18. Bölüm - KIZIL CADI

737 59 33
                                    

(Defne'den)

Koray Bey (işime ne zaman gelirse bey diyorum canım bn) yere yığıldı. Anaa, sanırsın 101982192919188290110.9'luk deprem oldu. Allahtan adamın kafası yumuşak zemine düştü. Yoksa o kafanın içinde az bulunan şeyi de öldürücektik.

Tabi durun, biz şuan hala şok durumundayız. Deryalar, Yasemin Cadalozu, vesaire vesaire

Derya: Oha! Korayy beyy!

Ömer:Koraay!

Yasemin: Koraay! Noluyor burda?

Defne: Koray Beeeeeeeey!

Arkadan sesler geliyordu.

Derken Koray aniden kalktı. Omg!

Koray: Ayy ne var kız! Bi ağız tadıyla bayılttırmıyosunuz. Çirkinleeeer! Pisleeer! İnşallah en sevdiğiniz yemeği sipariş ederken sipariş ettiğiniz yemeğin fiyatı çok pahalı gelir de alamazsınız. Fakirler! Ihh! İnşallah diyet yapıcam diye 100 kilo alırsınız da bu şirkete sığmazsınız! İnşallah çatalla yemek yerken çatalı yemeğe batırırsınız da çatalda bir şey olmadığını fark etmeyip boş çatalı ağzınıza sokarsınız! İnşallah eve geç geldiğiniz bir zaman size ayrılan yemeği başkası yer de aç kalırsınız! İnşallah dışardan yemek sipariş edeceğiniz zaman restaurant kapanır.  İnşallah yemeğe giderken ayak parmağınız sehpaya takılır! İnşallah düğünüzde elektrikler kesilir. Piiss çirkefleer! Ne güzel bayılıyordum şurda! Allah'ım ne büyük acılar bunlaar!

Öh! Adamın içinden ne çıktı be! Bismillah! Herkes gözlerini açmış bu deliye bakıyordu.

Arkadan oha, yuh, çüş gibimsi sesler geliyordu.

Ömer: Oha Koray! Bi nefes al be. Bi sus! Bayılman bile dert lan!

Defne: Wöah!

O neydi lan? Kükredim resmen döswjdöfejwjjd

Derya: Koray bey gelin bence biz bi lavaboya gidelim, yüzünüzü yıkayın. İyi misiniz?

Sözde iyilik meleği olucak. Slk. Kndime slk ddm blyrm tşk.

Defne: Bence hastaneye götürelim. Ne olur ne olmaz.

Defne: Kendi kendime mi konuşuyorum ben?

Defne: Alooo! Ömer hadi biz hastaneye gidelim. Herkes işinin başına artık, kısa süreli deprem rahatsızlığından dolayı hepinizden özür dileriz.

Bilerek didim, Koray bey kesçek beni.

Koray: Kıııızzz! Sen bana mı laf attın!? Kız yolarım seniii! Pis çirkin! Kızıl çiyan! İnşallah ıslak banyoya kuru çorapla girersin! İnşallah en sevdiğin elbise sana birden küçülür de kilo aldım diye hüngür hüngür ağlar, ordan depresyona girer 50 kilo birden alırsın da şu kapıdan içeri sığmazsın! Kızıl cadı!

Dayanamıycam.

Defne: Eeh! Yeter be! İyiliğinizi düşünüyorum ben. Götürmüyorum hastaneye mastaneye! Kal geber burda! Ay dur geberme, kus! Miden bozulsun! Fare zehri yedin be adam, hala nasıl sağ kalabiliyorsun? Hayır, anlamadım, bana fare zehri geldi de sana alkol mü koydular, ne bu kafa? Yedikçe deliriyor.

Koray: (gözlerini kısarak bakar) Iyyy, pis kızıl cadı! Sus! Senin ağzını yırtarım, sana mı kaldık be! Sinoşçuğum götürür beni. Sinooooooooşşşş! (Odadan çıkar.)

Valla bu adamdan fotoğrafçı değil de avukat olsaymış, işinde mastır yapmıştı. S*ktir git ne halin varsa gör!

Ömer: Defne, sakin canım. Tamam gel otur şöyle bakma sen o salağa.

KIZIL YETİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin