İçimden bir ses, bu mektubun beni üzeceğini söylese de içimdeki merak duygusu buna engel oldu. Zarfı elime aldığımda üzerinde sadece "Defne Topal'a" yazıyordu.
Yavaşça açtım. İçinden birbirine zımbalanmış birkaç fotoğraf ve bir not çıktı. Notu açtım. Üzerinde, "Özledin mi beni sevgilim? Merak etme, sana yaptıklarının bedelini ödeteceğim..." yazıyordu.
Fotoğrafın birinde üzerinde fare olduğundan anladığım fare zehri, yangın, el, deniz, bıçak ve iğne resimleri vardı.
Olamaz! B-Bu kişi benim eski sevgilim Buğra idi.. Olamaz, o beni hâlâ unutmamış mıydı?
(FLASHBACK, Defne'den)
(3 yıl Önce)Sabah, gelen mesaj ile hafif uykumdan uyanmıştım. Yurttakiler kahvaltıya inmişti. Gelen mesaj tabiki Buğra'dandı. Sevinçle açtım. Mesajda "Bugün nereye geleceğini biliyorsundur umarım :)" yazıyordu. Bugün cumartesi idi ve bizim buluşma günümüzdü.
Hemen giyinip, buluşma noktamıza yani 3-4 sokak ötedeki cafeye gittim. Çoktan oradaydı. Yanına oturdum.
"Fazla bekletmedim umarım?"
"Aman hanımefendi, ne bekletmesi, biz prensesleri her zaman bekleriz"
"Teşekkür ederim beyefendi"
"Buyrunuz."
Koltuğa oturdum. Hava güneşliydi. Ama sanki bugün farklı birşey vardı. Akışına bırakmaya karar verdim.
"Ne içersin?"
"Bi çilekli smoothie alırım. Alıştırdın nasılsa"
Siparişi verdi. İçeceklerimizi içtikten sonra evine davet etti. Evine vardık.
"Sevgiline yemek hazırlamaya ne dersin?"
"Olur. Ne isterdin?"
"Bi soslu makarnanı alırım mesela."
"Seve seve."
Yemeği hazırlamıştım. Sofrada oturuyorduk. Ta ki o isim gelene kadar..
Açık olan bahçe kapısından içeri elinde silahla Buğra'nın kardeşi gelmişti. O, benden hoşlanıyordu. Ne var ki bende? Ama psikolojik sorunları da vardı. Ben de Buğra'yı seviyordum o zamanlar.
Silahı benim üzerime doğrulttu.
Buğra: Selim, yapma!
Beynimde baskılar oluşmaya başladı. Ölüm tehlikesini bedenimde hissediyordum. Korkunç bir histi.
Selim: Defne! Ya benim olacaksın, ya da toprağın dibindeki mezarın!
Dilim kenetlenmişti. Söylecek tek cümlem olmuştu.
Defne: S-Selim yapma!
Dememle beni kolumdan tutup yanına aldı. Kalp atışlarım hızlanıyordu git gide..
Buğra: Seliimm!! Bırak onu! Bak kardeşim, birbirimizden başka kimimiz var bizim? Ne yapacağız? Ben bir kardeşimi daha kaybetmek istemiyorum. Lütfen bırak o silahı!
Akışına bırakacaktım. Öleceğimi biliyordum. Gözlerimi sıkıca kapattım.
Derken 2 el silah sesi duydum. Gözlerimi açtığımda, Selim'in yere yığılmış olduğunu, Buğra'nın da kolundan sıyrılmış bir şekilde kolunu tuttuğunu gördüm. Gördüklerimle çığlığı bastım. Selim ölmüştü..
![](https://img.wattpad.com/cover/64327646-288-k568844.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL YETİM
FanfictionKendi kaderinizi yazmak mı, yoksa yazılan kadere göre oynamak mı? Defne ve Ömer'in yepyeni maceraları sizi bekliyor!! -İyi okumalar.