Bölüm 28

44.4K 1.9K 673
                                    

İyi okumalar!

Şarkı- Foals- Late Night(Solomun Remix)

"Kaç gibi özlersin?"

-Ah Muhsin Ünlü


Özet

Tam çıkarken Poyraz koştu ve kolumdan yakaladı. Beni geri çevirdiğinde laptopun ekranına bakmamak için kendimi zor tuttum. Bakamazdım, her iki türlü de sonuç berbattı. Her türlü yenileceğim bir oyuna girmiştim ve mağlubiyet ellerimin içindeydi.

"Özür diler-" sözünü bitirmesine izin vermeden kolumu sertçe ellerinden çektim. Kin kusan gözlerimi üzerinde sabitledim.

"Siktir git piç herif." dedim. Öyle bir sinirle söylemiştim ki, ben bile kendimden korkmuştum.

"Hakkım yoktu-" dedi ama sözünü bana doğru yaklaşan vücudunu ittirerek kestim.

Tam arkamı dönüp gidecekken parlak ekrandan grafiği gördüm. Boynumdan aşağıya soğuk su dökülmüştü sanki, kalbim öyle sıkışmıştı ki bir duygunun böylesine acıtması sağlıklı gelmemişti. Yoluma devam ettim ama her an bayılacakmışım gibi hissediyordum.

Kesik kesik çıkan nefeslerim arasından bunu sindirmeye çalıştım. Bunu yaşadığımı hala beynim inkar ediyordu. Olamazdı, böyle olmamalıydı diye düşündüm içimden. Grafik aklımda yerini edinirken, anlamı kalbime kazınıyordu.

Bir kez daha ben anlamıştım, ilk kez de o anlamıştı.

Ben ona aşıktım.

Çünkü;

Grafik normal değildi. Söylediklerim yalandı.

--


Çağlay'ın Bakış Açısından

08:28

Çay dolu bardağımdan bir yudum aldım. Mutfaktaydım ve mikrodalganın saatine gözlerimi dikmiştim. Her sabah olduğu gibi işe gitmek için uyandım, banyo yaptım, giyindim ve bir şeyler atıştırdım fakat evden çıkmam gerektiği zaman gelmiş olsa bile çıkamadım. Çay bardağını daha sıkı kavradım ve dışarıdan gelen sesleri dinledim.

08:29

Mutfağım giriş kapısının yanındaydı, bu yüzden koridordan gelen sesleri duymakta zorlanmıyordum. Evden çıkmak istiyordum fakat bacaklarım izin vermiyordu. Karşılaşma riski bile beni panik içine sokuyordu. Derin bir nefes verdim ve çayımdan bir yudum daha aldım.

08:30

Tahmin ettiğim gibi kapının açılma sesi ve ayakkabı gıcırtıları. İkizlerin olduğundan emindim, her gün bu tam bu saatte çıkıyorlardı. Kalbim hızlı atmaya başlayınca aptallığıma göz devirdim, fazla güçsüzdüm. Asansör kapısının açılma sesi, kapanma sesi ve tok bir sesle inmesi; kulaklarım adeta gözlerim olmuştu.

08:31

Sıra bendeydi.

Derin bir nefes aldım ve çayımdan son bir yudum alarak ayağa kalktım. Çantamı aldım, paltomu üzerime geçirdim ve krem rengi botlarımı giyerek kendimi dışarıya attım.

Bugün uzun ve yorucu bir gün olacaktı ama ben buna seviniyordum. Ne kadar meşgulsem o kadar iyiydi çünkü boş kaldığım her an Poyraz'ı ve dün akşamı düşünecektim. Her aklıma geldiğinde ağlayasım ve bir şeylere yumruk atasım geliyordu.

Biliyordu, artık o da biliyordu. Kendime bile zar zor itiraf ettiğim şeyi bir makine ortaya çıkarmıştı. Yüzüne nasıl bakacaktım? Yanında nasıl davranacaktım? Bu düşünceler midemi kavuruyordu adeta. Bu akşam toplantı vardı, lanet ederek derin bir nefes verdim. Zamanı gelince düşünürsün Çağlay diyerek kendimi avuttum ve bugün gireceğim yalan makinesini düşündüm.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin