Söylediği şeyden hiçbir şey anlamamıştım.NE YANİ BEN KENDİMİ KORUYAMIYOR MUYDUM?BU MUDUR YANİ?
"Merhaba,ben Hande." Bana seslenen siyah saçlı sevimli kıza baktım.Cidden çok cana yakın duruyordu.
"Merhaba.Eylül ben de." Birlikte el sıkıştıktan sonra numaralarımızı felan aldık.Buraklar dışında pek çevrem yoktu.
"Oooo Barış,kardeşim n'aber?" Burak'ın el sıkıştığı oğlana baktığımda... ıyğh hiç tipi yokmuş(çarpıldı).
"Eylül,bu Barış.Çocukluk arkadaşım.Aynı zamanda komşumuz olur kendisi." Uzattığı elini sıktım.Sıcacık eli vardı artık n'apıyorsa sıcak tutmak için.
"Memnun oldum."
"Ben de." Dedim sahte bir gülümsemeyle.Az sonra da hoca içeriye girmişti zaten.Offff ya bu hocayı nasıl mezun etmişler anlamadım ki...
********
"Kız bu Barış.."
"Bad Boy felan herhalde anlamadım ki.Ama tipi bunu söylüyor."
"No önyargı Hande."
"Eylül arkadaşımızı alkışlıyoruz bu güzel ingilizcesi için(!)." Göz devirdim.
"Teşekkür ederim canım"
"Hadi neyse bırakın çeneyi hoca kızacak şimdi"
Okuldan sonra ablamın yanına gittim. Bi kafeteryaya gittik ben bi milkshake aldım ablam kahve aldı. Eve geldiğimde çok yorgundum Derya'yı aradım ve bende kaldı film falan izledik
#sabahleyin. Okula gitmek istemiyordum ve gitmemekte kararlıydım üstüme pembe beyaz t-shirt'ümü altıma track pantolonumu ve beyaz snickers'larımı giydim ve dışarıya çıktım Derya'yı çağırdım ve biraz dedikodu yaptık ve sinemaya gittik bizans oyunları hakkında bir film izledik
Bu bölüm biraz kısa oldu ama vote lerinizle 10. Bölüm uzun olur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞTİM BEN!
Literatura FemininaSiz hiç üzgün olduğunuzu belli etmemek için espri yaptınız mı? Ağlarken 'Ay gülmekten gözümden yaş geldi' dediniz mi? Demediniz,diyemezsiniz.. İşte tam da bu yüzden beni anlayamazsınız.. Ben de beni anlamanız için değiştim,anlayabilmeniz için..