Hafif bir sarsılma sonrası zorlukla gözlerimi açmayı başarmıştım.İlk gördüğüm şey sendin.O tatlı gülüşün hâlâ aklımda.Üzerime düşen bakışların masumiyetini bırakıp endişeye döndü. Başını bana doğru çevirdiğinde
Hemşire beni çoktan odama getirmişti ama ben bilincim yarı yerinde gözlerim hafif aralıklı tepkisizce öylece seni seyrediyordum. Ameliyat sonrası çok yorulmuştum ve saatlerce uyumuştum.Daha sonra hemşirenin odamı değiştirirken sedyeyi sarsmasıyla uyandım ve gözümü ilk açtığımda sen...
Yanındaki kişinin seni çekiştirmesiyle koridordan uzaklaşmaya başladın ama hâlâ arkanı dönmüş bana bakıyordun. Sonra yanındaki kızda bana bakıp 'Ne oldu' dedi.Dudaklarından ne söylediğini anlamak hiçte zor değildi.Sende 'Hiç' anlamında başını salladın ve önüne dönmüştün.Yanındakine o tatlı bakışlarını sergilemeye devam ettin.Merdivenlerden indikçe gözden kayboluyordun ve ben içimden 'Gitme' çığlıkları atıyordum.
Seni henüz tanımıyordum sadece tesadüf bir karşılaşma...
Aradan bir hafta geçti ve ben yeni yeni toparlanmaya başlamıştım.
Gün yeni doğmuştu sabahın ilk saatleriydi. Lavaboya gitmek için ayağa kalktım tam odadan çıkarken seni gördüm ve şok olmuştum. Elinde bir demet pudra rengi gül.Birden dikişlerime bir ağrı girdi ve elimle mideme sarıldım.Acı çektiğim her halimden belliydi.Bana doğru koşarak koluma girdin ve "Çok canın yanıyor mu? " dedin.Bir taraftan kalbimin ritmine engel olamıyor bir taraftan da İçimden sana sövüyordum 'Ne biçim soru yaa tabi acıyor deli midemden ameliyat olmuşum canın yanıyor mu diye soruyorsun' belli etmemeye çalıştım ama konuşurken bile canım yanıyordu. Zorlukla "Çok değil" dedim. Sesimden canımın çok yandığını anlamış gibiydin.Tatlı gülüşünün yerini hüzün dolu bakışların aldı.Beni tutmanla kokunu almıştım o kadar güzeldi ki aynı bebek gibi...Evet komik ama sıradan bi parfüm kokusu değildi bu senin doğal kokundu bildiğin bebek gibi kokuyordun.Masum içten doğal...
Beni yatağıma getirdin ve yatırdın.
Hala içimden sana sövüyordum 'Ben tuvalete gidecektim beş dakika beklesen olmuyormuydu' .Tabiki de ciddi anlamda demiyordum.Şaka sadece.Bir dakika dedin koridora çıktın ve elinde pudra rengi güllerle geri döndün bana uzatarak "Bunlar senin için" dedin.Canımın acısını unutup "Çok teşekkür ederim" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki Sızı
No FicciónHafif bir sarsılma sonrası zorlukla gözlerimi açmayı başarmıştım.İlk gördüğüm şey sendin.O tatlı gülüşün hâlâ aklımda.Üzerime düşen bakışların masumiyetini bırakıp endişeye döndü. Başını bana doğru çevirdiğinde Hemşire beni çoktan odama getirmişti...