Multi^^ Barış
İyi okumalar😁😁😁
"Ba-barış ne oldu sana?"maviş gözleri dolmuş gibiydi, dudağını sarkıtıp küçüp emrah bakışları atmaya başladı.
Tam o sırada zil çaldı. Biz de yukarı çıktık.
Bütün ders ufo görmüş masum köylü gibi ona baktım. O fa dokunsan ağlayacak moddaydı. Yüzünü gizlemeye çalışıyordu.
Tenefüs zili çalınca arka bahçedeki -buraya artık herzamanki yer diyicem- yerimize gittik. Ben ona meraklı bakışlarla bakarken konuşmaya başladı.
" Dün çıkışta babamın yanına gittim. Akşam yemeğini beraber dışarıda yiyecektik. Benim babam göz doktoru. Ofisine gidince ben daha ne olduğunu anlamadan muayene koltuğuna oturttu. Sonrada takıverdi gözlüğü.😫😫😫"
Normalde insanlar onun bu haline gülebilirdi. Ama bu onu daha çok üzerdi. Belki bu konu onun için sandığımdan daha hassas olabilirdi.
Hem Barış benim için o kadar şey yapmışken... Şu anda biraz olsun gülebiliyorsam onun sayesindedir.
Elimi sırstına kayup sıvazlamaya başladım. Başımı da omzuna koydum. O da çenesini başımın üstüne yasladı.
***
Ertesi gün Barış hala aynıydı. Ama artık yeter! Daha fazla karalar bağlamasına izin vermiycem!
"Bence aşırı derecede yakışmış. Merak etme hala yakışıklısın!" diyip güldüm. O ise saniyelik bir tebessümle yetindi.
Uzanıp gözlüğü çıkardım. Sıkıntılı ruh haliyle bana doğru döndü. Ama sonra durdu. Önce dudağını büzdü, dişlemeye başladı. Ardından bir volkan misali patladı ve kahkahalara boğuldu.
Benim ise yüzüm düşmüştü. Ben de dudağımı büküp
"O kadar mı çirkin oldum.?."
Gülmesini azaltıp çenemi tutup bırakırken konuştu.
"Nasıl çirkin olabilirsin ki?"
Ben de güldüm. Telefonumu çıkardım ve başladık saçma sapan pozlar verip selfie çekmeye. Zil çalıpta biz içeri girerken Barış gayet neşeliydi. Bu da bana yeterdi.
...
Ders boştu. Ama sınıfta bir uğultu dönüyordu. Derken Yağız yanımıza geldi. Yağız iyi biriydi. Okulun başından beri kimseye bir terbiyesizliğini görmemiştim.Barış ı biraz yanına çağırdı.
Ön sıralardan birine gidip oturdular. Yağız ona telefondan birşey gösterdi. Yüzlerini tam göremiyordum ama Barış iyi gözükmüyordu. Birşeyler fısıldaştılar. Sonra Barış kalkıp yanıma geldi. Gerçekten oldukça huzursuz gözüküyordu.
"Barış bir şey mi oldu?"
"Sonra konuşalım güzelim şimdi olmaz." kafamı sallayıp önüme döndüm. Sonra titreyen telefonumu çıkarıp gelen mesaja baktım. Mesaj Ege dendi.
"'Yarın sargını çıkarmak için doktora gidicez."'
"'Sakın yine beni atlatmaya çalışma😉😉😉"'Görüldü yapmanın yeterli olacağını düşündüm. Zil çalınca Barış beni çekiştire çekiştire herzamanki yere getirdi.
" Ne oluyor Barış? " bana telefonundan bir resim gösterdi. Sinirli gibi bir hali vardı. Resim ise...😱😱😱 Ege nin beni almaya geldiği zaman tam kolu omzumda iken çekilmişti. Ama Ege nin yüzü gözükmüyordu.