love
FanfictionUmmadığım insanlarla ummadığım yerlerdeyim.Rüya mı hayal mi bilmiyorum.Tek bildiğim asla sonunun gelmesini istemediğim.O hayatımda tanıdığım en en kişi.O aradaki en sonunu getiremediğim övgülerle dolu.Kader ve şansın benden nefret ettiğini biliyordu...