5. BÖLÜM

8K 179 5
                                    

Ayça pardon diyip gidecekken, Ayça'nın kolundan tutup çekti. Ayça durdu. Ve zaten baştaki siniriyle kendini geriye çekti:
-Efendim hocam?!
-Senin bu halin ne böyle?
-Birşey yok hocam.
-Bizim okulumuzda yeni gelen öğrenciler mutludur. Ayrıca koluma çarptınız hanımefendi.
-Özür dilerim hocam. Şimdi izin verirseniz gidicem.
-İzin vermiyorum Ayça.
-O zaman bende gidiyorum. Ayça hızla lavaboya doğru koştu.Arda hoca lavabonun kapısına doğru gitti. Sınıflar çoktan derse girmişti ve kendisininde derse gitmesi lazımdı. Hemen boş dersi olan Kamil hocayı yani resim öğretmenini aradı. Kendisinden bu dersine girmesini rica etti. O da kabul edince Arda hoca Ayça'ya yöneldi:
-Ayça çıkar mısın lütfen?
-...
-Ayça sen çıkmazsan ben de akşama kadar beklerim burda. Ayça böyle bir şeyin mümkün olamayacağını biliyordu, ama açmazsa da gitmeyecek gibi duruyordu. Bu yüzden derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Arda hoca sakince Ayça'ya doğru döndü:
-Bak Ayça. Şuan kötü birşey olmuş ve bu da seni pek etkilemiş. İstersen anlat bana. Ben buradayım. Ama baştan söyleyeyim. Ben birisinin ağlamasına dayanamam ve bende ağlarım. O yüzden önce gözyaşlarını sil. Arda hoca Ayça'nın yüzünü iki avucu arasına alarak sade bir tebessüm etti. Ayça'nın göz yaşlarını sildi.
-Sanırım biraz daha iyisin. İstersen bana anlatabilirsin. Ayça olan biten ne varsa hepsini anlattı.
-Bak Ayça. Bu tür olaylar yaşınız itibari ile olağan bir şey. Sonuç olarak sen en iyisini yapmışsın. Hem emin ol bu aramızda kalacak. Bana güvenebilirsin. Birde sizin benim kolumla bir derdiniz var herhalde hanımefendi. Bir tutuyorsunuz bir çarpıyorsunuz. Arda hocanın bu lafından sonra ikisi de güldü. Biraz sonra zil çaldı. Arda hoca ve Ayça toparlandı. Beraber kantine gittiler. Arda hoca ile simit ve meyve suyu alıp, bir masaya geçtiler. Sohbet ederlerken içeri zili çaldı. Ayça gilin dersi Arda hocayaydı. Sınıfa önden Ayça geldi. Ardından da Arda hoca. Serkan Ayça'ya hüzünle baktı. Ancak Ayça sert bir şekilde kafasını çevirdi. Selin anlamış olacakki Ayça'ya:
-Ne oldu? İyi misin?
-Hıhı. Evet iyiyim. Neyse derse dönelim Selin.
Selin tamam desede anladı. İçinden" Var bunlarda bir hal" diye geçirdi... Nihayetinde zil çalmıştı. Arda hoca Ayça'yı yanına çağırdı:
-Biraz daha iyi misin?
-Evet hocam saolun.
-Sevindim o zaman, hadi sana iyi dersler. Bir sıkıntı olursa yanıma gel.
-Tamam hocam. Gelirim. Size de iyi dersler.
Ayça bir sonraki ders için hazırlandı. Zil çaldı. Dersler ilerledikçe ilerledi...
                                                          ⭐️⭐️⭐️
-Tamam Selin gelebilirsin.
-Tamam tatlım. O zaman yarın sizdeyim.
-Görüşürüz.
-Görüşürüz.
-Ayça hadi yemek hazır.
-Geliyorum anne.
Ayça yemeğini yedi. Annesiyle beraber sofrayı topladı. Zümrüt hanım kızında bir haller olduğunu biliyordu. Selami bey uyuduktan sonra Zümrüt hanım yatağından kalkıp Ayça'nın yanına geldi. Zümrüt hanım Ayça ile anne kız ilişkisinden çok dost gibilerdi.Odanın kapısını tıklattı:
-Kızım gelebilir miyim?
-Gel anne bir şey mi oldu?
-Bana birşey olmadı ama sana olmuş, anlat bakalım. Ayça asla annesinden birşey saklamazdı:
-Aslında evet annecim. Oldu bazı şeyler....
-Peki bu Serkan ve senin olayından korkmalı mıyım?
-Hayır annecim. Dedim ya ben ve Arda hoca hallettik olayı. Sen telaşlanma. Bu arada yarın Selin bize gelebilir mi?
-Neden olmasın kızım. Neyse hadi yat uyu. Yarın okulun var. Zümrüt hanım odadan çıktı. Yatağında hep olanları düşündü...
-Off, geç kalıcam.
-Hadi Ayça hadi. Ayça hızla aşağıya indi. Neyse ki servis gelmemişti...

ÖĞRETMENİMLE GARİP İLİŞKİM (GARİP İLİŞKİ SERİSİ 1) ---DÜZENLENİYOR!---Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin