"Tanrım...Daha fazla bu odada kalamayacağım."
Hoseok çantasını aceleyle toplarken birden açılan kapıyla irkildi.Arkasını döndüğünde ona bakarak psikopatça gülümseyen Taeyi gördü.
"Nereye Hoseok?Hani oyun oynayacaktık!"
Hoseok son birkaç parçasını da valizine sıkıştırıp eline aldı.
"Bak Tae.Benim yerime sana başka bir arkadaş geliyor.Onunla istediğin kadar oyna,tamam mı?"
Taehyung heyecanla ellerini birbirine çarptı.
"Yeni arkadaş!Peki sen nereye gidiyorsun Hobi?"
Hoseok ayakkabılarını giymeye çalışırken zarzor cevap verebilmişti.
"Benim okulum bitti Tae.Artık yurttan ayrılıyorum."
Tae anlamamışçasına kaşlarını kaldırdı.Hoseok valizini eline almadan önce kollarını her iki yana açtı ve Taeye baktı.Her ne kadar ruh hastası olsa da,yalnız kalınca oluşan o kendi benliğini seviyordu Hoseok.
"Eski arkadaşına son kez sarılmayacak mısın Tae?"
Gulumseyerek sorduğu soruya Tae koşup üzerine atlayarak cevap verdi.Hoseok ona sımsıkı sarılırken Tae endişeyle kulağına seslendi.
"Senin gitmene izin vermemem gerektiğini,yoksa yeni gelen arkadaşımın bize çok kötü davranacağını söylüyor O Hoseok.."
"Sssh öyle bir şey olmayacak biliyorsun Tae.O senin yalnızca kötülüğünü istiyor.Onu dinlememelisin."
Tae kafasını salladı ve yavaşça ayrıldı Hoseoktan.Son kez gülümsedi ve aklına takılan soruyu sordu.
"Yeni arkadaşımın adı ne Hobi?Ona da lakap bulmalıyım değil mi? "
Hoseok gülerek kafasını salladı ve kapıyı kapatmadan önceki iki kelimeyi söyledi.
"Jeon Jungkook."
'Demek Jungkook...'boş odada tek başına kaldığında aynanın karşısına geçti ve kendisine bakmaya başladı.Ardından da konuşmaya.
"Sence yeni arkadaşımız nasıl olacak?"
Aynadaki yansıması gülerek ona baktı.
"Ona da zarar vermeye çalışacaksın Tae."
Taehyung üzgün bir şekilde yansımasına baktı.
"Ama o-onların bir suçu yok-"
"SANA ONA DA ZARAR VERECEKSİN DEDİM!"
Aynadaki yansıması birden gürleyince korkmuştu Taehyung.Ardından boynunu eğerek yansımasına bakmamaya çalıştı.
"P-peki.."
Yansıması tatmin olmuşçasına gülümsedi.
"Aferin...Ama eğer emirlerimin tersini uygularsan,kafanı patlatana kadar çığlık atarım ve dayanamazsın.Yeni arkadaşını ilk günlerde korkutmak istemeyiz,değil mi?
Taehyung gözünden bir damla yaş akarken kafasını salladı ve aynanın karşısından gitti.Yatağa uzandı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Kafasının içindeki susturamadığı ses...Ona ve çevresine sürekli zarar veriyordu.Ama onu susturamıyordu.Hatta bunu denediğinde içindeki ses gitmek yerine daha da sinirlenip daha çok bağırmaya ve daha çok zarar vermeye başladı.
'Anca ağla zaten.Güçsüz.İki dakika ayakta kalamıyorsun zaten,bir de aptal gibi davranıyorsun.Sen tam bir aptalsın.'
"DEĞİLİM!" Diye bağırdı kendine Taehyung göz yaşları arasından.
"Ben güçsüz değilim..."
İçindeki ses susmak yerine kahkaha atıyordu.Taehyung da bundan kurtulmanın en basit yolu olan uyumayı tercih etti.Ağlarken ıslak yastık kılıfının üzerinde uyuya kaldı.
------
Uhm...Başlangıç nasıldı?^^
Söz verdiğim gibi yeni bir Vkook'la karşınızdayım.
Sizi seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Voice In My Head || Vkook
Ficção Adolescente"A-ama o sana zarar vermemi i-istiyor Jungkook-" Jungkook ağlayan çocuğa sarıldı ve başını göğsüne yaslayıp rahatlaması için saçlarını okşadı. " 'O' diye biri yok,Taehyung.Sana bunu ispatlayacağım."