Yaptığımız gereksiz orman keşifinden sonra nihayet şua saçma ateş yakma olayına başlamıştık. Biri gereksiz biri saçma. Ah size olayları anlatmadım.Harry bana ''Seni seçecektim Candra'' dedikten sonra daha önce yaptığı gibi yine çekip gitti.Ama bu sefer kaçıp gidebileceği bir turnesi yok malesefki.Şimdi sadece Louis ateş yakmaya çalışırken oda sürekli bana bakıyor.En sonunda Louis'ın salak saçma dalları birbirine sürterek sanki profesyonel izciymiş gibi davranışlarına dayanamayacak kadar gergin olduğumu hisettiğim zaman sinirle yerimden kalktım ve Zayn'in yanına gidip ellerimi öne doğru uzattım.Önce anlamayan bakışlarıyla bana baktı,gerçi kimse anlamamıştı.Ona ters bir bakış attıktan sonra anlamış olacak ki gömleğinin cebindeki çakmağı elime koydu.Ben yine aynı sinirle Lou'nun yanına ilerleyip onu ittirdikten sonra dal parçalarını yakmaya başladım.Küçük dal parçaları büyük dallarla birleştiğinde sonunda zafer kazanmış gibi gülümseyerek yerime göndüğümde hepsi bana dönmüş sırıtıyordu.Bende karşılık olarak ''Kesin şunu''diye mırıldanarak çakmağı Zayn'in kafasına fırlattım.Evet buda içimdeki asi Candra.İçimde sayamayacağım kadar Candra var ve bütün hepsi Harry'nin o yeşil gözlerini söküp yerine o kıvırcık saçlarını sokmaya odaklı.Sanırım konuşan psiikkopat Candra'ydı.Neyse boşverebilirmiyiz?
Yaktığım dal parçaları iyice yanarak büyük bir alev haline gelirken bizde ateşin etrafında daire kuracak şekilde oturduk.Bir yanımda Clara diğer yanımda Justin vardı yine.Olanları yine Clara'ya anlatmıştım ama bu sefer Justin'e anlatmadım çünkü beni seçtiği için suçlu hissetmesini istemiyorum.Gerçi öyle hissedermi onuda bilmiyorum ama ne biliyim işte.Neyse tamam sustum.
Etrafta bir sessizlik vardı.Kimseden ses çıkmıyordu ama sessizliği bozmayada hiç niyetim yoktu.Bir saattir karşıda sürekli rahatsız şekilde kıpırdanıp duran Louis'le gözgöze geldik.Kendini konuşmamak için zor tutuyordu.Gözlerimiz hala birbirindeyken aniden aynı anda sesli şekilde kahkahalarla gülmeye başladık.Clara'da bakışlarımızı gördükten sonra gülmeye başlayınca ormanı kahkalarımızla inlettik diyeilirim.Sebepsizce gülüyordum ta ki onunla tekrar göz göze gelene kadar. Hayır sadece beni orda yalnız bırakıp gitmesi değildi olay.Bir ay önce yaptığı gibi bir kapıyı açmış sonrada tüm kapılarını tekrar kapatmıştı. Onu anlayamıyorum.Ne yapmak istediğini çözemiyorum.Üzerimdeki battaniyeyi arkama serip üzerine yattım.Genelde canım sıkıldığı zaman evdeki çatıya çıkıp yıldızları izlerdim.Saçma biliyorum ama herzaman rahatlamamı sağlıyorlar.Birinin daha benim gibi uzandığını hisettiğimde kafamı kaldırıp baktım.Harry'de aynı benim gibi uzanıp gökyüzündeki yıldızları izliyordu.Yerime tekrar döndüğümde yalnız olmadığımı kafamın yanında bir tane daha olduğunu farkedince Justin'e gülümsedim.Oda bana aynı şekilde karşılık verdikten sonra kafamı tekrar yıldızlara çevirdim.Ama Justin'in gözlerinin hala üzerimde olduğunu farkedebiliyordum.Birsüre sonra gerçekten yorulduğumu ve uykumun geldiğini hisettiğimde gözlerimi kaptmış tam dalıyordum ki bu sefer Justin'in koluma dokunmasıyla kapanan gözlerimi geri açıp ona baktım.Gülümseyerek kouşmaya başladı.
''Uykun geldiyse gidelim?''diye sorunca hafifçe kafamı salladım ama kalcak kadar gücü kendimde bulamayınca tekrar gözlerimi kapattım.Havalandığımı hisettiğimde gözlerim korkula açıldı ve Justin'in kucağında olduğumu anca farkedebildim.Ben düşmemek için kollarımı boynuna doladığımda gözlerim kapanmadan önce görebildiğim tek şey Justin'in omzunun arkasından bana doğru bakan sinirli yeşil gözlerdi.
Yumuşak bir zemine bırakıldığımda Justin'in beni yatağıma yatırdığını anladım.Hah yine çok zekiyim. ''Candra üzerini değiştirebilcekmisin?'' dediğinde kafamı iki yana salladım. Şuan tek istediğim biran önce uyuyabilmek için beni yalnız bırakmasıydı.Tamam o Justin Bieber olabilir ama benimde uykum var yani. Justin'in ayakkabılarımı çıkardığını hisettiğim sırada külubemizin kapısı şiddetle çalınmaya başlandı.Bende yarı uykulu halimle korkudan sıçradım doğal olarak.Justin'le kapının bu şekilde çalınmasından dolayı küfürler ederek kapıya doğru ilerlemeye başlayınca bende sırtımı yatağın başlığına dayayarak kimin geldiğini öğrenmeye çalıştım. Justin kapıyı açtıktan sonra kapıyı kırmaya çalışan gerizekalının kim olduğu belli oldu.Kapım kapalı olduğu için göremesemde boğuk sesinden tanımıştım.
Tam olarak ne konuştuklarını anlayamıyordum ama sesinden cidden sinirli olduğu anlaşılıyordu.Odama doğru geldiğini tahmin ettiğim ayak seslerini duyunca yaslandığım yerden kayarak uyuma numarası yapmaya karar verdim.Neden yaptığım hakkında hiçbir fikrim olmamasına rağmen içimden bir ses yapmamı söyleyince bende uygulamaya karar verdim.Gözlerimi sıkıca kapattığım sırada kapı açıldı.Gelen kişinin Justin olmasını isterken biri yatakla olan bağlantımı beni kucağına alarak kestiğinde parfüm kokusundan bunun Justin olmadığını anlamıştım.Hala uyuyor numarası yaptığım için beni nereye götürdüğü konusunda çemkirme şansımıda kaybetmiş oluyorum.Ama fırsattan istifade kafamı göğsüne koyarak kokusunu içime çektim.
Kulübeden dışarı çıktığımızı hafif esen rüzgardan anlamıştım.Rüzgar tenime çarpınca üşüdüğümü anlamış olacakki beni kendine daha çok bastırdı.Zaten yarı uyanık olan bedenim onun parfüm kokusuyla daha çok uyuşuyordu.Yine tam dalacağım sırada başka bir kulübenin önünde durdu ve kapının açılması için tekmeledi.Sinirli olduğunu anlamak çok zor değildi.Kapı açıldığında şu salak fantazileri olduğunu düşündüğüm kızın şaşkın olduğunu belirten seslerini duydum.Immm neydi adı.Harry'le kalan sürt-Lauren.
Benim neden Harry'nin kucağında olduğum,neden burada olduğum hakkında birsürü salak salak konuşma yaptı.Harry hiçbirine cevap vermeden beni kendi odası olduğunu tahmin ettiğim odadaki yatağa bıraktı.Daha sonra kız odaya dalınca tekrar yerimden sıçramama sebep oldu.Ama hala gözlerimi açmakta direniyorum.Büyük başarı ha? ''Bu kızın ne işi var bizim kulübemizde Harry?!'' diye çemkirince istemsiz olarak tekrar sıçramış ve gözlerimi aralamak zorunda kalmıştım.Harry bunu farketmemiş olacak ki kıza dönüp hemen eşyalarını toplayıp gitmesini söyledi.Kız tekrar çemkirmeye başlayacağı sırada Harry onun konuşmasına izin vermeden, ''Justin'in yanına'' deyince kız hemen odadan çıktı.Sevinç seslerini duyabiliyordum.Harry kız odadan çıktıktan sonra gözlerini bana çevirdiğinde gülümseyerek konuşmaya başladı. ''Uyandırdığım için özür dilerim.Uyumaya devam edebilirsin'' deyince şaşırmıştım.Ben daha çok neden burda olduğum hakkında açıklama yapmasını bekliyordum.Tabi o bi açıklamada bulunmayınca bende yattığım yerden doğrularak konuşmaya başladım.
''Ben neden burdayım?''
Farkettiyseniz bölümleri en erken şekilde yüklemeye çalışıyorum.Söylemek istemiyordum aslında okuyorsunuz ama ne yorum yapıp düşüncelerinizi belirtiyorsunuz ne de vote'liyorsunuz.Eğer yorumlarınız ve vote bukadar düşük olmaya devam ederse bölümler daha gelecek.En azından iyi yada kötü yorum yaparak düşüncelerinizi belirtmenizi istiyorum.Neyse çok ciddi bir konuşma oldu hepinizi öpüyoruuum :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Made Of Love
FanfictionUmmadığım insanlarla ummadığım yerlerdeyim.Rüya mı hayal mi bilmiyorum.Tek bildiğim asla sonunun gelmesini istemediğim.O hayatımda tanıdığım en en kişi.O aradaki en sonunu getiremediğim övgülerle dolu.Kader ve şansın benden nefret ettiğini biliyordu...