Bora normal bir odaya alınmış ve artık daha iyi durumdaydı.
"Deniz." İşittiğim sesle pencereden bakmayı bırakıp Bora'ya döndüm.
"Biraz daha uyusan iyi olurdu." Diyerek onun yatağının ucuna oturdum. Elimi tuttuğu an içime bir sıcaklık yayılırken bunu gülümsememle dışa vurdum.
"Sende dinlenmelisin. 2 gündür uyumuyorsun Deniz. Ve Selim'in dediğine göre bayılmışsın." Bunu biraz kızarak söylemişti.
"Sen orada ölüm ve yaşam arasında gidip gelirken hiçbir şey olmamış gibi uyuyamazdım Bora. Seni kaybetmeme çok küçük bir adım kalmıştı belkide. Kalbin durduğunda aklımdan geçen bir sürü anı, huzursuzluk yayan bir çok düşüncem vardı." O anları tekrar düşündüğüm için gözlerim dolarken Bora elimi biraz daha sıkı tuttu.
"Benimle uyur musun?" Sorusu üzerine güldüm.
"Bundan sonra her akşam seninle uyuyacağım Bora, söz." Benim cevabım da onu güldürmüştü."Bunu duyduğuma sevindim ama ben şuandan bahsediyorum." Demesiyle bir süre düşündüm.
"Dikişlerin acıyabilir." Diyerek üzüntümü dile getirirken tuttuğu elimden kendine çekmeye çalıştı. Zorlanmasını istemediğim için ona biraz daha yaklaştığımda artık elleri yüzüme değebilir konumdaydı.
Yanaklarımı okşarken gözlerime baktı uzun bir süre.
"Yanıma yat ve uyu Deniz. Seninleyken dinlenebilirim ancak." Israrcı tavrı başımıza iş açmaz umarım.
Başımla onaylayarak ayağa kalktım ve diğer tarafa dolanıp yatakta bana biraz yer açması için vücudunu kaydırmasına yardım ettim. Daha sonra tekrar dolanarak açılan boşluğa kendimi sığdırdım.
O anlardan sonra şimdi ona sarılmak, bu kadar yakın olabilmek iyi hissettiriyordu. Tenine dokunabilmek ve yaşıyor olduğunu bilmek içimi ısıtıyordu.
"Çok korktum." Fısıldadım dudaklarım boynundayken.
"Biliyorum. İnan bende korktum. O kurşunu vücudumda hissettiğimde aklıma ilk gelen sendin. Öleceksem de onu düşünerek ölmeliyim dedim kendime." Cümlesi bittiğinde dudağımı boynuna bastırdım. Ufak öpücüğüm ona nasıl etki yaptı bilmiyorum benim dudaklarımın ucundan ayak parmaklarıma kadar huzurla dolduğum gerçeği hiçbir şekilde değişmezdi.
"Seninle birlikte uyuma konusunu gözden geçirdim. Artık yanından ayrılmak istemediğime eminim Bora." Dediğimde kıkırdadı. Hoşuna mı gitmişti?
"Beni vuran her kimse ona teşekkür etmek istiyorum." Demesiyle birlikte saçlarını çekiştirdim biraz.
"Bora!" Derken ellerim hala saçlarındaydı ama çekmeye devam etmiyordum.
"Saçlarımı başka sebeplerle de çekebilirsiniz Deniz hanım." Diyerek pis pis sırıtması sinirlerimi bozarken;
"Kes sesini gıcık şey." Diyerek başımı tekrar boynuna gömdüm. Böyle iyiydi. İkimizde konuşmamalıydık, özellikle de o.
"Tamam sustum, hemen kızma." Dedikten sonra ellerimi tuttu. Kızamıyordum ki ben ona. Ama bunu bilmesine gerek yoktu tabiki.
-------------------
1 HAFTA SONRA:Son bir haftadır Bora'nın ağrıları azalmış ve biraz daha rahat uykular uyumaya başlamıştı.
"Hemşire, hemşire! Pansuman saatim geldi." Odadan yükselen emir dolu sözcükler bana ulaştığında gülmeye başladım. İzlediğim televizyonu kapatıp yerimden kalktım.
"Hemşire ses vermiyor." Bu sefer daha kısık ve bozulmuş bir tonda konuşsa da yine de duyabileceğim seviyedeydi.
"Hemşire totosuna motor takamıyor Bora bey. Biraz bekleyin." Diye homurdanarak banyoya girdim ve gerekli malzemeleri alıp odaya geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİLİ KATİLİM #wattyTR2016
AventureÖlümden kaçarken bir yandan uçurumun ucuna geldiğini fark edemeyen kadının öyküsü bu kitap. Aşık olduğu adamdan kaçmak için başkasına tutunmak zorunda olan bir kadın. Katilinin sevdiği adam olduğunu bilen ama ona tercih ettiği kişinin uçurum olduğun...