Multi ; Miraç Rüzgar Çınarlı
Çocuğa son sözümü söyledikten sonra Erisle beraber kantine indik . Ben kantincinin yanına giderken Eris anlamaya çalışır gibi bakıyordu .
" Nee ? Çikolata alacağım . "
" Sen geç ben alırım . "
" Hayır ben alırım . " deyip kantincinin yanına gidip 5 tane karam aldım . 2 ' sini Eris ' e uzattım . İlk başta almak istemedi ama zorla eline verip duvar tarafındaki masalardan birine doğru ilerledim .
Henüz 2 adım bile atamadan kolumda bir el hissettim . Kolumdaki ele bakarak arkamı dönerken Eris ' in bakışlarıyla karşılaştım . Ah ! Bu çocukta fazla oluyordu ama .
" Yine ne var ? " Bana ters ters bakarken cevap vermeyip kalabalık bir grubun olduğu masaya doğru çekiştirdi beni .
Masanın önüne geldiğimizde hala anlamaya çalışıyordum . Ne yapmaya çalışıyor bu çocuk Allah aşkına ?
" Arkadaşlar bildiğiniz gibi bu Alse . Geçen kavgadan sonra biri yardım etti demiştim ya ? O kişi Alseydi . "
Gruptan şaşkınlık nidaları dökülürken bi yandan da kantindeki bazı kişilerin dikkatini çekmiştik .
Ben hala neden burada olduğumu anlamaya çalıştığım sırada gruptan bir kız elini uzattı .
" Ben Irmak . Memnun oldum . " diyip gülümsedi .
İnsanların içerisinde olmayı pek sevmezdim . Hele ki temas olursa ve benimle tanışmak isterlerse . Ama bir seferlikten bir şey olmaz diyerek elimi uzattım ve selamlaştık .
Onun ardından sarışın olan kız elini uzattı .
" Güneş . Memnun oldum . " Onunla da selamlaşırken gülümseme gereği duymadım .
" Barış . " Esmer çocukla da selamlaştıktan sonra sıkılmaya başlamıştım bile .
" Ali . " Kumral çocukla da selamlaştım fakat bunda bir gariplik vardı . Bir yerde görmüştüm sanki ama hadi hayırlısı .
Soğuk bakışlı , tanışmak istemeyen bir hali olan çocuk Eris ' in uyarısıyla elini uzattı .
" Sergen . " Onunla selamlaşmak istemiyordum ama ayıp olmasın diye ona da elimi uzattım .
Ayakta durmaktan ayaklarım ağırmaya başlamıştı ama sesimi çıkarmadım . Barış kalkıp sandalyesini oturmam için gösterince hiç itiraz etmeden oturdum .
Sağ tarafımda Irmak sol tarafımda ise Sergen denilen çocuk vardı .
Hiçbirini umursamıyordum tek istediğim başımı masaya dayayıp gözlerimi kapatmaktı ama ne mümkün .
" Ailenle mi yaşıyorsun ? " Irmağın sorusu üzerine sağıma doğru döndüm .
" Hayır . " Buz gibi sesimle konuşmak istemediğimi anlamasını umuyordum ama hiç öyle bir niyeti varmış gibi durmuyordu .
İşte bu yüzden sevmiyordum insanları . Hakları olmayan şeylere karışıyor ve her şeyi merak ediyorlardı .
Başka soru sormamış olmasına sevinirken bir soru daha geldi .
" Tek başına yaşamak zor olmuyor mu ? " Bu seferki soru Barıştan geldi .
Yine " Hayır " cevabını verirken Barış anladığını belirten mırıltılar çıkardı .
Aradan 10 dakika geçmiş bense bayağı sıkılmıştım . Sorular üstüste geliyordu ve ben soru sormaya da cevaplamaya da meraklı biri değildim .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYDAKİ GİZLER
JugendliteraturSevgiden mahrum kalanların ruhlarında çok yara olur ve bu yaralar asla kapanmazlar. Hep bi yanın eksik kalır. Görüyordum, yaralarımı sarmaya çalıştığını. Ama ona anlatamıyordum ; bendeki yaralar çoktu, kapatmakla bitmezdi. İçimdeki minik Uzayın ka...