KIZIL YETİM

20. Bölüm - GİZLİ AŞK

(KARAKTER EKLEMESİ: MİNE= Ebru Aykaç KEREM= Murat Başoğlu)

(YAZARDAN MİNİ GÖRÜNÜMLÜ NOT: bölümün ilerisinde ve multide gördüğünüz gibi Devlet Bahçeli'den bahsettiğim doğrudur. SELAM DEVLET PAPAAAĞĞ))

(2 gün sonra) 

(Defneden)

Defne: Daha iyisin değil mi?

Sinan: İyiyim, çok şükür. Rahatladım.

Ömer: Kardeşim tamam takma, fazla ciddi bir şey yok.

Winx Club kızları gibi olaydan olaya koşuyoruz. Görevimiz; ben de bilmiyorum. Her gün yeni bir olay yaşıyoruz. AMA BEN BLOOMUM. SAHTE İKİZİM BENİMMMMMMMMMMM.

 Acaba sırada trix ile karşılaşıp level mi atlıyıcaz? Allah yolumuzu açık etsin. Ay dur imana geldim. 

Defne: Ee yukarı çıkalım mı? Mine Teyzeyle Kerem Abiye bakarız. Hastane kantininde, daraldım ya.

Sinan: Tamam geçelim.

Ay ben size olayı anlatmadım. Fazla ciddi bir şey yok. Sinan'ın annesi yani Mine Teyze ve babası Kerem Abi, arabada giderken alkollü bir sürücü 120 ile gidiyomuş, birden yan virajdan çıkıp Mine teyzeyle Kerem abinin arabasına çarpmış. Onlar da iki virajın ortasındaki kaldırıma çarpmışlar. iki araba da olmuş hurda. Mine Teyze kolunu kırmış, Kerem Abinin kaşının üstü patlamış ve ayağı incilmiş. Ay iyi ki kötü bir şey olmadı. Şükürler olsuuuuuuuuuğn! 

(ODA, Ömer'den)

Ciddi bir şey olsaydı Sinan yıkılırdı. Allah korumuş da, topluca imana geldik ya sjhxşçxş.

Ömer: Ee Mine Teyze iyisiniz değil mi? Bir şeye ihtiyacınız varsa ben burdayım, çekinmeyin lütfen.

Mine: Teşekkürler Ömerciğim, iyiyim çok şükür. Siz de çok yoruldunuz bizim yanımızda. Sağolun çocuklar.

Ömer: Lafı olmaz, ne demek. Her zaman. Siz de iyisiniz değil mi Kerem Abi?

Kerem: İyiyim Ömer oğlum, sağol. 2 gündür buradasınız siz de. Çok yoruldunuz. Gidin dinlenin, akşam taburcu oluyoruz zaten. Gerçi neden hala buradaysak!

Defne: Ne demek Kerem Abi, biz de gidelim o zaman. Sinanla yalnız bırakalım sizi. Tekrar iyi istirahatler. 

(Ertesi gün,ev, Defneden)

Bugün Neriman hanımlar geliyor. Ayyy yarın da Ömer eve gidiyor. Ne çabuk geçti 2 hafta? Püfff.

Ömer: Defne, müsait misin?

Defne: Tabi, gir.

(Ömer odaya girer. YAZARDAN NOT: lütfen fesat olmayınız, tşk.)

Ömer: Sevgilim, bir şey sorucam.

Defne: Tabi, sor canım.

Ömer: İlişkimizi yengemlere açıklayacak mıyız? 

Defne: Imm, bilmem. Daha önce hiç bu yönden düşünmemiştim.

Çünkü bn.

Ömer: İstemezsen bir süre saklayabiliriz. Yani bir nevi gizli aşk. Yani sen nasıl rahat edeceksen.

Defne: Fena değilmiş bu fikir, düşünürüm ben bunu. Olur gibi. Ee yemekler falan da hazır. Gelirler dimi birazdan?

Ömer: Gelirler. Gel o zaman sofrayı kuralım. Son bir kez beraber vakit geçirmiş oluruz, bu evde.