.....AŞKI HOVARDA....................6 BÖLÜM...

2.6K 200 36
                                    


......................................AŞKI HOVARDA....................6 BÖLÜM...........

Cansu ve Reis. Birbirine uzak iki ordu gibiydi. Roma İmparatoruyla Osmanlı ordusu ne kadar birbirine düşmansa onlarda birbirine o kadar uzaktı. Cansu'nun kafası zehir gibi çalışırdı ama Reis'in diktatör beyni kurallarla doluydu. Evlenmem, diyerek otoritesini bir kez daha koymasına rağmen, babası bir şekilde oğlunu baş göz ettirmek için fırsat kolluyordu. Zeki beyin evi basıp hesap sorması abartıya kaçsa da bu işten bir tek mutlu olan kişi vardı oda şüphesiz Rıza beydi.

O günün üstünden birkaç gün geçmiş geçmemiş haberler tüm hızıyla dilden dile dağılmıştı. Cansu ile Reis'in manşetleri dergileri ve gazete başlıklarını süslemeye devam ede dursun öte yandan bu haberle çileden çıkan Reis, yalan haber diye ajansları aradığı halde haberin kaynağına bakılıyor ve doğruluğuna kanaat getiriliyordu.

Bunların yanı sıra Karadeniz'in Of'u olmak üzere yedi sülalenin yedi ceddi Zeki beyi arıyor ve her soruda adamın yüzü yere eğiliyordu. Daha geçenlerde kızı hakkında ileri geri konuşanlar şimdi dedikodu kazanını harlatıp harlatıp millete malzeme yapıyordu. Bu haberin tek iyi yanı mahallenin delikanlıları Cansu'dan gözlerini çekmesi olmuştu. Bir şekilde bu işin sonu bağlanmalıydı ama nasıl? Ne Cansu ne de Reis bu evliliğe razı değilken zora benziyordu.

Bir gece yarısı hovardalıktan evine dönmüş oğlunu yatağına yatmaya giderken yakaladı Rıza bey. '' Daha ne kadar böyle basite alarak yaşayacaksın hayatını?''diye sordu öfkeyle.'' Bir kızın var. Ona böyle mi baba olacaksın? Şu haline bak ayakta bile zor duruyorsun!''

Kafası iyice güzel olan Reis, elinde bira şişesi koridora doğru ilerlerken yalpalıyor gözü bastığı yeri seçmiyordu.'' Karışma bana.''dedi düz ifadeyle. '' Sen dert etme beni! Bu hayat benim.''

'' Yanılıyorsun.''diye bağırdı arkasından Rıza bey. '' Bu hayat senin olduğu kadar sevdiklerinin de. Beni üzmeye ne hakkın var. Sende bir babasın, gül gibi bir evladın var. Ona sahip çıkacak, iyi bir anne olmasa da her zaman yanında olabilecek biri lazım. O kız...''demişti ki Reis arkasına döndü. ''Sakın o kızın adını ağzına alma.''diye serteldi. '' Kararım nettir. Hakkımda ne düşürsen düşün, o kız hakkında ne denilirse densin asla evlenmem.''

''Çok büyük konuşuyorsun. Ön yargılı davranıyorsun.''diyerek oğluna doğru yürüdü yaşlı adam. '' Tanımadığın insanlar hakkında karar verme derim. Cansu iyi bir kız ve düştüğü şu durumdan sen mesulsün.''

'' Ahhh yeter bee.''diyerek babasının omuzlarından itti Reis. Kör kütük sarhoş halinden kafası tek kelime bile kaldırmıyordu.'' Sende annem gibisin.''diyerek vurguladı. '' Bencil ve adaleti olmayan bir adamsın. Bana baba olmayı öğretme. Çünkü ben babalığın ne olduğunu senden daha iyi biliyorum.''

'' Annen hakkında doğru konuş.''diyerek sesi yükselen yaşlı adamın gözleri dolmuştu. '' O bir melekti.''

'' Aynen aynen.''diye dalgaya alan Reis '' kanatsız melek desek daha doğru olur. Nede olsa şimdi kanatlarıyla uçuyordur.''diye devam ediyordu ki babası tarafından yanağına okkalı bir tokat indi.

Şaşkınlıkla baba oğul bakıştı. Reis'in eli yanağında babasının ise yüzü düşmüştü. Önce duruşunu düzeltti Reis sonra da babasının gözlerinin içine bakarak '' Hadi bir tane daha vursana.''diye fısıldadı. '' Geçmişi yaadedersin iyi olur. Nostalji yaparsın he bir tane daha indirsene...''

' Kes zırvalığı da yat uyu.''diye oğlundan gözünü kaçıran yaşlı adam elindeki bira şişesine yönelince Reis bir hamlede yukarı kaldırdı. '' Bu benim alamazsın. Hadi asıl sen uyu, belki rüyanda meleğini görürsün. Ben biraz daha içeceğim.''

AŞKI HOVARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin