Bölüm 2

90 16 1
                                        

Lion Fultondan sakin  adımlarla uzaklaşmaya başladı.Kendini bildi bileli ruhuna huzur vermeyen kafasında, yine birşeyler dönüp duruyordu.Mesela saatler önce yaptığı ,bunun için evinden sürüldüğü makineyi kömürden daha güçlü enerji verebilecek herhangi bir maddenin ne olabileceği,yada çok gürültü yapmasını nasıl engelleyebileceği vs. vs...
Uçsuz bucaksız gibi görünen tarlada yürümeye devam etti.Sonra sol tarafındaki otların biraz daha sıklaştığını farkederek o yöne doğru gitti tabiki az ilerdeki nehirden fazla uzaklaşmadan.Belki üç belki dört saat kadar yürüdü.Güneş şimdi o zavallı Fultonluların söylediği gibi Tanrı'nın Cehennemini vaat edermişçesine dağların arkasında kocaman bir ateş bırakarak batıyordu sanki.Ortalığı göz alıcı bir kızıllık kaplamıştı Cehenneme ait olmayan bir kızıllık.
"Ahmak insanlar" diye düşündü Lion.Yürümeye devam etti durmadan, birkaç saat sonrada hava tamamen kararmıştı zaten.Etrafta görünen tek tük ağaçlardan birini gözüne kestirdi,tepesine çıkıp bu gecelik kalabileceği uygun bir yer aradı kendine.Uyurken yerden uzak olmak en iyisiydi.Karnıda acıkmaya başlamıştı.Evde olucakları beklerken birara mutfağa gidip bir kaç dilim ekmek ve birazda kurutulmuş et almıştı yanına,onları da farkedilmesin diye ceketinin büyükçe olan iç cebine istiflemişti.Eğer o an okadar sakin kalabilmiş olmasaydı şuan büyük ihtimalle aç kalacaktı.Farkedilmesin diye küçük parçalara ayırdığı yiyecekleri çıkarıp yedi.Artık karnınıda doyurduğuna göre uyuyabilirdi.
_________
Sabah Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte uyandı.Akşamdan kalan kırıntılarla karnını doyurduktan sonra nehire doğru gitti.Çok susamıştı neyseki nehir yakınından ayrılmamıştı.Biliyordu su yaşaması için şarttı ve o da elindeki bu fırsatı tepmemişti.Nehire varıp akan serin sudan kana kana içti.Sonra kafasında dönüp duran seslerle yürümeye devam etti.Öğle vaktine kadar yürüdü acıkmaya başlamıştı ve aynı zamanda sıcakta bastırmıştı.Tek şansına yanında uzayıp giden nehire doğru yürüdü.Elini yüzünü yıkadı yetmedi vücudunu suya batırıp çıkardı birkaç kez.Hava aşırı sıcaktı ve o sıcaktan nefret ederdi,tekrar yürümeye devam etti.Bu yolun bir yere çıkacağından emindi ve birkaç saat sonra hava neredeyse kararırken az ilerisinde başlayan ormanı farketti.Ormana varana kadar karanlık iyice bastırmıştı.Hâlâ düşünüp duruyordu ama bu sefer başka bir makineyi kafasında kurdu tarttı bu fikir aklına yattı."Eğer yapabilmiş olsaydım bu kadar yolu yürümeden gelirdim" dedi.Sonra kocaman bir kahkaha attı,gecenin karanlığını bile yırtıp geçen bir kahkaha...şuanda guruldayıp duran karnını düşünmelidi yada şu karanlıkta ormanın içinden çıkıp gelebilecek hayvanları düşünüp oturup ağlamalıydı normal bir çocuk olsaydı böyle yapardı değil mi? Dalga geçti kendisiyle oturup ağlama taklidi yaptı sonra bir ağacın dibine oturup haline kahkahalar attı tekrar ve tekrar.
___________________
-"Heyy Matt! heyy"
-"Ne var?"dedi kumral olan çocuk.
-"şu sinir bozucu sesi duyuyormusun?"diye sordu sarışın olan.
-" duymuyorum chris saçmalama.Bekle bir saniye tamam duydum da ne bu şimdi?"
-"doğum yapan bir hayvan olmasın yada yaralı bir oğlak eğer öyleyse kesip yiyelim hemen acı çekmesin ha ne dersin Matt?"dedi Chris.Matt kafasına birtane geçirdikten sonra;
-"saçmalama hadi gidip bakalım aklın fikrin yemekte zaten bu zamana kadar zavallı ailen nasıl beslemiş seni anlamadım"dedi.Chris sırıtarak:
-"Belkide evdeki herşeyi silip süpürdüğüm için beni şikayet ettiler,o yüzdende beni sürdüler şimdi anladııım."dedi sanki Dünyanın oluşumunu kavrıyoruş gibi...
-"yaptığın şeyleri görmesem bende senin diğerleri gibi olduğunu düşünüp bi dediklerine inanırdım da neyseki salak biri olmadığının farkındayım" dedi Matt büyük bir ciddiyetle.
Bu arada sese yaklaşmışlardı fakat ses az önce kesilmişti.Bir çalılığın arkasına geçip etrafı gözetlemeye başladılar.Sonunda Matt:
-" hey Chris bak şu bir çocuk değil mi?"diye sordu gerçektende bu kendi yaşlarında bir çocuktu.
-" yanına gitsek mi Matt?"
-"bilmiyorum"
-"gitmeyelim belki çok açtırda üstümüze saldırır ha ozaman ne yaparız ben baştan söylim seni bırakır ardıma bakmadan kaçarım Matt."Kafasına birtane geçirdi Chrisin gerçi ses olmayacağını bilse güzelce bir iki tane patlatırdı ya neyse.Bir yandan da çocuğu süzmeye devam ediyordu.Biraz bekledikten sonra
-"gidelim belliki sürmüşler onuda baksana haline üstü başı perişan"
dedi Matt.
-"doğru haklısın,şu halde bile aptal gibi davranıp kahkaha atabildiğine göre normal değil yani kesin bizden"dedi Chris sırıtarak.Tam gideceklerken"Dur!"dedi Chris.
-"ne var?"Matt homurdandı.
-"bak eğer sığınağa götüreceksek ben yemeğimi paylaşmam ona göre"dedi.Matt homurdanmaya devam ederek "Tamam baş belası hadi yürü"dedi.
---------------------
Lion etrafındaki seslere kulak kesildi.Dikkatlice dinledi.Ayak sesiydi ,iki ayak,diye düşündü hayır hayır, dört ayaktı.Hafifler dedi.Çıkardıkları sese biraz daha odaklandı.ikiside hafif ama sğdaki diğerine göre birz daha ağır dedi çıkardığı sesler biraz daha toktu.Sonra ani bir reflexle arkasına döndü.Karşısında biri azıcık topluca sarışın bir çocuk diğeri ona göre daha zayıf kumral, uzun bir çocuk vardı.Muhtemelen aynı yaştaydılar.Çocuklara yaklaştı biraz yüzlerini daha iyi görmek için.Chrisi gördü,aylar önce sürüllen yakın arkadaşı.
-"Chris?"dedi.O da hemen tanımıştı Lionu,sarıldılar birbirlerine.
-"ne işin var burada senide mi sürdü o ahmaklar?halbuki yaptıklarını kimse bulamaz diye düşünürdüm.Babanda koruyamadı busefer galiba seni."dedi Chris.Arkadaşı için üzülmemişti tabiki,burda hiç kuşkusuz daha iyi bir hayat vardı ve onun adına mutluydu.
-"öyle oldu bi sefer paçayı ele verdik işte"dedi Lion gülümseyerek.Chris Matti göstererek:
-"bak bu Matthew,oda sürülenlerdendi hatırlarsın."dedi.Lion Matthewe gülümseyerek elini uzattı "selam ben Lion"dedi. Matthew de aynü şekilde gülümseyerek tokalaştı ve"memnun oldum" dedi.Matthew karşısında duran gecenin siyahını kıskandıran siyahlıkta saçlara ve gözlere sahip olan çocuğa kanın ısındığını hissetti.
"Ee seni neden sürdüler?"Lion Mattden gelen soruyu geçiştirmeye karar verdi.
-"boşver sizinkilere benzer işler işte"dedi.Chris araya girerek "e hadi aç olmalısın bizim mekana götürelim seni nede olsa artık bizdensin"dedi.
-"kaç kişisiniz?"diye sordu Lion.
Matthew '6'derken Chris'5'dedi.
-"5 mi 6 mı?"
Chris:
-"bakma sen o terbiyesize beni iki kişide sayıyo aklınca normalde 2 kız 3 erkeğiz."dedi.Matthew:
-"yalan mı salak çocuk sen ve göbeğin iki kişisiniz işte yerken iki kişilik yiyosun normaldede iki kişilik yer kaplıyosun iki işte"diyerek sırıttı.Böylece şakalaşarak sığınağa doğru gittiler.
Lion ne yapacağını düşündü bir ara sonra ormanı sonra Matthew denilen çocuğu vs.vs...ama ne düşünürse düşünsün belli etmezdi, bu konuda ustalaşmıştı neredeyse.Ailesinin kendisine kattığı tek iyi şeydi bu.Kafasında kırk tilki dolaşırken bir yandandaiki çocuğun kahakalarına katılıyordu ve o ikiside kendileriyle beraber kahakaha atan bu çocuğun aslında aklından neler geçirdiğini bilemeyeceklerdi.

DAHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin