Bölüm 4

94 30 8
                                    

ARKADAŞLAR OY VE YORUMLARINIZA ÇOK İHTİYACIM VAR LÜTFEN ÇOK EMEK VERİYORUM KISACA VOTE VEYA YORUM YAPIN NOLUR  İYİ OKUMALAR... BU ARADA  OYUNCULARI OKUNMA SAYISI ARTINCA PAYLAŞACAĞIM... 

Medyada Şafağın  barda giydiğim giysiler var bölümün olduğu yerde hatırlatma yaparım :*

                                                                            ***

Buse beni dinleyince hem şok oluyor hem de çok iyi yapmışsın gibi şeyler söylüyordu. Doğrumu yaptım bilmiyorum, ama o benim kalbimi çok kırdı. Sadece kalbimle kalsa iyiydi, eve kapandım ya ben onun için. Onun umrunda değildi. Bir şey diyemem, zorla sevdiremem kendimi ama böyle kalbimi kırarak gitmesine de gerek yoktu.  Ne diyebilirdim ki yoluma bakmaktan başka çarem yok.

" Ya kızım afferim sana ama şunu da bil ki bir an gözlerini ayırmadı." dedi buse gülerek.

" Ya buse..." dedim kendimi beğenmiş bir şekilde.

"Film izleyelim mi?" diye ekledim.

" Hangi filmler var?" dedi buse gözlerini ayırarak.

" Ne istersin?" dedim.

" Korku var mı korku?" dedi heyecanlı şekilde.

" Var var git seç filmi bende mısır patlatıp geliyorum." dedim.

Daha sonra buse film seçmeye bende mutfakta mısır patlatmaya gittim. Filmi açıp izledik, bir yandan da mısır yiyorduk. Film bittikten sonra buseyle konuşmak için onunla kanepede uyuduk. Gece kaçtı bilmiyordum hala uyumamış tık. Bazen gülüyor bazen de dedikodu yapıyorduk. Çok eğlenceliydi. Yarın ne olacak çok merak ediyorum...

                                                                     ***

Sabah kahvaltı yaptıktan sonra berk aradı beni. Ve bugün tekrar bir araya geleceğimizi söyledi. Buseyle beraber odama çıktık ve hazırlandık. Buseye kendi kıyafetlerimden verdim ve bende Beyaz salaş atletimi altına kot pantolonumu ve ayakkabı olarak da siyah-beyaz adidas giymiştim. Busede bordo bir t-shirt siyah bir pantolon giymişti. Daha sonra buse saçına fön çekmeye başladı. Bende saçıma su dalgası yapmaya başladım. Saçlarım uzundu. Sırtıma geliyordu bu yüzden su dalgası modeli bana çok yakışıyordu. Gözlerime bir eyeliner bir maskara ve hafif pembe bir ruj sürmüştüm. Buse her zaman ki gibi biraz abartmıştı. Ama ona makyaj çok yakışıyordu. Hazırlandıktan sonra aşağıya indik. Berk gelip bizi alacaktı. Kapıyı açtığımızda berk gelmişti. Buse ile sarıldılar ve buse arabaya bindi. Bende ona sarıldım.

"Çok güzel olmuşsun." dedi berk gülümseyerek.

" Teşekkür ederim" dedim ve bende öne oturdum.

 Berk arabayı sürmeye başladı. Yol boyunca havadan sudan konuştuk.  Geldiğimizde bütün arkadaşlar arabalarını park etmiş konuşuyorlardı. Bizde geldik.  Arabadan indiğimde Kaan, evet Kaan bana bakıyordu. Arkadaşların yanına gittik ve öpüşüp sarıldık. Sıra Kaan'a gelmişti. Bir süre bakıştık. Gözleri o kadar güzeldi ki. Ela gözlerini benden ayırmadan bana bakıyordu. Onuda öptüm ve sonra busenin yanına geçtim. Geldiğimiz yer sinemaydı. Hangi filme gideceğimizi çok merak ediyordum. Neyi bekliyorduk bilmiyordum. Daha sonra bir taksi geldi ve durdu. İçinden Berna indi. Doğru ya bende neyi bekliyoruz diyordum  kendi kendime meğer Berna hanımı bekliyormuşuz. Oda gelince sinema salonlarına girdik. Hangi filme karar vericeğiz diye düşünürken son anda romantik komedi ye karar verdik. Biz hepimiz yan yana otururken Berna hanım ısrar ile bizim arkamızda oturacaklarını söyledi. Tabi ki de Kaan da orada oturacaktı. Filme girdik izlemeye başladık. Filmi değil Kaan'ı izliyordum. Bir ara gözlerimiz birbirini buldu. Benim mavi gözlerim onun ela gözleri. Hiç kıpırdatmadan sadece bakıyorduk. Daha sonra Berna bana bakınca önüme döndüm. Bir iki dakika sonra tekrar arkamı döndüm. Ama keşke dönmeseydim. Çünkü Berna Kaan'ın dudaklarına yapışmış onu öpüyordu. Meğer hanımefendi o yüzden arkada oturmak istemiş. Önüme döndüm, bir andan gözlerimden yaş akmaya başladı. Daha sonra kimsenin beni göreceğini anlamayarak kendimi ağlamaya bıraktım. 

Sinema arasında çıktığımda benimle dalga geçmeye başladılar. 

" Çok mu duygusaldı Şafak?" dedi Burak ve hepsi gülmeye başladı.

Daha sonra buse yanıma yaklaştı ve rimenimin  aktığını söyledi.

"Çok mu komik ? " dedim ve tavırlı bir şekilde lavaboya gittim. Ardından buse geldi. Yüzümü yıkadım ve tekrar makyajımı yapmaya başladım. Yüzümü yıkadığımda;

" Sen cidden ağladın mı?" dedi buse.

" Ne alakası var?" dedim eyeliner çekerek.

" Gözlerin kıpkırmızı olmuş benimi kandırıyorsun?" dedi buse.

" Ya romantik komedide ağlanır mı sende buse ya yapma şunu." dedim emin bir şekilde.

" Tamam rimenin niye aktı? o zaman"

" Ya buse bilmiyorum ama ağlamadım inanmıyor musun ağlasam söylerdim." dedim.

" Tamam, öyle olsun hadi gidelim." dedi buse.

Makyajımı tazelediğim de aynı makyajı yapmıştım.  Daha sonra gittiğimde herkes beni bekliyordu. Filmin daha arasının sürdüğünü o zamana kadar alt kattaki  cafe de yemek yiyeceğimizi söylediler. Bizde onayladık ve alt kata doğru inmeye başladık. Masada oturdum. Yanımdaki sandalyeyi Kaan çekti oturmak için ama ne yazık ki Berna hanım geldi ve oraya direk oturdu. Kaan da Berna'nın yanına oturdu. Ve siparişlerimizi vermeye başladık. Siparişlerimiz geldiğinde yemek yemeye başladık. Ve daha sonra filme gittik izlemeye başladık.

                                                                 ***

Film bittikten sonra tekrar o gün gittiğimiz bara gidecektik. O yüzden saat altıda buluşma kararı aldık. Herkes evine gitti hazırlanmak için bizde dahil. Bu sefer buse yoktu eve gidip yeni aldığı kıyafetini giyeceğini söyledi. Bende eve tek geldim. Odama çıktım çünkü 1 saate hazır olmam gerekiyordu. Berk beni alacaktı. Duşa girdim  ve yarım saat sonra duştan çıktım. Yarım saatim kalmıştı. Hemen arkadan sırtı dekolteli  siyah mini elbisemi giydim.  Ve siyah  çantamı ayakkabımı giydim. O anda telefonuma mesaj geldi. ( Multimedya giydiğim kıyafet)

Berk: Hala hazırlanmadın mı? aşağıdayım ben geldim.

Vaktim kalmamıştı. Saçlarımı doğal haline bıraktım ve küpemi taktım. Kapıyı açtım ve çıktım. Berk beni gördüğünde şaşkına dönmüştü. Yanına gittiğimde ;

" Bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştim, çok güzelsin." dedi berk.

" Çok teşekkür ederim sende gayet yakışıklı olmuşsun." dedim gülümseyerek.

" Hadi gidelim şimdi onlar oradadırlar." dedi.

Başımla onaylayıp ön koltuğa oturdum. Bence geç kalmıştık çünkü Berk olabildiğince gaza basıyordu. 10 dakikada oradaydık. Arabadan indiğimizde bütün arkadaşlarımın gözü bendeydi. Busede arkadan elini kapatmış mükemmelsin gibi şeyler söylüyordu.  Kaan da bakıyordu. Gözlerim onunla buluştuğunda gülümsedi bende gülümsedim. Daha sonra içeriye girdik. Bar çok kalabalıktı acayip ses vardı kulak zarım patladı diyebilirim.  Her zamanki koltuğumuza oturduk.  Bazı arkadaşlarım hemen oynamaya başlamışlardı bile. Masada Kaan ben Berk ve Cem vardı. Berna da oynuyordu kendi kendisine. Kaan bana bakıyordu bende ona arada gözlerimi kaçırıp tekrar ona bakıyordum ve gülüyorduk. 

" Ee sen nasılsın Şafak? çok güzel olmuşsun canım benim." dedi Cem.

" İyidir işte uğraşıyoruz çok sağol bu arada sen nasılsın?" dedim gülerek.

" İyi diyelim iyi olsun ne diyeyim, hadi kalk dans edelim." dedi Cem.

" Olur." dedim ve Cem'in elinden tutup, sahneye doğru yürüdük.

Ve doya doya dans ettik. Cem benim Buseden sonra en iyi anlaştığım dostumdu, kardeşimdi. Daha sonra oturduk ve içecekler geldi. Bir bardaktan bir şey olmaz diye düşünüp bende içtim.  Ama dayanamayıp ikinci bardağı da içtim. Masada kimse yoktu herkes  bir yerdeydi. Bende üçüncü dördüncü demeden içtim. O anda biri gelip bu kadar yetmez mi? dedi.  Yanımdaki kişi hiç tanımadığım siyah uzun saçlı bir çocuktu.  Görebildiğim kadarıyla yakışıklı bir çocuktu. Başımla onaylayıp kalkıp oynamaya başladım. Kendimde değildim ilk defa bu kadar çok içmiştim.  Dans ediyordum ve nasıl dans ettiğimi bilmiyordum. O  anda biri kolumdan tutup kendine çekti. Beni tutan kişinin kim olduğunu görmeden bayılmıştım.

 ARKADAŞLAR BİR SONRAKİ BÖLÜM YARIN GELECEK LÜTFEN OY VE YORUM YAPIN O KADAR EMEK HARCIYORUM İKİ SANİYENİZİ ALMAZ :((

>MAVİ GÖZ<Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin